Üzerlerine binip, onlardan yararlanınca, Rabb'inizin verdiği nimetleri anarak: "Bunları, hizmetimize veren Allah ne yücedir; yoksa bizim bunlara gücümüz yetmezdi." deyin.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | litestevu | binmeniz için | سوي |
2 | ala | üzerine | |
3 | zuhurihi | onların sırtları | ظهر |
4 | summe | sonra | |
5 | tezkuru | anmanız için | ذكر |
6 | nia'mete | ni'metini | نعم |
7 | rabbikum | Rabbinizin | ربب |
8 | iza | zaman | |
9 | steveytum | bindiğiniz | سوي |
10 | aleyhi | onlara | |
11 | ve tekulu | ve (şöyle) demeniz için | قول |
12 | subhane | şanı yücedir | سبح |
13 | llezi | ||
14 | sehhara | hizmetimize verenin | سخر |
15 | lena | bizim | |
16 | haza | bunu | |
17 | ve ma | yoksa | |
18 | kunna | biz değildik | كون |
19 | lehu | bunu | |
20 | mukrinine | (hizmetimize) yanaştıracak | قرن |
Onların sırtına kurulasınız ve üzerlerine yerleştiğinizde, Rabbinizin nimetini hatırlayarak şöyle diyesiniz diye, "Bunları bizim emrimize veren Allah, her türlü eksiklikten uzaktır. Aksi takdirde biz bunları emrimizin altına alamazdık."
Böylece onların (hayvanların) sırtına binip (gemilerin) üzerlerine yerleşince, Rabbinizin nimetini anarak şöyle diyesiniz diye: "Bunu bizim hizmetimize veren (Allah) yücedir, (yoksa) biz bunları (hizmetimize) yanaştıramazdık.
Ki onların üstüne binesiniz ve onlara bindiğiniz zaman Efendinizin size olan nimetini düşünerek şunları diyesiniz: "Bunu bizim emrimize veren çok yücedir. Onları kendi başımıza kontrol altına alamazdık."
Üzerlerine binip, onlardan yararlanınca, Rabb'inizin verdiği nimetleri anarak: "Bunları, hizmetimize veren Allah ne yücedir; yoksa bizim bunlara gücümüz yetmezdi." deyin.
(Bu binekler) üstünde rahat etmeniz içindir. Rahatladığınız zaman Rabbinizin nimetlerini hatırlamalı ve şöyle demelisiniz: "Bunları hizmetimize veren Allah'a boyun eğeriz; yoksa bunu kendiliğimizden başaramazdık.
Onların sırtına binmeniz için. Sonra, onların üzerine bindiğinizde, Efendinizin nimetlerini anın ve şunu söyleyin: "Bunları hizmetimize veren, tüm yakıştırmalardan ayrıktır. Çünkü biz, bunu elde edemezdik!"
Bu sayede sırtlarına kurulup hükmedesiniz; ve onlara hükmettiğiniz her zaman da, Rabbinizin nimetini anıp şöyle diyesiniz: "Bütün bunları bizim yararımıza bir yasaya bağlayan Allah'ın şanı ne yücedir; aksi halde bizim gücümüz buna asla yetmezdi.
Ki onların sırtlarına kurulasınız, sonra oraya kurulduğunuzda, Rabbinizin nimetini hatırlayıp da şöyle diyesiniz: "Adı ve kudreti yücedir bunu bizim emrimize verenin! Yoksa biz bunu kendimize yanaştıramazdık."
Onların sırtlarına binip doğrulmanız, sonra doğrulduğunuz zaman, Rabbinizin nimetini zikretmeniz ve: "Bunlara bizim için boyun eğdiren (Allah) ne yücedir, yoksa biz bunu (kendi hizmetimize) yanaştıramazdık" demeniz için.
Ki, sırtlarına kurulasınız sonra üzerlerine yerleştiğinizde Rabbinizin nimetini anıp şöyle diyesiniz: "Ne yücedir O Allah ki, bunu bizim hizmetimize vermiş; yoksa biz bunu yanaştıramazdık (kendimize boyun eğdiremezdik).
böyle yapar ki onlara hükmedesiniz ve ne zaman onlardan yararlanırsanız Rabbinizin nimetlerini hatırlayıp "(Bütün) bunları bizim hizmetimize veren O ne yücedir, çünkü (O olmasaydı) biz bunu elde edemezdik;
(12-14) O, bütün çiftleri yaratan, üzerlerine kurulasınız, sonra da, kurulduğunuzda, Rabbinizin nimetini hatırlayasınız ve "Bunu hizmetimize veren Allah'ın şanı yücedir. Bunlara bizim gücümüz yetmezdi. Şüphesiz biz Rabbimize döneceğiz" diyesiniz diye sizin için bindiğiniz gemileri ve hayvanları yaratandır.
