İkisinin de düşmanı olan adamı yakalamak istediğinde: "Ey Musa! Dün öldürdüğün kimse gibi beni de mi öldürmek istiyorsun? Sen yalnızca yeryüzünde bir zorba olmak istiyorsun, arayı düzelticilerden olmak istemiyorsun." dedi.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | felemma | nihayet | |
2 | en | ||
3 | erade | isteyince | رود |
4 | en | ||
5 | yebtişe | yakalamak | بطش |
6 | billezi' | olanı | |
7 | huve | o | |
8 | aduvvun | düşman | عدو |
9 | lehuma | ikisine de | |
10 | kale | dedi ki | قول |
11 | ya musa | Musa | |
12 | eturidu | -mi istiyorsun? | رود |
13 | en | ||
14 | tektuleni | beni öldürmek | قتل |
15 | kema | gibi | |
16 | katelte | öldürdüğün | قتل |
17 | nefsen | bir canı | نفس |
18 | bil-emsi | dün | |
19 | in | (oysa) | |
20 | turidu | istemiyorsun | رود |
21 | illa | dışında bir şey | |
22 | en | ||
23 | tekune | olmak | كون |
24 | cebbaran | bir zorba | جبر |
25 | fi | ||
26 | l-erdi | yeryüzünde | ارض |
27 | ve ma | ve | |
28 | turidu | istemiyorsun | رود |
29 | en | ||
30 | tekune | olmak | كون |
31 | mine | -dan | |
32 | l-muslihine | arabulucular- | صلح |
Musa, ikisinin de düşmanı olan kimseyi yakalamak isteyince, o kişi, "Ey Musa! Dün bir cana kıydığın gibi beni de mi öldürmek istiyorsun? Sen arabuluculardan olmayı istemiyorsun, ancak yeryüzünde bir zorba olmak istiyorsun" dedi.
(Musa), her ikisinin de düşmanı olan (adam)ı yakalamak isteyince, (adam) ona şöyle demişti: "Ey Musa! Dün bir canı öldürdüğün gibi, şimdi de beni mi öldürmek istiyorsun? Sen yeryüzünde sadece zorbalık istiyorsun; ıslah edicilerden olmak istemiyorsun."
Ortak düşmanlarını yakalamak isteyince, "Musa, dün birisini öldürdüğün gibi bugün de beni mi öldürmek istiyorsun? Sen, yeryüzünde erdemli biri olmak istemiyorsun; bir zorba olmak istiyorsun" dedi.
İkisinin de düşmanı olan adamı yakalamak istediğinde: "Ey Musa! Dün öldürdüğün kimse gibi beni de mi öldürmek istiyorsun? Sen yalnızca yeryüzünde bir zorba olmak istiyorsun, arayı düzelticilerden olmak istemiyorsun." dedi.
Musa kendisinin ve halkından olan kişinin düşmanını yakalamak isteyince adam dedi ki; "Musa, dün bir kişiyi öldürdüğün gibi beni de öldürmek mi istiyorsun? Senin bu ülkede hedefin sadece zorba biri olmak, yoksa arayı bulmak diye bir niyetin yok."
Sonunda, ikisinin de düşmanı olanı yakalamak isteyince, şöyle dedi: "Ey Musa! Dün birisini öldürdüğün gibi, beni de öldürmek istiyorsun; öyle mi?" "Sen, haksızlıkları düzeltenlerden değil, yeryüzünde bir zorba olmak istiyorsun!"*
Fakat bir yandan da her ikisinin ortak düşmanı olan kimseyi yakalamaya girişmişti. O kişi "Ey Musa!" dedi, "Daha dün öldürdüğün adam gibi beni de mi öldürmek istiyorsun? Anlaşılan senin arzun haksızları gideren ve düzeltenlerden biri olmak değil, ülkenin başına zorba kesilmek."
Musa, ikisinin de düşmanı olan adamı yakalamak isteyince o şöyle dedi: "Dün bir adamı öldürdüğün gibi, bugün de beni mi öldürmek istiyorsun? Sen yeryüzünde zorba olmaktan başka bir şey istemiyorsun. Barışseverlerden olmak gibi bir niyetin yok."
Sonunda ikisinin de düşmanı olan (adam)ı yakalamak isterken (adam ona) dedi ki: "Ey Musa dün birini öldürdüğün gibi, bugün de beni mi öldürmek istiyorsun? Sen yeryüzünde yalnızca bir zorba olmak istiyorsun, ıslah edicilerden olmak istemiyorsun."
Her ikisinin de düşmanı olan adamı yakalamak isteyince o: "Ey Musa! Dün bir adamı öldürdüğün gibi beni de öldürmek mi istiyorsun? Sen yalnızca yeryüzünde bir zorba mı olmak istiyorsun, arabuluculardan olmak istemiyor musun?" dedi.
Bununla birlikte, yine de ikisinin de (ortak) düşmanı durumundaki kişiyi tam yakalamak üzereyken, bu sonraki: "Ey Musa!" dedi, "Dün öldürdüğün adam gibi beni de öldürmek mi istiyorsun? Senin tek amacın, haksızlıkları düzelten biri olmak değil, ülkenin başına zorba kesilmek!"
