Allah, tayyib olanı habis olandan ayırmadan; Mü'minleri içinde bulunduğunuz şu durumda bırakacak değildir. Allah, sizi gaipten haberdar edecek de değildir. Ancak Allah, resullerinden dilediğini seçer. O halde, Allah'a ve resullerine iman edin. Eğer iman edip, takvalı davranırsanız, sizin için büyük bir ödül vardır.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | ma | ||
2 | kane | değildir | كون |
3 | llahu | Allah | |
4 | liyezera | bırakacak | وذر |
5 | l-mu'minine | mü'minleri | امن |
6 | ala | (şu) üzerinde | |
7 | ma | bulunduğunuz | |
8 | entum | sizin | |
9 | aleyhi | (hal) üzere | |
10 | hatta | kadar | |
11 | yemize | ayırıncaya | ميز |
12 | l-habise | pis olanı | خبث |
13 | mine | -den | |
14 | t-tayyibi | temiz- | طيب |
15 | ve ma | ||
16 | kane | ve değildir | كون |
17 | llahu | Allah | |
18 | liyutliakum | sizi vâkıf kılacak | طلع |
19 | ala | üzerine | |
20 | l-gaybi | gayb | غيب |
21 | velakinne | fakat | |
22 | llahe | Allah | |
23 | yectebi | seçer | جبي |
24 | min | -nden | |
25 | rusulihi | elçileri- | رسل |
26 | men | kimi | |
27 | yeşa'u | diliyorsa | شيا |
28 | fe aminu | o halde inanın | امن |
29 | billahi | Allah'a | |
30 | ve rusulihi | ve elçilerine | رسل |
31 | ve in | eğer | |
32 | tu'minu | inanır | امن |
33 | ve tetteku | ve korunursanız | وقي |
34 | felekum | sizin için vardır | |
35 | ecrun | bir mükafat | اجر |
36 | azimun | büyük | عظم |
Allah,müminleri içinde bulunduğunuz halde bırakacak değildir. O, iyi ile kötüyü ayıracaktır. Allah, size gaybı bildirecek değildir. Fakat Allah, peygamberlerinden dilediğini seçer. O halde Allah ve peygamberlerine inanınız. Eğer inanır ve sakınırsanız size büyük ödül vardır.
Allah pisi (kötüyü) temizden ayırana kadar müminleri, (şu) bulunduğunuz durumda bırakacak değildir.* Allah size gaybı (bilinemeyeni) bildirecek değildir.* Fakat Allah elçilerinden dilediğini seçer.* Allah'a ve elçilerine iman edin! İman eder, takvâlı (duyarlı) olursanız sizin için büyük bir ödül vardır.*
ALLAH iman edenleri şu içinde bulunduğunuz durumda bırakacak değil. İyiyi kötüden ayıracaktır. ALLAH size geleceği bildirecek de değil. Fakat ALLAH elçilerinden dilediğini seçer. ALLAH'ı ve elçilerini onaylayın. Gerçeği onaylayıp erdemli davranırsanız size büyük bir ödül var.
Allah, tayyib* olanı habis* olandan ayırmadan; Mü'minleri içinde bulunduğunuz şu durumda bırakacak değildir. Allah, sizi gaipten* haberdar edecek de değildir. Ancak Allah, resullerinden dilediğini seçer. O halde, Allah'a ve resullerine iman edin. Eğer iman edip, takvalı davranırsanız, sizin için büyük bir ödül vardır.
Allah müminleri, bu halde* bırakmaz, zamanla temizi pisten ayırır. Allah gizli bilgilerini de sizinle paylaşmaz. Onun için uygun gördüğü bir elçi seçer*. Siz, Allah'a ve elçilerine inanıp güvenin. Eğer inanıp güvenir ve kendinizi korursanız büyük bir ödülü hak edersiniz.
Allah, pis olanı temiz olandan ayıracak; inananları, içinde bulunduğunuz durumda bırakmayacaktır. Allah, gizli gerçekleri size bildirecek de değildir. Allah, Kendi elçileri arasından dilediğini seçer. Artık, Allah'a ve O'nun elçilerine inanın. İnanır ve sorumluluk bilinci taşırsanız, sizin için büyük bir ödül vardır.