Ki sırtlarına kurulasınız, sonra üzerine kurulduğunuzda rabbınızın ni'metini anıp diyesiniz: tenzih o sübhane ki bunu bize müsahhar kılmış, yoksa biz bunu yanaştıramazdık
Ki onların sırtlarına binesiniz, sonra onlara bindiğiniz zaman Rabbinizin ni'metini anasınız ve (şöyle) diyesiniz: "Bunu bizim hizmetimize veren (Allah)ın şanı yücedir, yoksa biz bunu (hizmetimize) yanaştıramazdık."
Onların sırtlarına binip doğrulmanız, sonra doğrulduğunuz zaman, rabbinizin nimetini zikretmeniz ve: "Bunlara bizim için boyun eğdiren (Tanrı) ne yücedir, yoksa biz bunu (kendi hizmetimize) yanaştıramazdık" demeniz için.
(13-14) Taki sırtlarında karaar kılasınız, sonra üzerlerine yerleşince (kalblerinizle) Rabbinizin ni'metini iyice düşünesiniz ve (dilinizle de) "Bunları bize rameden Allahın şanı ne yücedir, münezzehdir. Yoksa biz bunlara güc yetiremezdik. Biz herhalde, ancak Rabbimize dönüb gidicileriz", diyesiniz.
Ta ki bunların üzerine oturunca, Rabbınızın nimetini anarak: Bunları bize müsahhar kılan ne yücedir, yoksa biz bunlara güç yetiremezdik, diyesiniz.
(13-14) Onların sırtlarına bitip oturmanız, sonra da: Rabbiniz'in nimetlerini hatırlamanız, onlara yerleştikten sonra da: -Bunu, hizmetimize veren Allah ne yücedir. Yoksa buna bizim gücümüz yetmezdi ve biz elbette Rabbimiz'e döneceğiz demeniz için..
(13-14) Ta ki onların üstüne binerken Rabbinizin nimetini hatırlayasınız ve şöyle diyesiniz: "Bunları bizim hizmetimize veren Allah yüceler yücesidir, her türlü eksiklikten münezzehtir. O lütfetmeseydi biz buna güç yetiremezdik. Muhakkak ki biz sonunda Rabbimize döneceğiz."
Ki, sırtlarına kurulasınız, sonra onun üzerine yerleştiğinizde Rabbinizin nimetini zikredesiniz ve: "Bunu bize kullandıran Subhandır! (Yoksa) biz bunu değerlendiremezdik" diyesiniz.
Ki onların üstüne binesiniz ve onlara bindiğiniz zaman Rabbinizin size olan nimetini düşünerek şunları diyesiniz: 'Bunu bizim emrimize veren çok yücedir. Onları kendi başımıza kontrol altına alamazdık.'
Üzerlerine binip, onlardan yararlanınca, Rabb'inizin verdiği nimetleri anarak: "Bunları, hizmetimize veren Allah ne yücedir; yoksa bizim bunlara gücümüz yetmezdi." deyin.
So that you may settle on their backs; and then when you have settled on them you may recall your Lord's blessing, by saying: "Glory be to the One who commits this for us, and we could not have done so by ourselves. "
That you might settle yourselves upon their backs; then remember the favour of your Lord when you have settled yourselves thereon, and say: “Glory be to Him who made this subject for us when we were not equal to it!
so that you might sit firmly on their backs and remember your Lord’s blessing while you are seated on them, saying, ‘Glory be to Him who has subjected this to us. We could never have done it by ourselves.
As you rest on top of them, you shall appreciate such a blessing from your Lord, and say, "Glory be to the One who subdued this for us. We could not have controlled them by ourselves.
So that you may settle on their backs; then recall the blessing of your Lord once you have settled on them, and say: "Glory to the One who has committed this for us, and we could not have done so by ourselves."
So that you may settle on their backs; and then when you have settled on them you may recall your Lord's blessing, by saying: "Glory be to the One who commits this for us, and we could not have done so by ourselves."