Rabb'inin ayetleriyle öğüt verildiği zaman onu dikkate almayan ve yapıp ettiklerini önemsemeyen kimseden daha haksız kim vardır? Biz, böylelerinin kalplerinin üzerine, gerçeği düşünüp kavramayı engelleyen bir örtü, kulaklarına da ağırlık koyduk. Sen onları doğruya yöneltmeye çalışsan da artık asla doğru yola dönmezler.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | ve men | kim olabilir? | |
2 | ezlemu | daha zalim | ظلم |
3 | mimmen | kimseden | |
4 | zukkira | hatırlatılan | ذكر |
5 | biayati | ayetleri | ايي |
6 | rabbihi | Rabbinin | ربب |
7 | feea'rade | fakat yüz çeviren | عرض |
8 | anha | onlardan | |
9 | ve nesiye | ve unutandan | نسي |
10 | ma | şeyi | |
11 | kaddemet | öne sürdüğü | قدم |
12 | yedahu | ellerinin | يدي |
13 | inna | gerçekten biz | |
14 | cealna | koyduk | جعل |
15 | ala | üzerine | |
16 | kulubihim | onların kalbleri | قلب |
17 | ekinneten | engel olan örtüler | كنن |
18 | en | ||
19 | yefkahuhu | onu anlamalarına | فقه |
20 | ve fi | ve içine | |
21 | azanihim | kulaklarının | اذن |
22 | vekran | ağırlıklar | وقر |
23 | ve in | eğer | |
24 | ted'uhum | onları çağırsan da | دعو |
25 | ila | ||
26 | l-huda | doğru yola | هدي |
27 | felen | asla | |
28 | yehtedu | doğru yola gelmezler | هدي |
29 | izen | o halde | |
30 | ebeden | asla | ابد |
Rabbinin ayetleri kendisine hatırlatıldığında onlardan yüz çevirip, önceden yaptığı günahtan oluşan amelleri unutandan daha zalim kim vardır? Bu nedenle Biz ayetleri anlamamaları için kalplerine örtüler, duymamaları için kulaklarına da ağırlıklar koyduk. Sen onları doğru yola çağırsan da asla doğru yola gelmezler.
Kendisine Rabbinin ayetleri hatırlatılıp da onlara sırt çevirenden, kendi elleriyle yaptıklarını unutanlardan daha zalim kim olabilir ki! Şüphesiz ki onu (Kur'an'ı) anlamaları konusunda biz onların kalplerine perdeler, kulaklarına da (s)ağırlık verdik. Sen onları doğru yola çağırsan da asla doğru yola gelmeyeceklerdir.
Efendisinin ayet ve mucizeleri kendisine hatırlatıldığı halde, yaptıklarını unutarak ondan yüz çevirenden daha zalim kim olabilir? Kalplerine, onu (Kuran'ı) anlamalarına engel olacak bir örtü, kulaklarına da bir ağırlık koymuşuzdur. Onları hidayete ne kadar çağırırsan çağır, onlar asla doğruyu bulamaz.
Rabb'inin ayetleriyle öğüt verildiği zaman onu dikkate almayan ve yapıp ettiklerini önemsemeyen kimseden daha haksız kim vardır? Biz, böylelerinin kalplerinin üzerine, gerçeği düşünüp kavramayı engelleyen bir örtü, kulaklarına da ağırlık koyduk. Sen onları doğruya yöneltmeye çalışsan da artık asla doğru yola dönmezler.
Rabbinin ayetleri anlatılırken yan çizen ve elleriyle yaptıklarını unutan kişinin yaptığından daha yanlışını kim yapabilir? Sanki onu anlamasınlar diye kalpleri üzerine örtüler ve kulaklarının içine de bir ağırlık yerleştirmişizdir. Onları yola çağırırsan bu haldeyken asla yola gelmezler.