(Ey Kafirler!) Allah, mü'minleri, sizin yaşadığınız hayat tarzı üzere bırakacak değildir; nihayet Allah iyiyi kötüden ayıracaktır. Allah gaybı size bildirecek de değildir; fakat Allah (bu amaçla) elçilerinden dilediğini seçer. Şu halde Allah'a ve elçilerine inanın; zira eğer iman eder ve sorumluluk bilincini kuşanırsanız, işte o zaman sizi muazzam bir karşılık bekler.
Allah, müminleri şu üzerinde bulunduğunuz halde bırakmayacaktır. Sonuçta pisi temizden ayıracaktır. Allah sizi gaybı bilir duruma da getirmeyecektir. Şu var ki Allah, resullerinden dilediğini seçer. O halde Allah'a ve resullerine inanın. Eğer inanır, korunursanız sizin için büyük bir ödül vardır.
Allah, murdar olanı, temiz olandan ayırd edinceye kadar mü'minleri, sizin kendisi üzerinde bulunduğunuz durumda bırakacak değildir. Allah sizi gayb üzerine muttali kılacak değildir. Ama Allah, elçilerinden dilediğini seçer. Öyleyse siz de Allah'a ve elçisine iman edin. Eğer iman eder ve sakınırsanız, sizin için büyük bir ecir vardır.
Allah, inananları bulunduğunuz hal üzere bırakacak değildir. Sonunda murdarı temizden ayıracaktır. Allah, sizlere gaybı bildirecek değildir; fakat Allah ona peygamberlerinden dilediğini seçer. Onun için Allah'a ve peygamberlerine inanın; inanır ve korunursanız size büyük bir mükafat vardır.
(Ey hakikati inkar edenler!) Müminlerin sizin hayat tarzınıza uymalarına göz yummak, Allah'ın istediği bir şey değildir: Sonunda Allah iyiyi kötüden ayıracaktır. Ve Allah, insan idrakini aşan şeyleri kavrama gücünü size verecek değildir: (Bunun için) Allah, elçileri arasından dilediğini seçer. Öyleyse Allah'a ve elçilerine inanın; zira eğer O'na inanır ve O'na karşı sorumluluğunuzun bilincinde olursanız o zaman bilin ki, sizi muhteşem bir karşılık beklemektedir.
Allah, pisi temizden ayırıncaya kadar mü'minleri içinde bulunduğunuz şu durumda bırakacak değildir. Allah, size gaybı bildirecek de değildir. Fakat Allah, peygamberlerinden dilediğini seçer (gaybı ona bildirir). O halde, Allah'a ve peygamberlerine iman edin. Eğer iman eder ve Allah'a karşı gelmekten sakınırsanız sizin için büyük bir mükafat vardır.
Allah mü'minleri bulunduğunuz hal üzere bırakacak değildir, nihayet murdarı temizden ayıracak, Allah sizleri gaybe muttalı' kılacak da değil ve lakin Allah ona Resullerinden dilediğini seçer, onun için Allaha ve Resullerine iman edin ve eğer iman eder ve korunursanız size de azim bir ecir var
Allah mü'minleri, (şu) üzerinde bulunduğunuz halde bırakacak değildir, temizi pisten ayıracaktır. Ve Allah sizi gaybe vakıf kılacak değildir. Fakat Allah, elçilerinden dilediğini seçer (onu gaybe vakıf kılar). O halde Allah'a ve elçilerine inanın; eğer inanır ve (günahlardan) korunursanız sizin için büyük mükafat vardır.
Tanrı, murdar olanı, temiz olandan ayırd edinceye kadar inançlıları, sizin kendisi üzerinde bulunduğunuz durumda bırakacak değildir. Tanrı sizi gayb üzerine muttali kılacak değildir. Ama Tanrı, elçilerinden dilediğini seçer. Öyleyse siz de Tanrı'ya ve elçisine inanın. Eğer inanır ve sakınırsanız sizin için büyük bir ecir vardır.
