Erhan Aktaş - Kerim Kur'an

Onlar, verilen öğüdü unutunca, onlara her şeyin kapılarını açtık; kendilerine verilen şeylerle sevince daldıkları sırada onları ansızın yakalayıverdik. O zaman bütün ümitleri boşa çıktı.

فَلَمَّا نَسُوا مَا ذُكِّرُوا بِه۪ فَتَحْنَا عَلَيْهِمْ اَبْوَابَ كُلِّ شَيْءٍۜ حَتّٰٓى اِذَا فَرِحُوا بِمَٓا اُو۫تُٓوا اَخَذْنَاهُمْ بَغْتَةً فَاِذَا هُمْ مُبْلِسُونَ
Fe lemma nesu ma zukkiru bihi fetahna aleyhim ebvabe kulli şey', hatta iza ferihu bima utu ehaznahum bagteten fe izahum mublisun.
#kelimeanlamkök
1felemmane zaman ki
2nesuunutuncaنسي
3ma
4zukkiruyapılan uyarılarıذكر
5bihikendileri
6fetehnaaçıverdikفتح
7aleyhimüzerlerine
8ebvabekapılarınıبوب
9kulliherكلل
10şey'inşeyinشيا
11hattanihayet
12izasırada
13ferihusevince daldıklarıفرح
14bimaşey ile
15utukendilerine verilenاتي
16ehaznahumonları yakaladıkاخذ
17begtetenansızınبغت
18fe izaböylece
19humonlar
20mublisunebütün umutlarnı yitirdilerبلس
  • Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali

    Kendilerine yapılan uyarıları unuttuklarında, üzerlerine her şeyin kapılarını açıverdik. Nihayet, kendilerine verilenler yüzündenşımardıkları sırada onları ansızın yakaladık, birden bire bütün umutlarını yitirdiler.

  • Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir

    Kendilerine yapılan uyarıları unuttuklarında, üzerlerine her şeyin kapılarını açmıştık. Sonunda kendilerine verilenler yüzünden şımardıkları zaman onları ansızın yakalamıştık; birdenbire bütün ümitlerini yitirmişlerdi.

  • Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi

    Kendilerine iletilen mesajı unuttuklarında kendilerine her şeyin kapısını ardına kadar açtık. Kendilerine verilenlerle şımarınca onları ansızın yakaladık ve böylece şaşkın ve umutsuz kaldılar.

  • Erhan Aktaş Kerim Kur'an

    Onlar, verilen öğüdü unutunca, onlara her şeyin kapılarını açtık; kendilerine verilen şeylerle sevince daldıkları sırada onları ansızın yakalayıverdik. O zaman bütün ümitleri boşa çıktı.

  • Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali

    Kendilerine hatırlatılan görevleri unuttukları zaman önlerine bütün kapıları açarız. Verilen nimetlerle şımardıkları bir sırada da onları yakalayıveririz. Birden bire umutsuzluğa düşerler.

  • Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek

    Öğretiyi unuttuklarında, verilenlerle sevinip şımarıncaya değin, her şeyin kapılarını onların üzerine açtık. Onları ansızın yakaladığımızda, artık, tüm umutlarını yitirdiler.

  • Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an

    Öyle ki, onlar kendilerine yapılan bütün uyarıları kulak ardı ettiler. Biz de nimet kapılarını ardına kadar açtık. Onlar kendilerine verilen nimetlerin hazzıyla sermest bir haldeyken, kendilerini apansız yakalayıverdik: İşte o vakit, tüm umutlarını yitirdiler.

  • Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali

    Öğütlenmeye çağırıldıkları şeyi unutunca, her şeyin kapılarını üzerlerine açıverdik. Nihayet, kendilerine verilenle sevinç şımarıklığına daldıkları bir sırada, ansızın onları yakaladık. Tüm ümitlerini bir anda yitirdiler.

  • Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

    Derken kendilerine hatırlatılanı unuttuklarında, onların üzerlerine her şeyin kapılarını açtık. Öyleki kendilerine verilen şeylerle 'sevince kapılıp şımarınca', onları apansız yakalayıverdik. Artık onlar umutları suya düşenler oldular.

  • Elmalılı (sadeleştirilmiş)

    Vakta ki yapılan uyarıları unuttular, üzerlerine herşeyin kapılarını açıverdik. Nihayet kendilerine verilen bu bolluk ve serbestlik ile tam ferahlandıkları, düzlüğe çıktıkları sırada ansızın kendilerini yakalayıverdik! Hepsi bir anda bütün ümitlerinden mahrum kaldılar.

