"Ey halkım! Bana söyleyin! "Ya ben Rabb'imden kanıt içeren apaçık bir bilgiye sahipsem; kendinden bana iyi bir rızık vermişse! Vazgeçmenizi istediğim şeyleri, kendim yapmak istemiyorum. Sadece gücümün yettiği kadarıyla düzeltmek istiyorum. Başarım ancak Allah'tandır. Yalnız O'na tevekkül ettim ve yalnız O'na yöneldim." dedi.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | kale | dedi ki | قول |
2 | ya kavmi | kavmim | قوم |
3 | eraeytum | söyleyin bakalım | راي |
4 | in | eğer | |
5 | kuntu | ben isem | كون |
6 | ala | üzere | |
7 | beyyinetin | açık bir belge | بين |
8 | min | -den | |
9 | rabbi | Rabbim- | ربب |
10 | ve razekani | ve beni rızıklandırmışsa | رزق |
11 | minhu | kendi katından | |
12 | rizkan | bir rızıkla | رزق |
13 | hasenen | güzel | حسن |
14 | ve ma | ve | |
15 | uridu | istemiyorum | رود |
16 | en | ||
17 | uhalifekum | size aykırı hareket etmek | خلف |
18 | ila | ||
19 | ma | şeylerde | |
20 | enhakum | sizi menettiğim | نهي |
21 | anhu | ondan | |
22 | in | ||
23 | uridu | istiyorum | رود |
24 | illa | ancak | |
25 | l-islaha | ıslah etmek | صلح |
26 | ma | ||
27 | stetaa'tu | gücümün yettiğince | طوع |
28 | ve ma | ve yoktur | |
29 | tevfiki | bir başarım | وفق |
30 | illa | başka | |
31 | billahi | Allah'ın (verdiğinden) | |
32 | aleyhi | O'na | |
33 | tevekkeltu | güvendim | وكل |
34 | ve ileyhi | ve O'na | |
35 | unibu | gönülden yönelirim | نوب |
Dedi ki: "Ey kavmim! Eğer benim, Rabbim tarafından verilmiş apaçık bir delilim varsa ve O bana tarafından güzel bir rızık vermişse buna ne dersiniz? Size yasak ettiğim şeylerin aksini yaparak size aykırı davranmak istemiyorum. Ben sadece gücümün yettiği kadar ıslah etmek istiyorum. Fakat başarmam Allah'ın yardımı iledir. Yalnız O'na güvenip dayandım ve bütün benliğimle O'na yöneldim."
(Şuayb ise onlara) şöyle demişti: "Ey kavmim! Bir düşünsenize! Ben Rabbim tarafından apaçık bir delil üzerinde isem ve O bana kendi katından güzel bir rızık vermişse (hâliniz nasıl olacak?) Sizi yasakladığım şeylerin tersini yaparak size (olan sözüme) aykırı davranmak istemiyorum. Ben gücümün yettiği kadar ıslah etmekten başka bir şey istemiyorum. Başarmam ancak Allah'ın yardımı iledir. Yalnız O'na güvendim ve yalnız O'na yöneleceğim.
"Halkım" dedi, "Bakın, ya ben Efendimden kesin bir kanıta sahip isem ve bana kendisinden güzel bir nimet bağışlamışsa?... Size bazı şeyleri yasaklamam, size zıt gitmek istediğim için değildir. Ben sadece gücüm yettiğince bir reform gerçekleştirmek istiyorum. Başarım ancak ALLAH'tandır. O'na güvendim ve O'na yöneliyorum."
"Ey halkım! Bana söyleyin! "Ya ben Rabb'imden kanıt içeren apaçık bir bilgiye sahipsem; kendinden bana iyi bir rızık vermişse! Vazgeçmenizi istediğim şeyleri, kendim yapmak istemiyorum. Sadece gücümün yettiği kadarıyla düzeltmek istiyorum. Başarım ancak Allah'tandır. Yalnız O'na tevekkül ettim ve yalnız O'na yöneldim." dedi.
Şuayb dedi ki "Ey halkım! Rabbimden gelen açık bir belgeye dayanıyorsam, o bana kendi katından güzel bir imkan vermişse, buna ne diyebilirsiniz? Sizi bir şeylerden men etmekten maksadım size muhalefet değildir. Ben sadece, gücüm yettiği kadar sizi iyiye ve güzele yöneltmek isterim. Başarılı olmam Allah'ın yardımına bağlıdır. Ben O'na güvenip dayanırım."
Dedi ki: "Ey toplumum! Görüşünüz bu mu?" "Ya ben, Efendimden açık bir kanıta dayanıyorsam ve Kendisinden güzel bir sunuyla beni onurlandırmışsa?" "Size yasakladığım şeyi, aykırılık yapmak için istediğimi sanmayın. Yalnızca, gücümün yettiği ölçüde sizi düzeltmek istiyorum. Benim başarım, ancak Allah'a bağlıdır. O'na güvendim ve O'na yönelirim!"
