Eğer kendilerine bir uyarıcı gelirse, diğer toplumlardan kesinlikle daha doğru yolda olacaklarına dair var güçleriyle Allah'a yeminler etmişlerdi. Fakat onlara uyarıcı geldiğinde bu onların yalnızca nefretlerini artırdı.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | ve eksemu | ve yemin ettiler | قسم |
2 | billahi | Allah'a | |
3 | cehde | bütün gücüyle | جهد |
4 | eymanihim | yeminlerinin | يمن |
5 | lein | andolsun eğer | |
6 | ca'ehum | kendilerine gelirse | جيا |
7 | nezirun | bir uyarıcı | نذر |
8 | leyekununne | olacaklarına | كون |
9 | ehda | daha çok doğru yolda | هدي |
10 | min | ||
11 | ihda | herbir | احد |
12 | l-umemi | milletten | امم |
13 | felemma | fakat | |
14 | ca'ehum | gelince | جيا |
15 | nezirun | uyarıcı | نذر |
16 | ma | ||
17 | zadehum | onların arttırmadı | زيد |
18 | illa | başka bir şey | |
19 | nufuran | nefretten | نفر |
Eğer kendilerine bir uyarıcı gelirse bütün toplumların en doğruları olacaklarına dair bütün güçleriyle Allah'a yemin ettiler. Ancak kendilerine bir uyarıcı gelince, bu, onların sadece haktan kaçmalarını arttırdı.
(42, 43) Kendilerine bir uyarıcı gelmesi hâlinde, herhangi bir topluluktan daha doğru yolda olacaklarına dair bütün güçleriyle Allah'a yemin etmişlerdi. Fakat onlara uyarıcı gelince bu, onların sadece gerçek(ler)den uzaklaşmalarını yani yeryüzünde kibirlenmelerini ve kötülük tuzağını (kurmalarını) artırdı. Oysa kötü tuzak, sadece sahibinin başına geçer. Onlar öncekilere (uygulanan Allah'ın) kanunundan başka ne bekliyorlar ki! Allah'ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın! Allah'ın kanununda asla bir sapma bulamazsın.
Kendilerine bir uyarıcı gelse, tüm topluluklardan daha doğru yolda olacaklarına dair var güçleriyle ALLAH'a yemin ettiler. Kendilerine bir elçi geldiğinde, bu durum, onların ancak nefretini artırdı.
Eğer kendilerine bir uyarıcı gelirse, diğer toplumlardan kesinlikle daha doğru yolda olacaklarına dair var güçleriyle Allah'a yeminler etmişlerdi. Fakat onlara uyarıcı geldiğinde bu onların yalnızca nefretlerini artırdı.
Kendilerine uyarıcı gelirse, toplulukların her birinden daha doğru yolda olacaklarına dair bütün güçleriyle yemin ettiler. Kendilerine uyarıcı gelince de sadece nefretleri arttı.
Kendilerine bir uyarıcı gelirse, toplumların herhangi birinden daha çok doğru yol üzerinde olacaklarına ilişkin, tüm güçleriyle yemin ettiler. Fakat bir uyarıcı geldiği zaman, nefretlerinden başka bir şey artmadı.
Bir de o (inkarcı)lar, kendilerine bir uyarıcı geldiği takdirde, doğru yolu bulmakta tüm toplumların önünde yer alacaklarına dair Allah adına var güçleriyle yemin ettiler; fakat onlara bir uyarıcı geldiğinde ise, bu onların sadece tepkilerine artırdı;
Yeminlerinin tüm gücüyle Allah'a ant içmişlerdi ki, eğer kendilerine bir uyarıcı gelirse, ümmetlerin herhangi birinden çok daha doğru bir gidiş üzere olacaklar. Fakat uyarıcı onlara gelince, bu onlara nefretle kaçıştan başka bir katkı sağlamadı.
Yeminlerinin olanca güçleriyle, kendilerine bir uyarıcı, korkutucu gelecek olsa, ümmetlerinin herhangi birinden mutlaka daha doğru olacaklarına dair, Allah'a and içtiler. Ancak onlara bir uyarıcı, korkutucu geldiğinde (bu) nefretlerinden başkasını artırmadı.
Onlar kendilerine uyarıcı bir peygamber gelirse kesinlikle ilerideki ümmetlerin en birincisinden daha kabiliyetli olacaklarına daha çok doğru yola gideceklerine dair Allah'a en ağır yeminleriyle yemin etmişlerdi. Fakat kendilerine uyarıcı bir peygamber geldiği zaman, bu onların yalnızca ürkekliklerini artırdı.