  • Muhammed Esed Kur'an Mesajı

    Sonra, kendilerine yapılan uyarıları gözardı ettiklerinde bütün (güzel) şeylerin kapılarını onlara ardına kadar açtık ve kendilerine bağışlanan şeylerden zevk alarak yararlanmaya devam ederlerken onları apansız yakaladık: işte o anda bütün ümitlerini kaybettiler;

  • Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali

    Derken onlar kendilerine hatırlatılanı unuttuklarında, (önce) üzerlerine her şeyin kapılarını açtık. Sonra kendilerine verilenle sevinip şımardıkları sırada, onları ansızın yakaladık da bir anda tüm ümitlerini kaybedip yıkıldılar.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali

    Bu sebeble vaktaki edilen ıhtarları unuttular, üzerlerine her şey'in kapılarını açıverdik, nihayet kendilerine verilen bu genişlik ve serbeslik ile tam ferahlandıkları sırada ansızın tuttuk kendilerini yakalayıverdik ne bakarsın hepsi bir anda bütün ümidlerinden mahrum düştüler

  • Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali

    Kendileri yapılan uyarıları unutunca, üzerlerine her şeyin kapılarını açıverdik; kendilerine verilenle sevince daldıkları sırada da ansızın onları yakaladık, birden bire bütün umutlarını yitirdiler.

  • Gültekin Onan

    Derken kendilerine hatırlatılanı unuttuklarında, onların üzerlerine her şeyin kapılarını açtık. Öyle ki, kendilerine verilen şeylerle 'sevince kapılıp şımarınca', onları apansız yakalayıverdik. Artık onlar umutları suya düşenler oldular.

  • Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim

    Onun için bunlar kendilerine ne hatırlatıldı, öğüd verildiyse onları unutunca üzerlerine her şey'in (her zevkin, her nimetin) kapılarını açdık, nihayet kendilerine verilen o şeyler (o genişlik ve o serbestlik) yüzünden (tam şımarıb) ferahlandıkları vakit da onları ansızın tutub yakalayıverdik ve artık o anda onlar bütün ümidlerinden mahrum kaldılar.

  • İbni Kesir

    Onlar, kendilerine hatırlatılan şeyleri unutunca; Biz de kendilerine her şeyin kapılarını açtık. Nihayet kendilerine verilen o şeyler yüzünden sevinince; onları, ansızın yakaladık ve bütün ümitlerinden mahrum kaldılar.

  • Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı

    Verilen öğütleri unuttukları bir sırada, her şeyin kapılarını onlara açtık. Kendilerine verilenler ile şımarıp, azdıkları zaman, onları ansızın bütün ümitlerini yitirmiş bir halde yakaladık.

  • Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali

    Kendilerine verilen öğütleri terk edip unutunca üzerlerine her şeyin, her zevk ve nimetin kapılarını açtık. Nihayet kendilerine verilen bu genişlik ve serbestlikle tam ferahlandıkları sırada, ansızın onları kıskıvrak yakaladık da bir anda bütün ümitlerini kaybediverdiler!

  • Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü

    Ne zaman ki kendilerine hatırlatılan şeyi (Allah için yaratılmış olduklarını) unuttular, onlara her şeyin (dünya güzelliklerinin) kapılarını açtık.. . Nihayet (kendilerine) verilenler ile keyiflenip şımardıkları bir sırada, onları ansızın yakaladık! Bir anda tüm umutları sönerek çaresiz kaldılar!

  • Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi

    Kendilerine iletilen mesajı unuttuklarında kendilerine her şeyin kapısını ardına kadar açtık. Kendilerine verilenlerle şımarınca onları ansızın yakaladık ve böylece şaşkın ve umutsuz kaldılar.

  • Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an

    Onlar, verilen öğüdü unutunca, onlara her şeyin kapılarını açtık; kendilerine verilen şeylerle sevince daldıkları sırada onları ansızın yakalayıverdik. O zaman bütün ümitleri boşa çıktı.

  • Progressive Muslims

    So when they forgot what they had been reminded of, We opened for them the gates of all opportunities; and when they were happy with what they were given, We took them suddenly! They were confounded.

  • Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation

    So when they forgot that whereof they had been reminded, We opened upon them the gates of all things; when they had exulted in what they were given, We took them suddenly; and then were they in despair,

  • Aisha Bewley

    When they forgot what they had been reminded of, We opened up for them the doors to everything, until, when they were exulting in what they had been given, We suddenly seized them and at once they were in despair.

  • Rashad Khalifa The Final Testament

    When they thus disregard the message given to them, we open for them the gates of everything. Then, just as they rejoice in what was given to them, we punish them suddenly; they become utterly stunned.

  • The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation

    So when they forgot what they had been reminded of, We opened for them the gates of all opportunities; and when they were happy with what they were given, We took them suddenly! They were confounded.

  • Edip-Layth Quran: A Reformist Translation

    So when they forgot what they had been reminded of, We opened for them the gates of all opportunities; and when they became haughty with what they were given, We took them suddenly! They were confounded.