"Ey kavmim!" dedi, "Düşünsenize bir: ya ben Rabbimin katından gelen açık bir delile dayanıyorsam; ve O beni kendi katından güzel bir rızıkla rızıklandırmışsa? Hem sizi sakındırdığım konulara girmem sadece size muhalefet etme arzumdan kaynaklanmıyor. Aksine tüm arzum, gücümün yettiğince düzeltmeye çalışmaktan ibarettir. Başarım ise yalnızca Allah'a bağlıdır: sadece O'na dayanıp güvendim ve yalnızca O'na yöneldim.
Dedi: "Ey toplumum! Ya ben Rabbimden bir beyyine üzerindeysem, bana lütfundan güzel bir rızık vermişse!... Size yasakladığım şeylerde, size söylediğimin aksine davranmak istemiyorum. Gücüm ölçüsünde barış ve iyilikten başka bir şey de istemiyorum. Başarım ancak Allah'ın desteğiyledir. Yalnız O'na güvendim ben, yalnız O'na yöneliyorum."
Dedi ki: "Ey kavmim görüşünüz nedir söyler misiniz? Ya ben Rabbimden apaçık bir belge üzerinde isem ve O da beni kendisinden güzel bir rızık ile rızıklandırmışsa? Ben, size yasakladığım şeylere (kendim sahiplenmek suretiyle) size aykırı düşmek istemiyorum. Benim istediğim, gücüm oranında yalnızca ıslah etmektir. Benim başarım ancak Allah iledir; O'na tevekkül ettim ve O'na içten yönelip dönerim."
Şu'ayb: "Ey kavmim, ne dersiniz, eğer ben Rabbimin katından açık bir delil ile gelmişsem ve O, bana kendi katından güzel bir rızık vermişse ne yapmalıyım? Size muhalefet etmemle sizi men ettiğim şeylere kendim düşmek istemiyorum. Ben, yalnızca gücümün yettiği kadar düzeltmeyi istiyorum, başarım da Allah'ın yardımı iledir. Ben yalnız O'na dayandım ve ancak O'na yüz tutarım.
(Şuayb:) "Ey kavmim!" diye karşılık verdi, "Ne dersiniz, ya ben Rabbimden apaçık bir kanıta dayanıyorsam, ya beni kendi katından güzel bir rızıkla rızıklandırmışsa, (söyleyin, o zaman, başka nasıl davranabilirim?) Hem ben, sizden yapmamanızı istediğim şeyi, sizin hilafınıza yapmak istiyor da değilim. Ben sadece gücümün elverdiği kadar ıslah etmek istiyorum; ama (bunda ne kadar) başarı göstereceğim bütünüyle Allah'a bağlıdır. Ben O'na güvenip dayanıyor ve her zaman, her konuda O'na yöneliyorum!"
Şu'ayb, şöyle dedi: "Ey kavmim! Söyleyin bakayım, ya ben Rabbimden gelen açık bir delil üzere isem ve katından bana güzel bir rızık vermişse!. Ben size yasakladığımı kendim yapmak istemiyorum. Ben sadece gücüm yettiğince (sizi) düzeltmek istiyorum. Başarım ancak Allah'ın yardımı iledir. Ben sadece O'na tevekkül ettim ve sadece O'na yöneliyorum."
Ey kavmim! dedi: Söyleyin bakayım eğer ben rabbımdan bir beyyine üzerinde bulunuyorsam ve o kendisinden bana güzel bir rızık ihsan etmiş ise ne yapmalıyım? Ben size muhalefet etmemle sizi nehyettiğim şeylere kendim düşmek istemiyorum, ben sade gücüm yettiği kadar ıslah istiyorum, muvaffakıyyetim de Allah iledir, ben yalnız ona dayandım ve ancak ona yüz tutarım
"Ey kavmim, dedi, bakın, ya ben Rabbimden bir kanıt üzerinde isem ve (O), bana kendinden güzel bir rızık vermişse? Ben size menettiğim şeylerde size aykırı davranmak istemiyorum. Sadece gücümün yettiği kadar düzeltmek istiyorum. Başarım ancak Allah(ın yardımı) iledir. Yalnız O'na dayandım ve yalnız O'na yönelirim!"
Dedi ki: "Ey kavmim görüşünüz nedir söyler misiniz? Ya ben rabbimden apaçık bir belge üzerinde isem ve O da beni kendisinden güzel bir rızık ile rızıklandırmışsa? Ben, size yasakladığım şeylere (kendim sahiplenmek suretiyle) size aykırı düşmek istemiyorum. Benim istediğim, gücüm oranında yalnızca ıslah etmektir. Benim başarım ancak Tanrı iledir; O'na tevekkül ettim ve O'na içten yönelip dönerim."