Onlar, (hakikate her fırsatta muhalefet edenler,) eğer kendilerine bir uyarıcı gelirse, o'nun rehberliğine, (kendilerine gönderilen uyarıcıya tabi olan eski) toplumlardan daha çok bağlanacaklarına bütün güçleriyle yemin ederler: İşte şimdi onlara bir uyarıcı geldi, ama (o'nun çağrısı) onların sadece muhalefetlerini artırdı,
Müşrikler, eğer kendilerine bir uyarıcı gelirse, ümmetlerden herhangi birinden daha çok doğru yol üzere olacaklarına dair en güçlü şekilde Allah'a yemin etmişlerdi. Fakat onlara bir uyarıcı gelince, bu ancak onların nefretlerini artırdı.
Yeminlerinin en kuvvetlisiyle Allaha kasem de etmişlerdi ki: billahi kendilerine inzar edici bir Peygamber gelse her halde ilerideki ümmetlerin en birincisinden daha kabiliyyetli olacaklar, daha iyi yola geleceklerdi, fakat kendilerine inzar edici bir Peygamber geldiği vakıt onlara sırf bir ürküntü artırdı
"Andolsun eğer kendilerine bir uyarıcı (peygamber) gelirse, her milletten daha çok doğru yolda olacaklar" diye, yeminlerinin bütün gücüyle Allah'a yemin ettiler. Fakat kendilerine uyarıcı gelince, onlara Hak'tan uzaklaşmaktan başka bir katkı sağlamadı.
Yeminlerinin olanca güçleriyle, kendilerine bir uyarıcı, korkutucu gelecek olsa, ümmetlerinin herhangi birinden mutlaka daha doğru olacaklarına dair Tanrı'ya and içtiler. Ancak onlara bir uyarıcı, korkutucu geldiğinde (bu) nefretlerinden başkasını arttırmadı.
Onlar, kendilerine azab ile korkutucu (bir peygamber) gelirse her halde (diğer) ümmetlerden herhangi birinden daha ziyade doğru yolu tutacaklarını yeminlerinin bütün hızıyle Allaha andetmişlerdi. Fakat onlara azab ile korkutan (bir peygamber) gelince bu, onların (hakdan) uzaklaşmalarından başka bir şey attırmadı.
Var güçleriyle Allah'a yemin ettiler ki; kendilerine bir uyarıcı gelecek olursa; muhakkak ki, ümmetlerin herhangi birinden daha doğru yolda olacaklardır. Fakat kendilerine bir uyarıcı gelince; onların sadece nefretlerini artırdı.
Eğer kendilerine bir uyarıcı gelecek olursa, ümmetlerin içinde en doğru yolda giden biri olacaklarına dair tüm güçleriyle Allah'a yemin etmişlerdi. Onlara bir uyarıcı gelince, nefretle uzaklaşmaktan başka birşey yapmadılar.
Kendilerini uyaracak bir peygamber geldiği takdirde, milletler içinde, hidayette en ileri derecede yer alacaklarına dair var güçleri ile yemin ettiler. Ama kendilerine bir peygamber gelip uyarınca bu, onların sadece nefretlerini artırdı.
Var güçleriyle (billahi diye) Allah'a yemin ettiler ki, eğer onlara uyarıcı gelir ise, mutlaka (geçmiş ve gelecek diğer) ümmetlerin (herhangi) birinden daha çok hidayette olacaklardı.. . Kendilerine bir uyarıcı geldiğindeyse, (bu) onlarda nefretten başka bir şey artırmadı!
Kendilerine bir uyarıcı gitse tüm topluluklardan daha doğru yolda olacaklarına dair var güçleriyle ALLAH'a yemin ettiler. Kendilerine bir elçi gittiğinde, bu durum, onların ancak nefretini artırdı
Eğer kendilerine bir uyarıcı gelirse, diğer toplumlardan kesinlikle daha doğru yolda olacaklarına dair var güçleriyle Allah'a yeminler etmişlerdi. Fakat onlara uyarıcı geldiğinde bu onların yalnızca nefretlerini artırdı.
And they swore by God in their strongest oaths, that if a warner came to them, they would be the most guided of all nations, but when a warner came to them, it only increased their aversion!
And they swore by God their strongest oaths that if a warner came to them, they would be more guided than any of the communities; but when a warner came to them, it increased them only in aversion,
They swore by Allah with their most earnest oaths that if a warner came to them they would be better guided than any other community. But then when a warner did come to them, it only increased their aversion,
They swore by GOD solemnly that if a warner went to them, they would be better guided than a certain congregation! However, now that the warner did come to them, this only plunged them deeper into aversion.
And they swore by God in their strongest oaths, that if a warner came to them, they would be the most guided of all nations, but when a warner came to them, it only increased their aversion!
They swore by God in their strongest oaths, that if a warner came to them, they would be the most guided of all nations, but when a warner came to them, it only increased their aversion!