Allah mü'minleri sizin üzerinde bulunduğunuz (şu halde) bırakacak değildir. Nihayet murdarı temizden ayıracakdır. (Bununla beraber) Allah size ğaybı da bildirecek değildir. Fakat Allah, peygamberlerinden kimi dilerse onu seçer (ğaybe onu muttali' kılar). Onun için siz Allaha ve peygamberlerine inanın. Eğer inanır ve (günahlardan) sakınırsanız size de çok büyük mükafat vardır.
Allah; mü'minleri oldukları halde bırakacak değildir. Nihayet murdarı temizden ayıracaktır. Allah, size gaybı da bildirecek değildir. Fakat Allah, peygamberlerinden dilediğini seçer. Bunun için siz, Allah'a ve peygamberlerine inanın. İnanır ve sakınırsanız; size çok büyük bir mükafat vardır.
Allah, iyiyi kötüden ayırmak için müminleri sizin üzerinizde bulunduğunuz bu durumda bırakmayacaktır. Size gaybı da bildirecek değildir. Fakat, Allah, peygamberlerden dilediğini seçer. Allah'a ve peygamberlerine iman edin. Eğer iman eder ve günahlardan korunursanız size büyük bir mükafat vardır.
Allah müminleri içinde bulunduğunuz şu halde bırakacak değildir. Sonunda temiz ile murdarı ayıracaktır. Allah sizin hepinizi gayba vakıf kılacak da değildir. Fakat Allah, resullerinden dilediğini seçer (onu gayba vakıf kılar). O halde Allah'a ve resullerine iman edin. Eğer iman eder ve Allah'a karşı gelmekten sakınırsanız size büyük mükafat vardır.
Allah, iman edenleri olduğu gibi bırakmayacaktır. Pis ile temizi ayıracaktır. Allah sizleri gayba (Zat'ına) erdirecek değildir. Ne var ki, Rasullerinden dilediğini seçer (size göre gayb olanı bildirmek isterse). Öyle ise, Allah Esma'sının tüm alemleri ve hakikatinizi var ettiğine ve Rasullerine (bu bilgiyi size açıklamak için irsal ettiklerine) iman edin. Eğer iman eder ve korunursanız, aziym mükafata erersiniz.
ALLAH inananları şu içinde bulunduğunuz durumda bırakacak değil. İyiyi kötüden ayıracaktır. ALLAH size geleceği bildirecek de değil. Fakat ALLAH elçilerinden dilediğini seçer. ALLAH'a ve elçilerine inanın. İnanıp erdemli davranırsanız size büyük birödül var
Allah, tayyib* olanı habis* olandan ayırmadan; mü'minleri içinde bulunduğunuz şu durumda bırakacak değildir. Allah, sizi gaipten* haberdar edecek de değildir. Ancak Allah, rasullerinden dilediğini seçer. O halde, Allah'a ve Rasul'üne iman edin. Eğer iman edip, takvalı davranırsanız, sizin için büyük bir ödül vardır.
God was not to leave the believers as they were without distinguishing the rotten from the good. And God was not to let you know the future, but God chooses from His messengers whom He wishes; so believe in God and His messengers. And if you believe and are righteous, then you will have a great reward.
God will not leave the believers in that which you are in until He distinguishes the bad from the good. And God will not apprise you of the Unseen; but God chooses of His messengers whom He wills, so believe in God and His messengers; and if you believe and are in prudent fear, for you is a great reward.
Allah will only leave the muminun in the position you now are in so that He can sift out the rotten from the good. Allah has not given you access to the Unseen. But Allah chooses those of His Messengers whom He wills. So have iman in Allah and His Messengers. If you have iman and taqwa you will have an immense reward.
GOD is not to leave the believers as you are, without distinguishing the bad from the good. Nor does GOD inform you of the future, but GOD bestows such knowledge upon whomever He chooses from among His messengers. Therefore, you shall believe in GOD and His messengers. If you believe and lead a righteous life, you receive a great recompense.,
God was not to leave the believers as they were without distinguishing the rotten from the good. And God was not to let you know the future, but God chooses from His messengers whom He wishes; so believe in God and His messengers. And if you believe and are righteous, then you will have a great recompense.
God was not to leave those who acknowledge as they were without distinguishing the rotten from the good. God was not to let you know the future, but God chooses from His messengers whom He wishes; so acknowledge God and His messengers. If you acknowledge and be aware, then you will have a great reward.