"Ey kavmim, dedi, ya ben Rabbimden (gelen) apaçık bir bürhanın üzerinde isem ve O, bana kendisinden güzel bir rızk ihsan etmiş ise? (Buna) ne dersiniz? Size etdiğim yasağa rağmen, kendim size muhaalefet etmek istemiyorum ki. Ben gücümün yetdiği kadar ıslahdan başka bir şey arzu etmem. Benim muvaffakıyyetim ancak Allahın yardımıyledir. Ben yalınız Ona güvenib dayandım ve yalınız Ona dönerim".
Dedi ki: Ey kavmim; ben Rabbımdan apaçık bir delil üzere iken O, bana kendisinden güzel bir rızık ihsan etmişse; ne dersiniz? Size yasakladığım şeylere aykırı hareket etmek istemem. Gücümün yettiği kadar islah etmekten başka bir isteğim yoktur. Başarım; ancak Allah'tadır. O'na tevekkül ettim ve O'na yöneliyorum.
Şuayb: -Ey Halkım, benim, Rabbimden bir belgem olduğu ve bana güzel bir rızık verdiği halde, O'na karşı gelebileceğimi düşünüyor musunuz? Size yasak ettiğim şeylerde, size aykırı hareket etmek istemem. Sadece gücümün yettiği kadar ıslah etmek istiyorum. Başarım yalnız Allah'a bağlıdır. O'na dayandım, O'na yöneldim, dedi.
Şuayb: "Ey halkım! dedi, ya ben Rabbimden gelen açık delile dayanıyorsam ve O, kendi katından bana güzel bir nasip lütfetmişse?O'na nankörlük etmem doğru olur mu?Hem ben sizi birtakım şeylerden menederek kendim onları işlemek istemiyorum ki! İstediğim tek şey, gücüm yettiğince ortamı düzeltmektir. Muvaffak olmam sadece Allah'ın yardımı ile olur. Onun için ben de yalnız O'na dayanıyorum, O'na yöneliyorum.
(Şuayb) dedi ki: "Ey halkım.. . Görmüyor musunuz? Ya Rabbimden kesin bir delil üstündeysem ve O bana kendinden güzel bir rızık verdiyse? Sizden yapmamanızı istediğim şeyde size ters düşmek istemiyorum. . . Gücüm yettiğince sizi düzeltmek istiyorum. . . Başarım ancak Allah'ladır. . . O'na tevekkül (hakikatimdeki El Vekiyl isminin gereğini yerine getireceğine iman) ettim ve O'na yöneliyorum. "
'Halkım,' dedi, 'Bakın, ya ben Rabbimden kesin bir kanıta sahip isem ve bana kendisinden güzel bir nimet bağışlamışsa...? Sizi bazı şeylerden yasaklamam, size zıt gitmek istediğim için değildir. Ben ancak, gücüm yettiğince reform yapmak istiyorum. Başarım ancak ALLAH'tandır. O'na güvendim ve O'na yöneliyorum.'
"Ey halkım! Bana söyleyin! Ya ben Rabb'imden kanıt içeren apaçık bir bilgiye sahipsem; kendinden bana iyi bir rızık vermişse! Vazgeçmenizi istediğim şeyleri, kendim yapmak istemiyorum. Sadece gücümün yettiği kadarıyla düzeltmek istiyorum. Başarım ancak Allah'tandır. Yalnız O'na tevekkül ettim ve yalnız O'na yöneldim.
He said: "O my people, do you see that if I am on clear evidence from my Lord, and He has provided me with good provision from Him, then I would not want to contradict by doing what I am deterring you from. I only want to fix what I can, and my guidance is only with God. To Him I place my trust, and to Him I repent."
He said: “O my people: have you considered: if I be upon clear evidence from my Lord, and He has provided me with a goodly provision from Him? But I desire not to oppose you in that which I forbid you; I desire only right ordering, so far as I am able. And my success is only through God; in Him have I placed my trust, and to Him do I turn.”
He said, ‘My people! What do you think? If I do possess a Clear Sign from my Lord and He has given me His good provision, I would clearly not want to go behind your backs and do something I have forbidden you to do. I only want to put things right as far as I can. My success is with Allah alone. I have put my trust in Him and I turn to Him.
He said, "O my people, what if I have solid proof from my Lord; what if He has provided me with a great blessing? It is not my wish to commit what I enjoin you from. I only wish to correct as many wrongs as I can. My guidance depends totally on GOD; I have put my trust in Him. To Him I have totally submitted.
He said: "O my people, do you see that if I am on clear evidence from my Lord, and He has provided me with good provision from Him, then I would not want to contradict by doing what I am prohibiting you from. I only want to make right what I can, and my guidance is only with God. To Him I place my trust, and to Him I repent."
He said, "O my people, do you see that if I am on clear evidence from my Lord, and He has provided me with good provision from Him, then I would not want to contradict by doing what I forbid you from. I only want to fix what I can, and my guidance is only with God. To Him I place my trust, and to Him I repent."