Hiçbir nebiye, yeryüzünde düşmana üstünlük sağlayıncaya kadar, esir almak yaraşmaz. Siz geçici dünya malını istiyorsunuz, oysa Allah ahireti istiyor. Allah, Mutlak Üstün Olan'dır, En İyi Hüküm Veren'dir.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | ma | ||
2 | kane | yakışmaz | كون |
3 | linebiyyin | hiçbir nebiye | نبا |
4 | en | ||
5 | yekune | olmak | كون |
6 | lehu | sahibi | |
7 | esra | esirler | اسر |
8 | hatta | kadar | |
9 | yushine | ağır basıncaya | ثخن |
10 | fi | ||
11 | l-erdi | yeryüzünde | ارض |
12 | turidune | siz istiyorsunuz | رود |
13 | arade | geçici malını | عرض |
14 | d-dunya | dünya | دنو |
15 | vallahu | Allah ise | |
16 | yuridu | istiyor | رود |
17 | l-ahirate | ahireti | اخر |
18 | vallahu | Allah | |
19 | azizun | daima üstün | عزز |
20 | hakimun | hüküm ve hikmet sahibidir | حكم |
Yeryüzünde ağır basıncaya kadar, hiçbir peygambere esir sahibi olmak yaraşmaz. Siz geçici dünya malını istiyorsunuz; halbuki Allah sizin için ahireti istiyor. Allah güçlüdür; hikmet sahibidir.
Hiçbir peygambere yeryüzünde ağır basıncaya (kesin bir zafere ulaşıncaya) kadar, (yanında) esirler bulundurmak yakışmaz.* Siz geçici dünya malını istiyorsunuz, Allah ise (sizin için) ahireti istiyor. Allah güçlüdür, doğru hüküm verendir.
Hiçbir peygambere, yeryüzünde savaşa katılmaksızın esirler edinmesi yakışmaz. Siz bu dünyanın geçici malını istiyorsunuz; ALLAH ise (sizin için) ahireti ister. ALLAH Üstündür, Bilgedir.*
Hiçbir nebiye, yeryüzünde düşmana üstünlük sağlayıncaya kadar, esir almak* yaraşmaz. Siz geçici dünya malını istiyorsunuz, oysa Allah ahireti istiyor. Allah, Mutlak Üstün Olan'dır, En İyi Hüküm Veren'dir.
Savaş alanında* düşmanı etkisiz hale getirinceye kadar hiçbir nebinin esir alma hakkı yoktur*. Siz, dünya malını (hemen elde edeceğinizi) istiyorsunuz. Allah ise Ahireti (sonrasını) istiyor. Üstün olan ve doğru kararlar veren Allah'tır.
Yeryüzünde kesin bir utku kazanıncaya dek, tutsak almak bir peygambere yakışmaz. Siz, dünyanın geçici yararını istiyorsunuz. Oysa Allah, sonsuz yaşamı istiyor. Çünkü Allah, Üstündür; Bilgelik ve Adaletle Yönetendir.*
Kıran kırana gerçekleşmiş sıcak bir savaş sonucu olmadıkça bir peygambere esir almak yakışmaz. Sizler bu dünyanın geçici değerlerini istiyorsunuz; ama Allah (sizin için daha yüce bir değer olan) ahireti istiyor: zira Allah iradesinde pek yüce, işinde hikmetli olandır.
Hiçbir peygamber için, yeryüzünde ağır basmadıkça, esirlere sahip olmak uygun değildir. Siz şu iğreti dünyanın nimetini istiyorsunuz; Allah ise ahireti istiyor. Allah Aziz'dir, Hakim'dir.
Hiç bir peygambere, yeryüzünde kesin bir zafer kazanıncaya kadar esir alması yakışmaz. Siz dünyanın geçici yararını istiyorsunuz. Oysa Allah (size) ahireti istemektedir. Allah, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.
Hiçbir peygamberin, yeryüzünde ağır basmadıkça (kafirlere karşı ezici bir üstünlük sağlamadıkça), esirlerinin olması doğru değildir. Siz dünya varlığını istiyorsunuz, Allah ise ahireti kazanmanızı istiyor. Allah, güçlüdür, hikmet sahibidir.
Kıyasıya girdiği zorlu bir meydan savaşı sonucu değilse, esir almak bir peygamber için yakışık almaz. Siz bu dünyanın geçici kazançlarına talip olabiliyorsunuz, ama Allah (sizin için) sonraki hayatın (güzel/iyi olmasını) murad ediyor: çünkü, Allah doğru hüküm ve hikmetle edip eyleyen en yüce iktidar sahibidir.