Musa, ikisinin de düşmanı olan adamı yakalamak isteyince adam, "Ey Musa! Dün birini öldürdüğün gibi, beni de öldürmek mi istiyorsun. Sen ancak yeryüzünde bir zorba olmak istiyorsun, arabuluculardan olmak istemiyorsun" dedi.
Deyip de o ikisinin bir düşmanı olan herifi yakalayıvermek isteyince: ya Musa dedi: dün bir adamı öldürdüğün gibi beni de öldürmek mi istiyorsun, ara düzelticilerden olmak istemeyip de yer yüzünde bir zorba mı olmak istiyorsun
Nihayet (Musa) ikisinin de (kendisinin ve yardım isteyenin) düşmanı olan adamı yakalamak isteyince o dedi ki: "Ey Musa, dün bir canı öldürdüğün gibi şimdi de beni mi öldürmek istiyorsun? Sen yeryüzünde bir zorba olmak istiyorsun, arabuluculardan olmak istemiyorsun."
Sonunda ikisinin de düşmanı olan (adam)ı yakalamak isterken (adam ona) dedi ki: "Ey Musa dün birini öldürdüğün gibi, bugün de beni mi öldürmek istiyorsun? Sen yeryüzünde yalnızca bir zorba olmak istiyorsun, ıslah edicilerden olmak istemiyorsun."
Derken (Musa) ikisinin de düşmanı olan birini yakalamak isteyince (onun bu hareketinin kendisine müteveccih olduğunu sanan istimdada) dedi ki: "Musa, dün bir canı öldürdüğün gibi (şimdi) beni de mi öldürmek istiyorsun?! Ara buluculardan olmayı arzu etmiyorsun da bu yerde ille yaman bir zorba olmak istiyorsun sen"!
Derken ikisinin de düşmanı olanı yakalamak isteyince: Ey Musa, dün bir cana kıydığın gibi bana da mı kıymak istiyorsun? Sen ıslah edenlerden olmayı değil, yeryüzünde bir zorba olmayı istiyorsun, dedi.
Musa, kendilerinin düşmanı olan kimseyi yakalamak isteyince: -Ey Musa, dün birisini öldürdüğün gibi, beni de öldürmek mi istiyorsun? Sen, ıslah edenlerden olmayı değil, ülkede bir zorba olmayı istiyorsun, dedi.
Bununla beraber Musa, hem kendisinin hem de soydaşının hasmı olan adamı tutup onları ayırmak isterken soydaşı (kendisini yakalayacağını sanarak):"Ne o, Musa!" dedi, "dün bir adam öldürdüğün yetmemiş gibi bugün de beni mi öldürmek istiyorsun? Senin tek isteğin ülkede bir zorba olmaktır, asla ıslah etmek, ara bulmak istemiyorsun."
(Musa) ikisinin de düşmanı olanı (kendi halkından olana tekrar yardım amaçlı olarak) yakalamak isteyince, (o kişi) dedi ki: "Ey Musa.. . Dün birini katlettiğin gibi beni de mi öldürmek istiyorsun? Sadece bir zorba olmak istiyorsun buralarda; işleri düzeltmek gibi bir arzun yok!"
Ortak düşmanlarını yakalamak isteyince, 'Musa, dün birisini öldürdüğün gibi bu gün de beni mi öldürmek isitiyorsun? Sen, yeryüzünde erdemli biri olmak istemiyorsun; bir zorba olmak istiyorsun,' dedi.
İkisinin de düşmanı olan adamı yakalamak istediğinde: "Ey Musa! Dün öldürdüğün kimse gibi beni de mi öldürmek istiyorsun? Sen yalnızca yeryüzünde bir zorba olmak istiyorsun, arayı düzelticilerden olmak istemiyorsun." dedi.
But when he was about to strike their common enemy, he said: "O Moses, do you want to kill me, as you killed that person yesterday Obviously, you wish to be a tyrant on Earth; you do not wish to be of the righteous. "
Then when he desired to lay hold upon him who was an enemy to them both, he said: “O Moses: wouldst thou kill me as thou didst kill a soul yesterday? Thou desirest only to be a tyrant in the land, and desirest not to be of those who do right.”
But when he was about to grab the man who was their common enemy, he said, ‘Musa! do you want to kill me just as you killed a person yesterday? You only want to be a tyrant in the land; you do not want to be a reformer. ’
Before he attempted to strike their common enemy, he said, "O Moses, do you want to kill me, as you killed the other man yesterday? Obviously, you wish to be a tyrant on earth; you do not wish to be righteous."
But when he was about to strike their common enemy, he said: "O Moses, do you want to kill me, as you killed that person yesterday? Obviously, you wish to be a tyrant on the earth; you do not wish to be of the righteous."
But when he was about to strike their common enemy, he said, "O Moses, do you want to kill me, as you killed that person yesterday? Obviously, you wish to be a tyrant on earth; you do not wish to be of the righteous."