Musa onlara apaçık ayetlerimizi iletince: "Bu, uydurulmuş bir sihirden başka bir şey değildir. Biz önceki atalarımızdan böyle bir şey duymadık." dediler.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | felemma | ne zaman ki | |
2 | ca'ehum | onlara gelince | جيا |
3 | musa | Musa | |
4 | biayatina | ayetlerimizle | ايي |
5 | beyyinatin | açık açık | بين |
6 | kalu | dediler | قول |
7 | ma | değildir | |
8 | haza | bu | |
9 | illa | başka bir şey | |
10 | sihrun | bir büyüden | سحر |
11 | mufteran | uydurulmuş | فري |
12 | ve ma | ve | |
13 | semia'na | işitmedik | سمع |
14 | bihaza | böyle bir şey | |
15 | fi | arasında | |
16 | abaina | atalarımız | ابو |
17 | l-evveline | ilk | اول |
Musa, onlara apaçık mucizelerimizle gelince, "Bu, sadece uydurma bir sihirdir. Önceki atalarımızdan, böylesini işitmemiştik" dediler.
(Musa), onlara apaçık delillerimizi getirdiğinde "Bu, sadece uydurulmuş bir büyüdür; önceki atalarımızdan böyle bir şey de duymadık!" demişlerdi.*
Musa onlara apaçık ayet ve mucizelerimizle gidince, "Bu ancak uydurma bir büyüdür. Biz böyle bir şeyi önceki atalarımızdan işitmedik" dediler.
Musa onlara apaçık ayetlerimizi* iletince: "Bu, uydurulmuş bir sihirden başka bir şey değildir. Biz önceki atalarımızdan böyle bir şey duymadık." dediler.
Musa apaçık belgelerimizi onlara gösterince "Bunlar uydurulmuş büyüden başka bir şey değildir. Böylesini eski atalarımızdan da duymadık."
Musa, açık kanıtlı ayetlerimizi onlara getirince, şöyle dediler: "Uydurulmuş bir büyüden başka bir şey değil bu; önceki atalarımızdan da bunu duymadık!"
Musa onların karşısına hakikatin apaçık belgeleri olan ayetlerimizle çıkanca "Bu tasarlanıp ortaya atılmış bir büyüden başkası değildir; zira biz önden giden atalarımızın geleneğinde böyle bir şey olduğunu işitmedik!" dediler.
Bunun ardından Musa onlara açık seçik ayetlerimizi getirdiğinde onlar şöyle dediler: "Uydurulmuş bir büyüden başkası değil bu. İlk atalarımız arasında bunu hiç duymadık."
Musa, onlara apaçık olan ayetlerimizle geldiği zaman: "Bu, düzüp uydurulmuş bir büyüden başkası değildir. Biz geçmiş atalarımızdan bunu işitmedik" dediler.
Musa bunun üzerine açık açık ayetlerimizle onlara varınca: "Bu uydurma bir büyüden başka birşey değildir; biz bunu önceki atalarımızdan da işitmedik." dediler.
Fakat Musa apaçık mesajlarımızla (Firavun'un ve onun seçkinler çevresinin) karşısına çıkınca, berikiler hemen: "Bu (bir ölümlü beşer tarafından) uydurulmuş parlak bir büyüden başka bir şey değil; biz atalarımızdan böyle bir şey işitmemiştik!" dediler.
Musa, onlara delillerimizi apaçık olarak getirince onlar, "Bu, ancak uydurulmuş bir sihirdir. Biz geçmiş atalarımızın zamanında böyle bir şeyin varlığını duymadık" dediler.
Vakta ki Musa bunun üzerine açık açık ayetlerimizle onlara vardı bu, dediler: sırf uydurma bir sihir, biz bunu evvelki atalarımızda dahi işitmedik
Musa, onlara açık açık ayetlerimizle gelince: "Bu uydurulmuş bir büyüden başka bir şey değildir. İlk atalarımız arasında böyle bir şey (olduğunu) işitmedik." dediler.
Musa, onlara apaçık olan ayetlerimizle geldiği zaman: "Bu, düzüp uydurulmuş bir büyüden başkası değildir. Biz geçmiş atalarımızdan bunu işitmedik" dediler.
Bunun üzerine (Musa) onlara açık açık ayetlerimizi getirince dediler ki: "Bu, uydurulmuş bir büyüden başka bir şey değildir. Biz evvelki atalarımızdan bunu işitmedik".
Musa onlara apaçık ayetlerimizle gelince: bu, uydurulmuş bir sihirden başka bir şey değildir. Biz, önceki atalarımızdan böylesini işitmemiştik, dediler.
Musa onlara apaçık ayetlerimizle gittiği zaman; -Bu, uydurma sihirden başka bir şey değildir. Biz, bunu önceki atalarımızda da işitmedik, dediler.
Musa o açık belgelerimizle, mucizelerimizle onlara geldiğinde: "Bu," dediler, "sırf uydurma bir sihir! Hem böylesi bir iddianın, peygamberlik davasının veya sihrin, önce yaşamış atalarımız zamanında bulunduğunu da işitmedik!"
Musa onlara apaçık delillerimiz olarak gelince, dediler ki: "Bu uydurulmuş bir sihir! Önceki atalarımızdan böyle bir şey işitmedik. "
Musa onlara apaçık ayet ve mucizelerimizle gidince, 'Bu ancak uydurma bir büyüdür. Biz böyle bir şeyi önceki atalarımızdan işitmedik,' dediler.
Musa onlara apaçık ayetlerimizi* iletince: "Bu, uydurulmuş bir sihirden başka bir şey değildir. Biz önceki atalarımızdan böyle bir şey duymadık." dediler.
So when Moses went to them with Our clear signs, they said: "This is nothing but fabricated magic; nor did we hear of this from our fathers of old!"
And when Moses came to them with Our clear proofs, they said: “This is only invented sorcery. And we heard not of this among our fathers of old.”
But when Musa brought them Our Clear Signs they said, ‘This is nothing but trumped-up magic. We never heard anything like this among our earlier forefathers.’
When Moses went to them with our proofs, clear and profound, they said, "This is fabricated magic. We have never heard of this from our ancient ancestors."
So when Moses went to them with Our clear signs, they said: "This is nothing but fabricated magic; nor did we hear of this from our fathers of old!"
So when Moses went to them with Our clear signs, they said, "This is nothing but fabricated magic; nor did we hear of this from our fathers of old!"