Ve onlara: "Ortaklarınızı çağırın." denildi. Onlar da çağırdılar. Ancak cevap alamadılar ve azapla karşı karşıya kaldılar. Keşke zamanında doğru yolu seçselerdi.
"Allah'a koştuğunuz ortaklarınızı çağırınız" denir. Onlar da çağırırlar ama, taptıkları kendilerine cevap vermezler. Cehennem azabını görünce, "Dünyadayken doğru yolda olsalardı!" diye hayıflanırlar.
(İnkârcılara) "Ortaklarınızı çağırın!" denecektir. Onlar da çağıracaklar fakat kendilerine cevap veremeyecekler ve (karşılarında) azabı göreceklerdir. Keşke (dünyadayken) doğru yola girselerdi!
Onlara, "Haydi ortaklarınızı (yardıma) çağırın!" denir. Bunun üzerine onları çağırırlar, ancak kendilerine karşılık vermezler. Azabı görürler ve doğru yolda bulunmadıklarına yanarlar.
Ve onlara: "Ortaklarınızı çağırın." denildi. Onlar da çağırdılar. Ancak cevap alamadılar ve azapla karşı karşıya kaldılar. Keşke zamanında doğru yolu seçselerdi.
(Aldatılanlara) "Eş koştuklarınızı çağırın" denecek; onlar da çağıracaklar ama çağrılarına cevap alamayacaklar. Artık azap önlerindedir. Keşke doğru yola girmiş olsalardı.
Ve şöyle denilir: "Ortaklarınızı çağırın!" Bunun üzerine, onları çağırırlar. Ama çağrılarına karşılık alamazlar ve cezayı görürler. Keşke doğru yola erişebilselerdi!
Sonunda onlara: "Çağırın ortak (koştuk)larınızı!" denilecek ve onları yardıma çağıracaklar, fakat kendilerine asla karşılık verilmeyecek ama azabı görüverecekler. Ne olurdu sanki, daha önceden doğru yolu bulmuş olsalardı!
Şöyle denilir: "Çağırın ortak koştuklarınızı!" Onlar da çağırırlar. Fakat ötekiler bunlara cevap veremezler; azabı görmüşlerdir. Önceden yola gelselerdi ne olurdu!
Denir ki: "Ortaklarınızı çağırın." Böylelikle çağırırlar, ama kendilerine cevap vermezler ve azabı görürler. Hidayet bulmuş olsalardı ne olurdu.
Bir de onlara: "Haydi, yalvarın o ortak koştuklarınıza!" denir. Yalvaracaklar, fakat onlar, kendilerine cevap vermeyecekler ve azabı göreceklerdir. Vaktiyle doğru yolu görselerdi ya!
Sonra onlara: "Çağırın, bakalım" denecek, "tanrısal nitelikler yakıştırarak (Allah'a) ortak koştuğunuz (varlıkları ya da güçleri)!" Ve onlar da bu sözü geçen (varlıkları ya da güçleri) yardıma çağıracaklar, ama berikiler kendilerine herhangi bir karşılık vermeyecekler; ve sonunda, göre göre sadece azabı görecekler karşılarında; (oysa, bu umutsuz, çaresiz duruma düşeceklerine) vaktiyle doğru yolu tutsalardı ya!
Onlara, "Haydi ortaklarınızı çağırın!" denir. Onlar da çağırırlar fakat ortakları onlara cevap veremez. Azabı görürler. Keşke onlar (dünyada iken) doğru yola gelselerdi.
Bir de haydin yalvarın bakalım şeriklerinize denilmiştir, binaenaleyh yalvarmışlardır fakat kendilerine icabet etmemişler ve azabı görmüşlerdir, vaktiyle hakkı görselerdi ya
(Allah tarafından) onlara: "(Bana), koştuğunuz ortakları çağırın!" denir. Onları çağırırlar. Fakat (çağırılanlar), bunların çağrısına cevap vermezler ve (bunlar), karşılarında azabı görürler (sanki çağırdıkları şey, azabın kendisi olmuştur). Ne olurdu (sanki dünyada) yola gelselerdi!
Denir ki: "Ortaklarınızı çağırın." Böylelikle çağırırlar, ama kendilerine cevap vermezler ve azabı görürler. Hidayet bulmuş olsalardı ne olurdu?
(O gün onlara): "Çağırın ortaklarınızı" denilmişdir (denilecekdir) de onları çağırmışlardır. Fakat bunlar kendilerine icabet etmemişlerdir ve (onların uğradıkları) azabı görmüşlerdir. Nolurdu (o müşrikler) hidayeti kabul etmiş olsalardı.
Denir ki: Koştuğunuz ortaklarınızı çağırın. Onlar çağırırlar, ama kendilerine cevap veremezler. Cehennem azabını görünce de doğru yolda olmadıklarına yanarlar.
-Ortaklarınızı çağırın, denir. Onları çağırırlar. Fakat onlara cevap veremezler. Çünkü azabı görmüşlerdir, keşke doğru yola girmiş olsalardı.
Bu defa onları putlaştıranlara hitaben: "Haydin, şeriklerinize yalvarın da onlardan yardım isteyin!" denir. Yalvarırlar ama onlar bunlara cevap veremezler. Fakat cevap olarak, karşılarına çıkan azabı görürler. Ne olurdu yani, dünyada iken bu gerçeği anlayıp hakkı kabul etselerdi!..
Denildi ki: "Ortaklarınızı çağırın!" Bunun üzerine onları çağırdılar.. . (Fakat çağırılanlar) kendilerine cevap vermediler ve azabı gördüler! Onlar doğru yolu bulsalardı!
Onlara, 'Haydi ortaklarınızı (yardıma) çağırın.' Bunun üzerine onları çağırırlar, ancak kendilerine karşılık vermezler. Azabı görürler ve doğru yolda bulunmadıklarına yanarlar.
Ve onlara: "Ortaklarınızı çağırın." denildi. Onlar da çağırdılar. Ancak cevap alamadılar ve azapla karşı karşıya kaldılar. Keşke zamanında doğru yolu seçselerdi.
And it will be said: "Call upon your partners, " but they will not respond to them. And they will see the retribution. If only they were guided!
And it will be said: “Call your partners!” And they will call them, but they will not answer them; and they will see the punishment — had they but been guided!
They will be told, ‘Call on your partner-gods!’ They will call on them but they will not respond to them. They will see the punishment. Oh if only they had been guided!
It will be said, "Call upon your idols (to help you)." They will call upon them, but they will not respond. They will suffer the retribution, and wish that they were guided!
And it will be said: "Call upon your partners," but they will not respond to them. And they will see the retribution. If only they were guided!
It will be said, "Call upon your partners," but they will not respond to them. They will see the retribution. If only they were guided!