Erhan Aktaş - Kerim Kur'an

İşte ahiret yurdu! Onu, yeryüzünde büyüklük taslamayan ve bozgunculuk yapmayan kimseler için ayırdık. Gelecek takva sahiplerinindir.

تِلْكَ الدَّارُ الْاٰخِرَةُ نَجْعَلُهَا لِلَّذ۪ينَ لَا يُر۪يدُونَ عُلُواًّ فِي الْاَرْضِ وَلَا فَسَاداًۜ وَالْعَاقِبَةُ لِلْمُتَّق۪ينَ
Tilked darul ahıretu nec'aluha lillezine la yuridune uluvven fil ardı ve la fesada, vel akıbetu lil muttekin.
#kelimeanlamkök
1tilkeişte
2d-daruyurduدور
3l-ahiratuahiretاخر
4nec'aluhaonu veririzجعل
5lillezinekimselere
6la
7yuriduneistemeyen(ler)رود
8uluvvenböbürlenmeyiعلو
9fi
10l-erdiyeryüzündeارض
11ve lave ne de
12fesadenbozguncuğuفسد
13vel'aakibetuve sonuçعقب
14lilmuttekinesakınanlarındırوقي
  • Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali

    İşte ahiret yurdu! Biz onu yeryüzünde büyüklük taslamayan ve bozgunculuk çıkarmak istemeyen kimselere veririz. Sonuç, takva sahiplerinindir.

  • Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir

    O ahiret yurduna gelince, biz onu yeryüzünde kibirlenmek ve bozgunculuk (yapmak) istemeyenler için hazırlıyoruz.* (Mutlu) son, muttakîler (duyarlı olanlar) içindir.

  • Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi

    Bu ahiret yurdunu, yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuğu istemeyenlere ayırdık. Sonuç erdemlilerindir.

  • Erhan Aktaş Kerim Kur'an

    İşte ahiret yurdu! Onu, yeryüzünde büyüklük taslamayan ve bozgunculuk yapmayan kimseler için ayırdık. Gelecek takva* sahiplerinindir.

  • Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali

    İşte son yurt!.. Orası yeryüzünde büyüklük taslama arzusunda olmayanlar içindir. İyi son, korunanlar içindir.

  • Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek

    İşte, Sonsuz Yaşam Ülkesi! Onu, yeryüzünde büyüklük taslamayanlara ve bozgunculuk yapmak istemeyenlere vereceğiz. Çünkü sonuç, sorumluluk bilinci taşıyanlarındır.

  • Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an

    İşte orada (bir de) ahiret yurdu var! Biz orayı yeryüzünde büyüklük taslamayan ve fesat çıkarmak istemeyen kimselere tahsis ederiz: zira mutlu son sorumlu davrananların olacaktır.

  • Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali

    İşte ahiret yurdu! Biz onu, yeryüzünde üstünlük taslamayanlarla bozgunculuk peşinde koşmayanlara veririz. Sonuç, takva sahiplerinindir.

  • Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

    İşte ahiret yurdu; biz onu, yeryüzünde büyüklenmeyenlere ve bozgunculuk yapmak istemeyenlere (armağan) kılarız. (Güzel) Sonuç takva sahiplerinindir.

  • Elmalılı (sadeleştirilmiş)

    O ahiret evini (son yurdu) onu, yeryüzünde ne böbürlenme ve ne de bozgunculuk yapmak isteyenlere veririz. Ve o mutlu son takva sahiplerinindir.

  • Muhammed Esed Kur'an Mesajı

    (Ama) ahiret yurduna gelince, Biz orayı yeryüzünde büyüklük taslamayan ve bozgunculuk çıkarmak istemeyen kimselere ayırmış bulunuyoruz; çünkü gelecek Allah'a karşı sorumluluk bilinci taşıyan kimselerindir.

  • Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali

    İşte ahiret yurdu. Biz, onu yeryüzünde büyüklük taslamayan ve bozgunculuk çıkarmayanlara has kılarız. Sonuç, Allah'a karşı gelmekten sakınanlarındır.

  • Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali

    O Ahıret evi (son yurd) biz onu öyle kimselere veririz ki yeryüzünde ne bir kibir ne de bir fesad istemezler, ve o akıbet korunan müttekılerindir

  • Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali

    İşte ahiret yurdu: Onu yeryüzünde böbürlenmek ve bozgunculuk yapmak istemeyenlere veririz. (Güzel) sonuç, (günahlardan) sakınanlarındır.

  • Gültekin Onan

    İşte ahiret yurdu; biz onu, yeryüzünde büyüklenmeyenlere ve bozgunculuk yapmak istemeyenlere (armağan) kılarız. (Güzel) Sonuç takva sahiplerinindir.

  • Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim

    İşte ahiret yurdu! Biz onu yer (yüzün) de ne teğallüb, ne fesad arzusuna düşmeyeceklere veririz. (İyi) sonuç (Allahın ıkaabından) sakınanlarındır.

  • İbni Kesir

    İşte ahiret yurdu. Biz; onu, yeryüzünde böbürlenmeyen ve bozgunculuğu istemeyen kimselere veririz. Akıbet muttekilerindir.

  • Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı

    İşte ahiret yurdu! Biz onu, yeryüzünde büyüklenmeyen ve bozgunculuk istemeyenlere veririz. Sonuç, takva sahiplerinindir.

  • Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali

    Ama ahiret diyarına gelince: Biz orayı dünyada büyüklük taslamayanlara, fesatçılık ve bozgunculuk peşinde olmayanlara veririz. Hayırlı akıbet, günahlardan sakınanlarındır.

  • Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü

    İşte Gelecek Yurdu (ölümsüzlük boyutu)! Onu, dünyada (beden yaşamında) başkalarına üstünlük taslamayan ve düzene uyanlar için oluştururuz.. . Mutlu gelecek (Allah için) korunanlarındır!

  • Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi

    Bu ahiret yurdunu, yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuğu istemiyenlere ayırdık. Sonuç erdemlilerindir.

  • Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an

    İşte ahiret yurdu! Onu, yeryüzünde büyüklük taslamayan ve bozgunculuk yapmayan kimseler için ayırdık. Gelecek takva* sahiplerinindir.

  • Progressive Muslims

    Such will be the abode of the Hereafter; We reserve it for those who do not seek prestige on Earth, nor corruption. And the end belongs to the righteous.

  • Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation

    That is the abode of the Hereafter We make for those who seek neither exaltedness nor corruption in the land. And the final outcome is for those of prudent fear.

  • Aisha Bewley

    That abode of the Next World– We grant it to those who do not seek to exalt themselves in the earth or to cause corruption in it. The successful outcome is for those who have taqwa.

  • Rashad Khalifa The Final Testament

    We reserve the abode of the Hereafter for those who do not seek exaltation on earth, nor corruption. The ultimate victory belongs to the righteous.

  • The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation

    Such will be the abode of the Hereafter; We reserve it for those who do not seek prestige on the earth, nor corruption; and the ending will be for the righteous.

  • Edip-Layth Quran: A Reformist Translation

    Such will be the abode of the Hereafter; We reserve it for those who do not seek prestige on earth, nor corruption. The end belongs to the righteous.