İbrahim, gerçeğe yönelmeleri umuduyla takdir edilmiş hükmü gelecek nesiller için de kalıcı bir ilke yaptı.
Onun bu sözünü, ardından geleceklere sürekli kalacak bir ilke olarak bıraktık ki, insanlar Rabblerine dönsünler.
(Allah) bunu (İbrahim'in bu sözünü), ardından geleceklere devamlı kalacak bir söz olarak bıraktı ki (insanlar gerçeğe) dönsünler.
Belki doğru yola dönerler diye onun ardından gelecekler için bunu ebedi bir ders kıldı.
İbrahim, gerçeğe yönelmeleri umuduyla takdir edilmiş hükmü gelecek nesiller için de kalıcı bir ilke yaptı.
Belki dönerler diye onun bu sözünü, kalıcı (sonraki nesillere kadar ulaşan) bir söz yaptık.
Bunu da ardından gelecekler için kalıcı bir söz yaptı; belki dönerler diye.
Bunu, ardından gelenler arasındaki baki kalacak bir söz olarak söyledi; belki (bu hak söze) dönerler diye.
O, sözünü, kendinden sonra yaşayacak bir mesaj yaptı ki, insanlar hakka dönebilsinler.
Ve bunu (bu tevhid inancını) belki (insanlar Allah'a) dönerler diye ardında (kendi soyunda) kalıcı bir kelime olarak kıldı / bıraktı.
O, bu sözü, soyu arkasında kalan bir kelime yaptı ki, tevhide dönsünler.
Ve bunu, daha sonra gelenler arasında yaşamaya devam eden bir söz olarak söyledi ki onlar (daima) o (sözü hatırlayıp ona) dönsünler.
İbrahim bunu, belki dönerler diye, ardından gelecekler arasında kalıcı bir söz yaptı.
Ve onu ardında (zürriyyetinde) kalan bir kelime yaptı gerek ki rücu' edeler
Ve bu sözü ardında kalıcı bir söz yaptı ki (insanlar Allah'a kulluğa) dönsünler.
Ve bunu (bu tevhid inancını) belki (insanlar Tanrı'ya) dönerler diye ardında (kendi soyunda) kalıcı bir kelime olarak kıldı / bıraktı.
(İbrahim) bunu (bu tevhid kelimesini, ileride Mekkeliler de dinine) dönsünler diye, zürriyeti arasında baakıy bir kelime yapdı.
Ve onu; belki dönerler diye ardından gelenler için kalıcı bir kelime kıldı.
Onu, belki dönerler diye arkasında kalıcı bir söz haline getirdi.
O, bu sözü hakka dönsünler diye, gelecek nesillere devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı.
Bu sözünü kendinden sonra gelecekler için kalıcı bir fikir olarak oluşturdu, belki o gerçeğe dönerler diye.
Belki doğru yola dönerler diye onun ardından gelecekler için bunu ebedi bir ders kıldı.
İbrahim, gerçeğe yönelmeleri umuduyla takdir edilmiş hükmü gelecek nesiller için de kalıcı bir ilke yaptı.
And he made it a word to last in his subsequent generations; perhaps they may turn back.
And He made it a word enduring among his posterity, that they might return.
he made it an on-going word among his descendants so that perhaps they might turn back.
This example (of Abraham) was rendered an everlasting lesson for subsequent generations; perhaps they redeem their souls.
And he made it a word to last in his subsequent generations; perhaps they may turn back.
He made it a word to last in his subsequent generations; perhaps they may turn back.