De ki: "Bize iki güzellikten birinin dışında başka bir şeyin gelmesini mi bekliyorsunuz? Oysa biz, Allah'ın kendi katından veya bizim elimizle size bir azap gelmesini bekliyoruz. Öyleyse bekleyin. Doğrusu biz de sizinle beraber bekleyenlerdeniz."
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | kul | de ki | قول |
2 | hel | ||
3 | terabbesune | gözetiyor musunuz? | ربص |
4 | bina | bizim için | |
5 | illa | yalnız | |
6 | ihda | birini | احد |
7 | l-husneyeyni | iki iyilikten | حسن |
8 | venehnu | ama biz | |
9 | neterabbesu | gözetiyoruz | ربص |
10 | bikum | size | |
11 | en | ||
12 | yusibekumu | ulaştırmasını | صوب |
13 | llahu | Allah'ın | |
14 | biazabin | bir azab | عذب |
15 | min | ||
16 | indihi | kendi tarafından | عند |
17 | ev | veya | |
18 | bieydina | bizim ellerimizle | يدي |
19 | feterabbesu | haydi gözetin | ربص |
20 | inna | biz de | |
21 | meakum | sizinle beraber | |
22 | muterabbisune | gözetenleriz | ربص |
De ki: "Bize ancak iki güzel şeyden birinin gelmesini mi bekliyorsunuz? Oysa biz, Allah'ın kendi katından veya bizim elimizle sizi azaba uğratmasını bekliyoruz. Öyle ise bekleyiniz, biz de doğrusu sizinle birlikte beklemekteyiz."
De ki: "Siz bizim için sadece iki güzellikten* birini beklemektesiniz. Biz de Allah'ın ya kendi katından veya bizim elimizle size bir azap vermesini bekliyoruz. Bekleyin! Şüphesiz ki biz de sizinle birlikte beklemekteyiz."
De ki: "Biz sizin için, ALLAH'ın, ya kendi tarafından veya bizim elimizle sizi cezalandırmasını umarken siz bizim için ancak iki güzelden birini (gazilik veya şehitlik) umabilirsiniz. Umutla bekleyin, biz de umutla bekliyoruz."
De ki: "Bize iki güzellikten* birinin dışında başka bir şeyin gelmesini mi bekliyorsunuz? Oysa biz, Allah'ın kendi katından veya bizim elimizle size bir azap gelmesini bekliyoruz. Öyleyse bekleyin. Doğrusu biz de sizinle beraber bekleyenlerdeniz."
De ki "Bizim için iki iyilikten biri dışında bir beklentiniz mi var? Bu arada biz de ya kendi katından ya da bizim elimizle Allah'ın sizi cezalandırmasını bekliyoruz. Haydi, bekleyin; sizinle birlikte biz de bekliyoruz."
De ki: "Bizim için iki güzelliğin birinden başka bir şey mi bekliyorsunuz? Oysa biz, Kendi katından veya bizim elimizle, Allah'ın, sizi cezalandırmasını bekliyoruz. Artık, bekleyin! Aslında, sizinle birlikte biz de bekliyoruz!"
De ki: "Bizim için iki güzellikten biri değil de, ille de (kötülük) beklentisi içinde misiniz? Bizim size ilişkin beklentimizse -O'nun katından ya da bizim elimizle- Allah'ın gazabına uğramanızdır. Artık bekleyin; bilin ki biz de sizinle birlikte bekliyoruz!"
De ki: "Bizim için iki güzelliğin birinden başkasını mı bekliyorsunuz? Biz de size Allah'ın, kendi katından veya bizim ellerimizle bir azap çarptırmasını bekliyoruz. Artık bekleyin, sizinle beraber biz de bekliyoruz."
De ki: "Siz bizim için iki güzellikten (şehidlik veya zaferden) birinin dışında başkasını mı bekliyorsunuz? Oysa biz de, Allah'ın ya kendi katından veya bizim elimizle size bir azab dokunduracağını bekliyoruz. Öyleyse siz bekleyedurun, kuşkusuz biz de sizlerle birlikte bekleyenleriz."
De ki: "Siz, bizim için ancak iki güzel şeyden birini bekleyebilirsiniz. Biz ise size, Allah'ın kendi katından veya bizim elimizle bir azap indirmesini bekliyoruz. O halde bekleyin, biz de sizinle birlikte bekliyoruz!"
De ki: "Bize (olması mümkün) iyiler iyisi iki şeyden birisi değil de, ille de (kötü) bir şey olmasını mı umup gözlüyorsunuz? Fakat, bilin ki, sizin kadar biz de gözlüyoruz, Allahın (ya) kendi katından ya da bizim elimizle sizi bir azaba uğratmasını! O halde, umutla gözleyin; bilin ki, biz de sizinle birlikte gözleyeceğiz!"
