Erhan Aktaş - Kerim Kur'an

Musa, halkına döndüğünde, öfke ve üzüntü içinde onlara: "Benim yokluğumda ne kötü işler yapmışsınız! Rabb'inizin emrini çabuklaştırdınız mı?" dedi. Levhaları bırakıp, kardeşinin başını tutup kendine çekti. "Ey annemin oğlu! Gerçekten bu halk beni zayıf buldu, neredeyse beni öldüreceklerdi; sen de düşmanları benimle sevindirme, beni bu zalim kimselerle bir tutma." dedi.

وَلَمَّا رَجَعَ مُوسٰٓى اِلٰى قَوْمِه۪ غَضْبَانَ اَسِفاًۙ قَالَ بِئْسَمَا خَلَفْتُمُون۪ي مِنْ بَعْد۪يۚ اَعَجِلْتُمْ اَمْرَ رَبِّكُمْۚ وَاَلْقَى الْاَلْوَاحَ وَاَخَذَ بِرَأْسِ اَخ۪يهِ يَجُرُّهُٓ اِلَيْهِۜ قَالَ ابْنَ اُمَّ اِنَّ الْقَوْمَ اسْتَضْعَفُون۪ي وَكَادُوا يَقْتُلُونَن۪يۘ فَلَا تُشْمِتْ بِيَ الْاَعْدَٓاءَ وَلَا تَجْعَلْن۪ي مَعَ الْقَوْمِ الظَّالِم۪ينَ
Ve lemma recea musa ila kavmihi gadbane esifen kale bi'sema haleftumuni min ba'di, e aciltum emre rabbikum, ve elkal elvaha ve ehaze bi re'si ahihi yecurruhu ileyh, kalebne umme innel kavmestad'afuni ve kadu yaktuluneni fe la tuşmit biyel a'dae ve la tec'alni meal kavmiz zalimin.
#kelimeanlamkök
1velemmazaman
2raceadöndü(ğü)رجع
3musaMusa
4ila
5kavmihikavmineقوم
6gadbanekızgınغضب
7esifenve üzgün bir haldeاسف
8kaledediقول
9bi'semane kötü işler yaptınız?باس
10haleftumuniarkamdanخلف
11min
12bea'dibenden sonraبعد
13eaciltumacele mi ettiniz?عجل
14emraemrini (beklemeyip)امر
15rabbikumRabbinizinربب
16ve elkave yere attıلقي
17l-elvahalevhalarıلوح
18ve ehazeve tuttuاخذ
19bira'sibaşınıراس
20ehihikardeşininاخو
21yecurruhuçekmeye başladıجرر
22ileyhikendine doğru
23kale(Kardeşi) dediقول
24bneoğluبني
25ummeanamınامم
26innegerçekten
27l-kavmebu insanlarقوم
28sted'afunibeni hırpaladılarضعف
29ve kaduve az dahaكود
30yektulunenibeni öldürüyorlardıقتل
31fela
32tuşmitgüldürmeشمت
33biyeüstüme
34l-ea'da'edüşmanlarıعدو
35ve laasla
36tec'alnibeni tutmaجعل
37meaberaber
38l-kavmibu kavimleقوم
39z-zaliminezalimظلم
  • Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali

    Musa, kızgın ve üzgün bir halde kavmine döndüğünde şöyle dedi: "Benden sonra arkamdan ne kötü şeyler yaptınız! Rabbinizin emrini beklemeyip acele mi ettiniz?" Levhaları yere atıp, kardeşinin başını tuttu, onu kendisine doğru çekti. Kardeşi dedi ki: "Ey annem oğlu! Bu topluluk beni horlayıp hırpaladı. Neredeyse canımı alıyorlardı. Bir de sen düşmanları bana güldürtme! Beni şu zalim topluluk ile bir tutma!"

  • Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir

    Musa, öfkeli ve üzgün bir hâlde kavmine dönünce,* "Benden sonra arkamdan ne kötü işler yapmışsınız! Rabbinizin emrini (beklemeden) acele ettiniz, öyle mi?" deyip (Tevrat) levhaları(nı yere) bırakmış ve kardeşinin başını tutup kendine doğru çekmeye başlamıştı. Harun "Ey annemin oğlu!* Bu toplum beni cidden zayıf gördü (bana baskı yaptılar), neredeyse beni öldüreceklerdi. Sen de (onları sevindirircesine) düşmanları bana güldürme ve beni bu zalim toplumla bir tutma!" demişti.*

  • Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi

    Musa, kızgın ve hayal kırıklığına uğramış olarak halkına döndüğü zaman, "Benden sonra arkamdan ne kötü işler yaptınız! Efendinizin emrine dayanamadınız mı" dedi, levhaları yere attı, kardeşinin başını tutup kendine doğru çekti. Bunun üzerine, "Anamın oğlu, " dedi, "bu halk benim zayıflığımdan yararlandı, neredeyse beni öldüreceklerdi. Üzerime vararak düşmanı güldürme, beni bu zalim halkla bir tutma."*

  • Erhan Aktaş Kerim Kur'an

    Musa, halkına döndüğünde, öfke ve üzüntü içinde onlara: "Benim yokluğumda ne kötü işler yapmışsınız! Rabb'inizin emrini* çabuklaştırdınız mı?" dedi. Levhaları bırakıp, kardeşinin başını tutup kendine çekti. "Ey annemin oğlu! Gerçekten bu halk beni zayıf buldu, neredeyse beni öldüreceklerdi; sen de düşmanları benimle sevindirme, beni bu zalim kimselerle bir tutma." dedi.

  • Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali

    Musa, kızgın ve üzgün olarak halkına dönünce: "Benden sonra arkamdan ne kötü işler çevirdiniz; Rabbinizin emrini hemen terk ettiniz öyle mi?" demişti. Levhaları attı ve kardeşini saçından tutup kendine doğru çekti. Harun dedi ki "Anamın oğlu! Bu topluluk beni zayıf düşürdü, neredeyse öldürüyorlardı. Düşmanları bana güldürme. Beni yanlışlar içindeki bu(zalim) toplulukla bir tutma."

  • Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek

    Ve Musa, hem üzüntü hem de öfkeyle toplumuna döndü. Dedi ki: "Arkamdan, ne kötü işler çevirdiniz? Efendinizin buyruğunu hızlandırdınız; öyle mi?" Yazıtları bıraktı; kardeşinin başından tutarak kendisine doğru çekiyordu ki; "Anamın oğlu! Aslında, bu toplum, beni güçsüz gördü; neredeyse beni öldüreceklerdi. Artık, düşmanlarımı sevindirme ve haksızlık yapan toplumun arasına beni katma!"

  • Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an

    Ve Musa halkının yanına döndüğünde, hüzünle karışık bir öfkeyle dedi ki: "Benim yokluğumda ne berbat bir yol tutturmuşsunuz öyle! Rabbinizin emrini çiğnemede bu ne acele böyle?" Hemen levhaları attı, kardeşinin başını kavrayıp kendine doğru çekti. (Harun): "Anamın oğlu! diye yakındı, "Bu topluluk beni etkisiz hale getirdi, hatta az kalsın canıma kastedeceklerdi! Sakin ol, beni düşmanıma karşı gülünç duruma düşürme ve bu zalimler güruhuyla beni bir tutma!"

  • Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali

    Musa, kızgın ve üzgün bir halde kavmine döndüğünde şöyle dedi: "Benden sonra arkamdan ne kötü şeyler yaptınız! Rabbinizin emrini bekleyemediniz mi? Levhaları yere attı, kardeşinin başını tuttu, kendisine doğru çekiyordu. Kardeşi dedi ki: "Ey annem oğlu! Bu topluluk beni horlayıp hırpaladı. Nerdeyse canımı alıyorlardı. Bir de sen düşmanları bana güldürme. Beni şu zalim toplulukla bir tutma."

  • Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

    Musa kavmine oldukça kızgın, üzgün olarak döndüğünde onlara: "Beni arkamdan, ne kötü temsil ettiniz? Rabbinizin emrini çabuklaştırdınız, öyle mi?" dedi. Levhaları bıraktı ve kardeşini başından tutup kendisine doğru çekiyordu (ki Harun ona:) "Annem oğlu, bu topluluk beni zayıflattı (hırpalayıp güçsüzleştirdi) ve neredeyse beni öldürmeye giriştiler. Bari sen düşmanları sevindirecek bir şey yapma ve beni bu zalimler topluluğuyla birlikte kılma (sayma)" dedi.

  • Elmalılı (sadeleştirilmiş)

    Musa kızgın ve üzgün olarak kavmine döndüğü vakit: "Bana arkamdan ne kötü halef oldunuz. Rabbinizin emrini beklemeyip acele mi ettiniz?" dedi ve levhaları bırakıp kardeşinin başından tuttu ve kendine doğru çekmeye başladı. Harun: "Anamın oğlu! İnan ki, bu adamlar beni hırpaladılar, az daha beni öldürüyorlardı. Sen de benimle düşmanları sevindirecek bir harekette bulunma ve beni bu zalim kavimle bir tutma." dedi.

