Azaptan kurtulmak için ne zaman oradan çıkmak isteyecek olurlarsa, yakıcı azabı tatmaları için oraya geri döndürülürler.
Istıraptan dolayı oradan her çıkmak istediklerinde, oraya geri döndürülürler ve onlara, "Tadın yakıcı azabı!" denir.
Izdıraptan dolayı oradan her çıkmak istediklerinde, oraya geri döndürülecekler ve (onlara) "Tadın bu yakıcı azabı!" (denecektir).*
Her ne vakit oradaki sıkıntıdan çıkmak isteseler oraya geri çevrilirler: "Yakıcı azabı tadın."
Azaptan kurtulmak için ne zaman oradan çıkmak isteyecek olurlarsa, yakıcı azabı tatmaları için oraya geri döndürülürler.
İyice bunalıp oradan çıkmak isterlerse her defasında geri getirilecek ve onlara: "Şu yanma azabının zevkine varın" denecektir.
Ne zaman o üzüntüden çıkmak isteseler, oraya geri çevrilirler: "Tadın, yakıcı cezayı!"
gam ve kederden (bunalıp) da ne zaman oradan çıkmak isteseler, hemen oraya geri döndürülecekler ve (onlara şöyle denilecek): "Yakıp kavurucu azabı tadın bakalım!"
Istırap yüzünden oradan her çıkmak istediklerinde, oraya geri döndürülürler: "Tadın şu yangın azabını!"
Ne zaman ordan, sarsıcı üzüntüden çıkmak isterlerse, oraya geri çevrilirler ve (onlara:) "Yakıcı azabı tadın" (denir).
Izdıraptan dolayı her ne zaman ateşten, onun gamından çıkmak isterlerse, yine içine geri döndürülürler, Haydi tadın yangın azabını!
ve kendi boğuntuları içinde (kıvranıp dururken) bu durumdan ne zaman kurtulmaya çalışsalar her seferinde yeniden (aynı boğuntuya) sokulacaklar ve (onlara:) "Tadın (bu) yakıcı azabı (sonuna kadar)!" (denecek).
Her ne zaman cehennemden, o ızdıraptan çıkmak isteseler, oraya geri döndürülürler ve onlara, "Tadın yangın azabını" denilir.
Her ne zaman ateşten, onun bir gamından çıkmak isterlerse yine içine iade olunurlar, haydi tadın yangın azabını
Oradan, (o) gamdan her çıkmak istediklerinde (demir kamçılarla vurularak) oraya geri çevrilirler ve "Yangın azabını tadın!" (denilir).
Ne zaman oradan, sarsıcı üzüntüden çıkmak isterlerse, oraya geri çevrilirler ve (onlara:) "Yakıcı azabı tadın" (denir).
Ne zaman oradan, (çektiği) ıztırabdan (dolayı) çıkmak isterlerse yine içerisine iade olunurlar (ve kendilerine): "Tadın (bu) yangın azabını" (denilir).
Ne zaman oradan ve oradaki ıztırabdan çıkıp kurtulmak isteseler; her defasında oraya geri çevrilirler. Yakıcı azabı tadın, denir.
Her ne zaman oradaki kavurucu ateşten çıkmak isteseler yine oraya döndürülür ve: -Yakıcı azabı tadın, denir.
Bunalmaları sebebiyle, her ne vakit cehennemden çıkmak isterlerse, gerisin geriye oraya itilirler ve kendilerine: "Çıkmak yok! İster istemez, bu yakıcı azabı tadacaksınız!" denir.
(Hakikati fark etmeleri sonucu içinde bulundukları telafisi olmayan şartlardan) her çıkmak dilediklerinde, oraya iade olunurlar.. . "Yanmanın azabını tadın!" (denilir).
Her ne vakit oradaki sıkıntıdan çıkmak isteseler oraya geri çevrilirler: 'Yakıcı azabı tadın.'
Azaptan kurtulmak için ne zaman oradan çıkmak isteyecek olurlarsa, yakıcı azabı tatmaları için oraya geri döndürülürler.
Every time they want to escape the anguish, they are returned to it. Taste the retribution of the burning!
Whenever they desire to come out therefrom — from anguish — they will be returned thereto: “And taste the punishment of the consuming fire!”
Every time they want to come out of it, because of their suffering, they will be driven back into it: ‘Taste the punishment of the Burning!’
Whenever they try to exit such misery, they will be forced back in: "Taste the agony of burning."
Every time they want to escape the anguish, they are returned to it. Taste the retribution of the burning!
Every time they want to escape the anguish, they are returned to it. Taste the retribution of the burning!