De ki: "Bizim için siz, (şehitlik veya zafer olmak üzere) ancak iki güzellikten birini bekleyebilirsiniz. Biz de, Allah'ın kendi katından veya bizim ellerimizle size ulaştıracağı bir azabı bekliyoruz. Haydi bekleyedurun. Şüphesiz biz de sizinle birlikte beklemekteyiz."
De ki: siz, bize ancak iki güzelliğin birini gözetebilirsiniz, biz ise size Allahın kendi tarafından veya bizim ellerimizle bir azab indirmesini gözetiyoruz, onun için gözetin çünkü biz beraberinizde gözetiyoruz
De ki: "Bize yalnız iki iyilikten (ya gazilik veya şehidlikten) birini gözetmiyor musunuz? Ama biz, Allah'ın size ya kendi tarafından veya bizim ellerimizle bir azab ulaştırmasını gözetiyoruz. Haydi gözetin, biz de sizinle beraber gözetenleriz."
De ki: "Siz bizim için iki güzellikten (şehidlik veya zaferden) birinin dışında başkasını mı bekliyorsunuz? Oysa biz de, Tanrı'nın ya kendi katından veya bizim elimizle size bir azab dokunduracağını bekliyoruz. Öyleyse siz bekleyedurun, kuşkusuz biz de sizlerle birlikte bekleyenleriz."
De ki: "Siz bizde iki güzelliğin birinden başkasını mı gözetiyorsunuz? Halbuki biz Allahın size ya kendi katından, yahud bizim elimizle bir azab getireceğini bekliyoruz. Haydi siz (bizim akıbetimizi) gözetleye durun, biz de sizinle beraber (kendi feci' akıbetlerinizi) bekleyiciyiz".
De ki: Bize iki güzelliğin birinden başka bir şeyin gelmesini mi bekliyorsunuz? Halbuki biz, Allah'ın kendi katından veya bizim elimizle size bir azab getireceğini bekliyoruz. Öyleyse bekleyin, doğrusu biz de sizinle beraber bekleyenlerdeniz.
De ki: -Bize iki iyiden başka bir şeyin gelmesini mi bekliyorsunuz? Oysa biz, Allah'ın kendi katından veya bizim elimizle sizi bir azaba uğratmasını bekliyoruz. Bekleyin siz, biz de sizinle bekleyenleriz!
Münafıklara de ki: "Bizim hakkımızda bekleyip gözlediğiniz, iki güzel şeyden, yani zaferden veya şehid olmaktan başka bir şey midir?Biz ise Allah'ın, ya kendi tarafından veya bizim ellerimizle sizi azaba uğratmasını bekliyoruz. Bekleyin bakalım, biz de bekliyoruz!
De ki: "İki güzellikten (ganimet veya şehid olmak) hangisi gelecek diye mi bizi izliyorsunuz? Biz de, Allah'ın, kendi indinden (içinizden, hastalık vs. ) yahut bizim ellerimiz olarak bir azap vermesini bekliyoruz.. . O halde umutla bekleyin (başımıza gelmesini istediğinizi); biz de sizinle beraber bekleyenleriz. "
De ki: 'Biz sizin için, ALLAH'ın, ya kendi tarafından veya bizim elimizle sizi cezalandırmasını umarken siz bizim için ancak iki güzelden birini (gazilik veya şehitlik) umabilirsiniz. Umutla bekleyin, biz de umutla bekliyoruz.
De ki: "Bize iki güzellikten* birinin dışında başka bir şeyin gelmesini mi bekliyorsunuz? Oysa biz, Allah'ın kendi katından veya bizim elimizle size bir azap gelmesini bekliyoruz. Öyleyse bekleyin. Doğrusu biz de sizinle beraber bekleyenlerdeniz."
Say: "You can only expect for us one of two good things; while we wait for you to be afflicted by God with a retribution from Him, or by our hands. So wait, we are with you waiting."
Say thou: “Do you await for us save one of the two best things? And we await for you, that God will afflict you with a punishment from Him or at our hands. So wait — we are with you waiting.”
Say: ‘What do you await for us except for one of the two best things?* But what we await for you is for Allah to inflict a punishment on you either directly from Himself or at our hands. So wait, we are waiting with you!’
Say, "You can only expect for us one of two good things (victory or martyrdom), while we expect for you condemnation from GOD and retribution from Him, or at our hands. Therefore, wait, and we will wait along with you."
Say: "You can only expect for us one of two good things; while we wait for you to be afflicted by God with a retribution from Him, or by our hands. So wait, we are with you waiting."
Say, "While we wait for you to be afflicted by God with retribution from Him, or at our hands you can only expect for us one of two good things. So wait, we are with you waiting."