Yeryüzünde düşmanı tamamıyla sindirip hakim duruma gelmedikçe, hiçbir peygambere esir almak yakışmaz. Siz geçici dünya menfaatini istiyorsunuz, halbuki Allah ahireti (kazanmanızı) istiyor. Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Hiç bir Peygamber için Arzda ağır basmadıkça esirleri olmak doğru değildir, siz, Dünya uruzunu istiyorsunuz Allah ise Ahıreti kazanmanızı dileyor ve Allah azizdir hakimdir
Yeryüzünde ağır bas(ıp küfrün belini iyice kır)ıncaya kadar hiçbir peygambere esirler sahibi olmak yakışmaz. Siz, geçici dünya malını istiyorsunuz, Allah ise (sizin için) ahireti istiyor. Allah daima üstün, hüküm ve hikmet sahibidir.
Hiç bir peygambere, yeryüzünde kesin bir zafer kazanıncaya kadar esir alması yakışmaz. Siz dünyanın geçici yararını istiyorsunuz. Oysa Tanrı (size) ahireti istemektedir. Tanrı, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.
Hiç bir peygamberin yer yüzünde ağır basıb (harb edib) zaferler kazanıncaya kadar (muhaarib düşmandan) esirler alması (vaaki) olmamışdır. Siz geçici dünya malını arzu ediyorsunuz. Halbuki Allah ahireti (daha çok ahiret sevabını kazanmanızı, ahireti düşünmenizi) ister. Allah azizdir (dostlarını düşmanları üzerine gaalib kılandır), hakimdir (her haale layık olanı hakkıyle ve hikmetiyle bilendir).
Hiç bir peygambere yeryüzünde savaşırken zaferler kazanıncaya kadar esirler alması yaraşmaz. Geçici dünya malını istiyorsunuz. Allah ise ahireti istiyor. Ve Allah; Aziz'dir, Hakim'dir.
Yeryüzünde savaşırken, düşmanı yere sermeden esir alma hiç bir peygambere yaraşmaz! Geçici dünya malını istiyorsunuz. Oysa Allah, ahireti kazanmanızı ister. Allah güçlüdür, hakimdir.
Bir Peygamberin, dünyada zafer kazanıp küfrü zelil kılmadıkça, esirler edinip onları fidye karşılığında serbest bırakması uygun düşmez. Siz dünya metaını istiyorsunuz. Allah ise ahireti kazanmanızı istiyor. Allah azizdir, hakimdir (üstün kudret, tam hüküm ve hikmet sahibidir).
Bir Nebiye, arzda ağır basıncaya kadar, (savaşsız) esirler sahibi olması sahih olmaz.. . Siz (düşmanınızı öldürmek yerine esir almayı istemekle) dünyanın malını diliyorsunuz; Allah ise sonsuz geleceği diliyor. . . Allah Aziyz'dir, Hakiym'dir.
Hiç bir peygambere, yeryüzünde savaşa katılmaksızın esirler edinmesi yakışmaz. Siz bu dünyanın geçici malını istiyorsunuz; ALLAH ise (sizin için) ahireti ister. ALLAH Üstündür, Bilgedir.
Hiçbir nebiye, yeryüzünde düşmana üstünlük sağlayıncaya kadar, esir almak* yaraşmaz. Siz geçici dünya malını istiyorsunuz, oysa Allah ahireti istiyor. Allah, Mutlak Üstün Olan'dır, En İyi Hüküm Veren'dir.
And it was not for any prophet to take prisoners unless it was in battle. You desire the materials of this world, while God wants the Hereafter for you. God is Noble, Wise.
It is not for a prophet to have captives until he has battled strenuously in the land. You desire the goods of the World, and God desires the Hereafter; and God is exalted in might and wise.
It is not fitting for a Prophet to take captives until he has let much blood in the land. You desire the goods of this world, whereas Allah desires the Next World. Allah is Almighty, All-Wise.
No prophet shall acquire captives, unless he participates in the fighting. You people are seeking the materials of this world, while GOD advocates the Hereafter. GOD is Almighty, Most Wise.
And it was not for any prophet to take prisoners until he is bound by a campaign. You desire the materials of this world, while God wants the Hereafter for you. God is Noble, Wise.
It was not for any prophet to take prisoners unless it was in battle. You desire the materials of this world, while God wants the Hereafter for you. God is Noble, Wise.