  • Muhammed Esed Kur'an Mesajı

    Ve Musa, halkına döndüğünde, öfke ve üzüntü içinde onlara, "Benim yokluğumda ne kötü bir yol tutmuşsunuz böyle!" dedi, "Rabbinizin buyruğunu bir kenara attınız, öyle mi?" Ve (Kanun) levhalarını yere attı, kardeşinin başından yakalayıp kendine doğru çekti. Harun: "Ey anamın oğlu" diye sızlandı, "halk beni güçsüz gördü ve neredeyse öldüreceklerdi beni: bunun için benim acımla düşmanlarımı sevindirme ve beni zalimler topluluğuyla bir tutma!"

  • Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali

    Musa, kavmine kızgın ve üzgün olarak döndüğünde, "Benden sonra arkamdan ne kötü işler yaptınız! Rabbinizin emrini beklemeyip acele mi ettiniz?" dedi. (Öfkesinden) levhaları attı ve kardeşinin saçından tuttu, onu kendine doğru çekmeye başladı. (Kardeşi) "Ey anam oğlu" dedi, "Kavim beni güçsüz buldu. Az kalsın beni öldürüyorlardı. Sen de bana böyle davranarak düşmanları sevindirme. Beni o zalimler topluluğu ile bir tutma."

  • Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali

    Vaktaki Musa kavmine gadabnak, esefnak, olarak döndü, bana arkamdan ne fena halef oldunuz? Rabbınızın emrini ivdiniz mi? dedi ve elvahı bırakıverib kardeşini başından tuttu, kendine doğru çekiyordu, Anam oğlu, dedi: inan olsun bu kavm beni hırpaladılar, az daha beni öldürüyorlardı, sen de benimle düşmanları sevindirme ve beni bu zalim kavm ile beraber tutma

  • Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali

    Musa, kavmine kızgın ve üzgün bir halde dönünce: "Benden sonra arkamdan ne kötü işler yaptınız? Rabbinizin emrini (beklemeyip) acele mi ettiniz?" dedi, levhaları yere attı ve kardeşinin başını tutup kendine doğru çekmeye başladı. (Kardeşi): "Anamın oğlu, dedi, bu insanlar beni hırpaladılar, az daha beni öldürüyorlardı. (Ne olur) düşmanları üstüme güldürme, beni bu zalim kavimle beraber tutma!"

  • Gültekin Onan

    Musa kavmine oldukça kızgın, üzgün olarak döndüğünde onlara: "Beni arkamdan ne kötü temsil ettiniz. Rabbinizin buyruğunu çabuklaştırdınız, öyle mi?" dedi. Levhaları bıraktı ve kardeşini başından tutup kendisine doğru çekti (ki Harun ona:) "Annem oğlu, bu topluluk beni zayıflattı (hırpalayıp güçsüzleştirdi) ve neredeyse beni öldürmeye kalkıştılar. Bari sen düşmanları sevindirecek bir şey yapma ve beni bu zalimler topluluğuyla birlikte kılma (sayma)" dedi.

  • Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim

    Musa, kavmine öfkeli, kederli döndüğü zaman dedi ki: "Size bırakdığım şu makaamımda arkamdan ne kötü işler yapmışsınız! Rabbinizin emrini (beklemeyib) acele etdiniz ha"? (Tevrat) levhaları (nı) bırakıverib kardeşinin başından tutdu, onu kendine doğru çekiyordu. (Harun) "Anam oğlu", dedi, bu kavm (bu adamlar) beni cidden zaif gördüler (hırpaladılar). Az kaldı ki beni öldüreceklerdi. Sen de bana düşmanları sevindirecek hareketde bulunma böyle. Beni zalimler güruhiyle beraber, tutma".

  • İbni Kesir

    Musa; kavmine kızgın ve üzgün dönünce; benden sonra arkamdan ne kötü işler yapmışsınız? Rabbınızın emrinin çabucak gelmesini mi istediniz? dedi ve levhaları attı. Kardeşinin başından tutup kendisine doğru çekiyordu: Ey anamın oğlu, bu kavim beni gerçekten zayıf gördüler. Az kalsın öldürüyorlardı. Sen de bana düşmanları sevindirecek harekette bulunma ve beni zalimler güruhu ile bir tutma, dedi.

  • Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı

    Musa kavmine kızgın ve üzgün olarak dönünce: -Benim ardımdan ne kötü işler yaptınız. Rabbinizin azabını mı acele istediniz? dedi. Levhaları bırakıp kardeşinin başını tutarak kendisine çekti. Harun: -Ey anamın oğlu, toplum beni güçsüz bıraktı. Zayıf gördü, bana tabi olmadı. Neredeyse beni öldürüyorlardı. Bana düşmanları sevindirecek şekilde davranma, zalim toplumla bir tutma! dedi.

  • Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali

    Musa pek öfkeli ve üzgün olarak halkına dönünce:"Benden sonra arkamdan ne kötü işler yapmışsınız! Rabbinizin emrini çarçabuk terk mi ettiniz!" dedi ve... levhaları yere bırakıverdi. Kardeşini başından tutup, kendisine doğru çekmeye başladı. Harun ise ona: "Ey annemin oğlu!" dedi: "İnan ki bu millet beni fena halde hırpaladı, nerdeyse beni linç edip öldüreceklerdi. Ne olur, düşmanlarımı üstüme güldürme, beni bu zalim milletle bir tutma!"

  • Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü

    Musa halkına öfkeli ve üzgün olarak döndüğünde: "Arkam sıra ne kadar çirkin şeyler yaptınız! Rabbinizin hükmünü bekleyemediniz mi?" dedi.. . (Derken) levhaları yere bırakıp, kardeşinin başını tuttu ve onu kendine çekti. . . (Harun) dedi ki: "Anamın oğlu! Muhakkak ki bu topluluk beni zayıf - güçsüz buldu ve nerede ise beni öldüreceklerdi. . . Düşmanlarımı sevindirme ve beni şu zalimler topluluğu ile bir tutma!"

  • Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi

    Musa, kızgın ve hayal kırıklığına uğramış olarak halkına döndüğü zaman, 'Benden sonra arkamdan ne kötü işler yaptınız! Rabbinizin emrine dayanamadınız mı,' dedi, levhaları yere attı, kardeşinin başını tutup kendine doğru çekti. (Kardeşi): 'Anamın oğlu, dedi, bu halk benim zayıflığımdan yararlandı, nerdeyse beni öldüreceklerdi. Üzerime vararak düşmanı güldürme, beni bu zalim halkla bir tutma.'

  • Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an

    Musa, halkına döndüğünde, öfke ve üzüntü içinde onlara: "Benim yokluğumda ne kötü işler yapmışsınız! Rabb'inizin emrini* çabuklaştırdınız mı?" dedi. Levhaları bırakıp, kardeşinin başını tutup kendine çekti. "Ey annemin oğlu! Gerçekten bu halk beni zayıf buldu, neredeyse beni öldüreceklerdi; sen de düşmanları benimle sevindirme, beni bu zalim kimselerle bir tutma." dedi.

  • Progressive Muslims

    And when Moses returned to his people, angry and grieved, he said: "Miserable is what you have done after I was gone; do you wish to hasten the action of your Lord" And he cast down the tablets, and took his brother by his head dragging him towards him. He said: "Son of my mother, the people overpowered me and nearly killed me, so do not make the enemies rejoice over me, and do not make me with the wicked people."

  • Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation

    And when Moses returned to his people, wrathful and grieved, he said: “Evil is what you took up while I was away; were you impatient over the command of your Lord?” And he cast down the tablets, and seized his brother by the head, dragging him to him. Said he: “Son of my mother: the people despised me and were about to kill me. Then cause thou not the enemies to gloat over me, nor place thou me with the wrongdoing people.”

  • Aisha Bewley

    When Musa returned to his people in anger and great sorrow, he said, ‘What an evil thing you did in my absence after I left! Did you want to hasten your Lord’s command?’ He threw down the Tablets and seized hold of his brother’s head, dragging him towards him. Harun said, ‘Son of my mother, The people oppressed me and almost killed me. Do not give my enemies cause to gloat over me. Do not include me with the wrongdoing people.’

  • Rashad Khalifa The Final Testament

    When Moses returned to his people, angry and disappointed, he said, "What a terrible thing you have done in my absence! Could you not wait for the commandments of your Lord?" He threw down the tablets, and took hold of his brother's head, pulling him towards himself. (Aaron) said, "Son of my mother, the people took advantage of my weakness, and almost killed me. Let not my enemies rejoice, and do not count me with the transgressing people."

  • The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation

    And when Moses returned to his people, angry and grieved, he said: "Miserable is what you have done after I was gone; do you wish to hasten the action of your Lord?" And he cast down the tablets, and took his brother by his head dragging him towards him. He said: "Son of my mother, the people overpowered me and nearly killed me, so do not make the enemies rejoice over me, and do not make me with the wicked people."

  • Edip-Layth Quran: A Reformist Translation

    When Moses returned to his people, angry and grieved, he said, "Miserable is what you have done after me; do you wish to hasten the action of your Lord?" He cast down the tablets, and took his brother by his head dragging him towards him. He said, "Son of my mother, the people overpowered me and nearly killed me, so do not make the enemies rejoice over me, and do not make me with the wicked people."