Her ümmetten bir tanık çıkarırız. Sonra da: "Burhanlarınızı getirin." deriz. Böylece hakikatin Allah'a ait olduğunu anlarlar. Uydurdukları şeyler, onlardan ayrılıp kaybolurlar.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | ve nezea'na | ve çıkarırız | نزع |
2 | min | -ten | |
3 | kulli | her | كلل |
4 | ummetin | ümmet- | امم |
5 | şehiden | bir şahid | شهد |
6 | fe kulna | ve deriz | قول |
7 | hatu | getirin | هات |
8 | burhanekum | delilinizi | برهن |
9 | fealimu | bilirler ki | علم |
10 | enne | kesinlikle | |
11 | l-hakka | gerçek | حقق |
12 | lillahi | Allah'a aittir | |
13 | ve delle | ve sapıp gider | ضلل |
14 | anhum | kendilerinden | |
15 | ma | şeyler | |
16 | kanu | oldukları | كون |
17 | yefterune | uyduruyor(lar) | فري |
Her ümmetten bir tanık çıkarır ve "Kesin delilinizi ortaya koyunuz" deriz. O zaman, gerçeğin Allah'a ait olduğunu, uydurduklarının kendilerini bırakıp kaçtığını anlarlar.
(O gün) her ümmetten bir şahit çıkarmış olacağız* ve (inkârcılara) "Kesin delilinizi getirin!" diyeceğiz. (İşte o zaman) bilecekler ki gerçek, Allah'a aittir ve uydurmakta oldukları şeyler de kendilerinden kaybolmuşlardır.*
Her bir toplumdan bir tanık seçer ve "Delilinizi getirin" deriz. Böylece, tüm gerçeğin ALLAH'a ait olduğunu öğrenecekler ve uydurmuş oldukları şeyler kendilerini bırakıp kaybolacaktır.
Her ümmetten bir tanık çıkarırız. Sonra da: "Burhanlarınızı* getirin." deriz. Böylece hakikatin Allah'a ait olduğunu anlarlar. Uydurdukları şeyler, onlardan ayrılıp kaybolurlar.
(Bu sözü), her toplumun içinden bir şahit çıkardığımız ve onlara; "Haydi, delilinizi getirin." dediğimiz sırada söyleriz. O sırada bunlar, Allah'ın haklı olduğunu öğrenmiş olurlar. Zaten uydurup durdukları şey de kaybolup gitmiştir.
Her toplumdan bir tanık çıkaracağız ve "Kanıtınızı getirin!" diyeceğiz. Artık, gerçeğin Allah'a özgü olduğunu öğrendiler. Uydurmuş oldukları da onlardan uzaklaşarak yitip gitmiştir.
Zaten (o demeye kalmadan) Biz, her ümmetten bir tanık çıkarmış olacağız; ve dönüp "Haydi, getirin delilinizi!" diyeceğiz. Sonuçta onlar anlayacaklar ki, gerçek bütünüyle Allah'tan yana ve (çarpık tasavvurlarının) ürettiği sahte ilahlar kendilerini yalnız bırakmış.
Her ümmetten bir tanık çıkarmış da şöyle demişizdir: "Getirin susturucu kanıtınızı!" Bunun üzerine onlar hakkın Allah'a ait olduğunu bilmişlerdir. O iftira aracı yaptıkları şeyler de onları yüzüstü koyup kaybolmuşlardır.
Her ümmetten bir şahid ayırıp çıkardık da: "Kesin kanıt (burhan)ınızı getirin" dedik. Artık öğrenmiş oldular ki, hak, gerçekten Allah'ındır ve düzüp uydurdukları kendilerinden uzaklaşıp kaybolmuşlardır.
Bir de her ümmetten bir şahit çıkarıp da: "Haydi, kesin delilinizi getirin!" dediğimizde artık gerçeğin Allah'ın olduğunu bilmiş olacaklar ve o uydurdukları şeyler kendilerinden kaybolup gitmiş olacaktır.
