Rabb'in, ülkelerin ana merkezlerine kendilerine ayetlerimizi okuyan bir resulü göndermedikçe, yıkıma uğratıcı olmadı. Biz, halkı zulmetmedikçe, kentleri yıkıma uğratıcı değiliz.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | ve ma | ve | |
2 | kane | değildir | كون |
3 | rabbuke | Rabbin | ربب |
4 | muhlike | helak edici | هلك |
5 | l-kura | ülkeleri | قري |
6 | hatta | kadar | |
7 | yeb'ase | gönderinceye | بعث |
8 | fi | ||
9 | ummiha | (ülkelerin) anasına | امم |
10 | rasulen | bir elçi | رسل |
11 | yetlu | okuyan | تلو |
12 | aleyhim | onlara | |
13 | ayatina | ayetlerimizi | ايي |
14 | ve ma | ve | |
15 | kunna | biz değiliz | كون |
16 | muhliki | helak edici | هلك |
17 | l-kura | ülkeleri | قري |
18 | illa | olmadan | |
19 | veehluha | halkı | اهل |
20 | zalimune | zalim | ظلم |
Rabbin, ana kentlerine ayetlerimizi okuyacak bir peygamber göndermedikçe, onları helak etmiş değildir. Ancak, halkı zalim olan ülkeleri yok ederiz.
Rabbin, kendilerine ayetlerimizi tilavet eden (okuyup aktaran) bir elçiyi şehirlerin merkezine gönderinceye kadar o şehirleri helak ediciler değildik. (Zaten) biz halkı zalim olan şehirlerden başkasını da helak ediciler değildik.
Efendin, toplumların merkezine, kendilerine ayetlerimizi okuyan bir elçi göndermedikçe onları yok etmez. Biz, halkı zalim olmayan toplumları asla yok etmeyiz.
Rabb'in, ülkelerin ana merkezlerine kendilerine ayetlerimizi okuyan bir resulü göndermedikçe, yıkıma uğratıcı olmadı. Biz, halkı zulmetmedikçe, kentleri yıkıma uğratıcı değiliz.
Senin Rabbin, merkezlerine elçi göndermediği yerleri yok etmez. Bizim yok ettiğimiz kentler sadece halkı yanlışlar içinde olanlardır.
Senin Efendin, ayetlerimizi onlara okuyan bir elçiyi anakentlerine göndermedikçe, kentleri yıkıma uğratmaz. Zaten halkı haksızlık yapan kentlerden başkasını yıkıma uğratmayacağız.
Ama senin Rabbin hiçbir ülkeyi, onların ana kentine kendilerine mesajlarımızı okuyup açıklayan bir elçi göndermedikçe asla helak etmemiştir. Zaten Biz başkalarını değil, sadece fertlerinin (birbirine) zulmettiği toplumları helak etmişizdir.
Senin Rabbin, memleketleri/medeniyetleri, ana merkezlerinde kendilerine ayetlerimizi okuyan bir resul göndermedikçe helak etmez. Biz; ülkeleri/medeniyetleri, halkları zulme sapmadıkları sürece helak etmeyiz.
Senin Rabbin, 'ana yerleşim merkezlerine' onlara ayetlerimizi okuyan bir elçi göndermedikçe şehirleri yıkıma uğratıcı değildir. Ve biz, halkı zulmeden şehirlerden başkasını da yıkıma uğratıcı değiliz.
Bir de Rabbin memleketleri, kendlerine ayetlerimizi okuyan bir peygamberi ana noktalarına göndermedikçe helak edici değildir. Biz, o memleketleri yalnızca halkı zulüm ederken helak etmişizdir.
Bununla birlikte, yine de senin Rabbin hiçbir toplumu, kendi içlerinden onlara mesajlarımızı okuyup açıklayacak bir elçi göndermedikçe yok etmez; ve yine Biz hiçbir toplumu, üyeleri birbirlerine zulmetmeyi yol olarak benimsemedikçe, yok etmiş değiliz.
Rabbin, ülkelerin merkezi yerlerine, kendilerine ayetlerimizi okuyan bir peygamber göndermedikçe oraları helak edici değildir. Zaten biz, halkları zalim olmadıkça memleketleri helak etmeyiz.
Hem rabbın memleketleri, ana noktasında kendilerine ayetlerimizi okur bir Resul göndermedikçe helak edici değiller, hem de biz o memleketleri hep ahalisinin zulümleri halinde helak etmişizdir
Rabbin, Anakent (olan Mekke)de onlara ayetlerimizi okuyan bir elçi göndermedikçe ülkeleri helak edici değildir. Ve biz, halkı zalim olmadan ülkeleri helak ediciler değiliz.
Senin rabbin 'ana yerleşim merkezlerine' (ümmiha) onlara ayetlerimizi okuyan bir elçi göndermedikçe şehirleri yıkıma uğratıcı değildir. Ve biz ehli (halkı) zulmeden şehirlerden başkasını da yıkıma uğratıcı değiliz.
Senin Rabbin memleketlerin ana merkez (ler) ine, karşılarında ayetlerimizi okuyacak bir peygamber gönderinceye kadar, o memleketleri helak edici değildir ve biz ehalisi zaalimler (den ibaret) olan memleketlerden başkasını helak edici de değiliz.
Anasına, ayetlerimizi okuyacak bir peygamber göndermedikçe Rabbın kasabaları helak etmiş değildir. Ve Biz; halkı zalim olan kasabalardan başkasını helak edici değiliz.
Rabbin, kentlerin ana noktasında onlara ayetlerimizi okuyan bir elçi göndermeden helak edecek değildir. Biz, halkı zalim olan beldelerden başkasını helak edici değiliz.
Senin Rabbin ülkelerin anakentlerinde halka ayetlerimizi okuyan bir elçi göndermedikçe o ülkeleri imha etmez. Biz zaten, ahalisi zulmü meslek edinmiş olandan başkasını imha etmeyiz.
Rabbin, kendilerine işaretlerimizi bildiren bir Rasulü, ileri gelenler arasında ba's etmedikçe, o ülke halkını yok etmez! Zaten biz sadece ahalisi zalim olan şehirleri yok etmişizdir.
Rabbin, toplumların merkezine, kendilerine ayetlerimizi okuyan bir elçi göndermedikçe onları yok etmez. Biz, halkı zalim olmayan toplumları asla yok etmeyiz.
Rabb'in, kendilerine ayetlerimizi okuyan bir rasulü anakentlerine göndermedikçe, yıkıma uğratıcı olmadı. Biz, halkı zulmetmedikçe, kentleri yıkıma uğratıcı değiliz.
And your Lord never annihilates any community without sending a messenger to its capital, to recite Our revelations to them. And We never annihilate any community, unless its people are wicked.
And never would thy Lord destroy the cities until He has raised up in their principal city a messenger reciting to them Our proofs. And never would We destroy the cities save when the people thereof were wrongdoers.
Your Lord would never destroy any cities without first sending to the chief of them a Messenger to recite Our Signs to them. We would never destroy any cities unless their inhabitants were wrongdoers.
For your Lord never annihilates any community without sending a messenger in the midst thereof, to recite our revelations to them. We never annihilate any community, unless its people are wicked.
And your Lord was not to destroy the towns until He sends a messenger to their capital, to recite Our revelations to them. And We do not destroy the towns unless its people are wicked.
Your Lord never annihilates the towns without sending a messenger to their capital, to recite Our signs to them. We never annihilate the towns unless their people are wicked.