Ve (bu soru cevapsız kalacak, çünkü) Biz (o sırada) her ümmetten bir şahit çıkarmış olacağız ve (günahkarlara:) "Geçmişteki iddialarınızı doğrulayan bir delil getirin!" diyeceğiz. Ve böylece görecekler ki, gerçek bütünüyle Allah'tan yana ve kendi çarpık muhayyilelerinin ürünü bütün o düzmece tanrılar onları terk etmiş.
Her ümmetten bir şahit çıkarırız ve (kafirlere), "Kesin delilinizi getirin" deriz. Onlar da gerçeğin Allah'a ait olduğunu bilirler ve (Allah'a ortak diye) uydurdukları şeyler kendilerini yüzüstü bırakıp kaybolup gitmişlerdir.
Hem her ümmetten birer şahid çıkardık ta haydin bürhanınızı dedik mi o vakıt hakk Allahın olduğunu bilmişler ve o uydurdukları şeyler kendilerinden gaib olup gitmişlerdir
Her ümmetten bir şahid çıkarırız: "Delilinizi getirin!" deriz. Gerçeğin Allah'a aidolduğunu bilirler ve uydurdukları şeyler kendilerinden sapıp gider.
Her ümmetten bir şahid ayırıp çıkardık da: "Kesin kanıt (burhan)ınızı getirin" dedik. Artık öğrenmiş oldular ki, hak gerçekten Tanrı'nındır ve düzüp uydurdukları kendilerinden uzaklaşıp kaybolmuştur.
(O gün) her ümmetden birer şahid (çekib) çıkarmışızdır da "Burhanınızı getirin" demişizdir. (O vakit) bilmişlerdir ki hak muhakkak Allahındır ve uydurageldikleri şeyler (putlar) da kendilerinden ayrılıb gaalib olmuşdur.
Her ümmetten bir şahid çekip çıkarmışızdır. Ve kesin delilinizi getirin, demişizdir. O zaman gerçeğin Allah'tan olduğunu ve uydurduklarının kendilerini bırakıp kaçtığını anlarlar.
Her toplumdan bir şahit çıkarırız ve: -Haydi delillerinizi getirin! deriz. İşte o zaman gerçeğin Allah'a ait olduğunu anlarlar. Uydurmuş oldukları şeyler onlardan kaybolup gider.
O gün her ümmetten birer şahit çıkarırız. Resulleri yalancı sayanlara da: "Haydi bakalım, varsa delilinizi ortaya koyun!" deriz. O zaman onlar, hak ve hakikatin Allah'a ait olduğunu kesinlikle anlar ve uydurdukları tanrılar ise ortada görünmez olur.
Her ümmetten bir şahit (Rasul) çıkartıp dedik ki: "Hadi kesin delilinizi getirin!" Bunun üzerine bildiler ki Hak Allah içindir! Uydurdukları şeyler de, kendilerinde kaybolup gitti!
Her bir toplumdan bir tanık seçer ve, 'Delilinizi getirin,' deriz. Böylece, tüm gerçeğin ALLAH'a ait olduğunu öğrenecekler ve uydurmuş oldukları şeyler kendilerini bırakıp kaybolacaktır.
Her ümmetten bir tanık seçtik. Sonra da: "Burhanlarınızı* getirin." dedik. Böylece hakikatin Allah'a ait olduğunu anladılar. Uydurdukları şeyler, onlardan ayrılıp kayboldular.
And We will extract from every nation a witness, then We will Say: "Bring forth your proof. " They will then realise that all truth belongs with God, and what they had invented will abandon them.
And We will take out from every community a witness and say: “Bring your evidence!” Then will they know that the truth belongs to God, and strayed from them will be what they invented.
We will drag out a witness from each nation and will say, ‘Produce your evidence!’ They will know then that the truth is with Allah and that what they invented has forsaken them.
We will select from every community a witness, then say, "Present your proof." They will realize then that all truth belongs with GOD, while the idols they had fabricated will abandon them.
And We will extract from every nation a witness, then We will say: "Bring forth your proof." They will then realize that all truth belongs with God, and what they had invented will abandon them.
We will extract from every nation a witness, then We will say, "Bring forth your proof." They will then realize that all truth belongs with God, and what they had invented will abandon them.