Efendisinin ayetleri hatırlatılmasına karşın, yaptıklarını unutarak onlardan yüz çevirenden, daha aşırı, kim haksızlık yapabilir? Aslında, Onu anlamamaları için, yüreklerine örtü ve kulaklarına ağırlık koyduk. Onları doğru yola çağırsan bile, sonsuza dek doğru yolu asla bulamazlar.
Rabbinin ayetleri kendilerine ulaştırıldığı halde, onu görür görmez kendi işlediği (kötülükleri) de unutarak ondan yüz çeviren kimseden daha zalim biri olabilir mi? Şu kesin ki Biz, bu gibilerin (akleden) kalplerine onu anlamalarını engelleyen bir kapak, kulaklarına ise bir tıkaç yerleştiririz; dolayısıyla, onları doğru yola çağırsan da asla doğru yola gelemezler.
Kendisine Rabbinin ayetleri hatırlatıldığı halde, onlardan yüz çeviren ve iki elinin hazırlayıp önden gönderdiği şeyleri unutandan daha zalim kim olabilir? Şu bir gerçek ki, biz onların kalpleri üzerine onu anlamamaları için kabuklar geçirdik, kulakları içine de ağırlıklar koyduk. Onları hidayete çağırsan da bu durumda hidayete asla ulaşamazlar.
Kendisine Rabbinin ayetleri öğütle hatırlatıldığı zaman, sırt çeviren ve ellerinin önden gönderdikleri (amelleri)ni unutandan daha zalim kimdir? Biz gerçekten, kalpleri üzerine onu kavrayıp anlamalarını engelleyen bir perde (gerdik), kulaklarına bir ağırlık koyduk. Sen onları hidayete çağırsan bile, onlar sonsuza kadar asla hidayet bulamazlar.
O kimseden daha zalim kim olabilir ki, kendisine Rabbinin ayetleri anlatılmıştır da o, onlardan yüz çevirmiş ve ellerinin önceden yaptığı şeyleri unutmuştur. Çünkü Biz onların kalpleri üzerine onu iyi anlamalarına engel birtakım kabuklar ve kulaklarına bir ağırlık koymuşuzdur; sen onları doğru yola çağırsan da onlar asla yola gelmezler.
Rabbinin mesajları kendisine ulaştırıldığı halde, kendi eliyle işlediği bütün (kötü) işleri de unutup, onlara yüz çeviren kimseden daha zalim kim olabilir? Bakın, Biz böylelerinin kalplerine, hakkı kavramalarına engel olan bir örtü ve kulaklarına da bir ağırlık yerleştirmişizdir; dolayısıyla, onları doğru yola çağırsan da asla doğru yola girecek değillerdir.
Kim, kendisine Rabbinin ayetleri hatırlatılıp da onlardan yüz çeviren ve elleriyle yaptığını unutandan daha zalimdir? Şüphesiz biz, onu anlamamaları için, kalplerine perdeler gerdik, kulaklarına da ağırlıklar koyduk. Sen onları hidayete çağırsan da artık ebediyen hidayet bulamazlar.
O kimseden daha zalim de kim olabilir ki: Rabbının ayatı ile nasıhat edilmiştir de onlardan yüz çevirmiş ve ellerinin takdim ettiği şeyleri unutmuştur; çünkü biz onların kalbleri üzerine onu iyi anlamalarına mani bir takım kabuklar ve kulaklarına bir ağırlık koymuşuzdur, sen onları doğru yola çağırsan da o halde onlar ebeden yola gelmezler
Kendisine Rabbinin ayetleri hatırlatıldığı halde onlardan yüz çeviren ve ellerinin (yapıp) öne sürdüğü(günahlarını, isyanları)nı unutandan daha zalim kim olabilir? Biz onların kalbleri üzerine, onu anlamalarına engel olan örtüler, kulaklarının içine de ağırlık koymuşuz. Onları doğru yola çağırsan da bu halde asla doğru yola gelmezler (çünkü gerçeğe basiretlerini kapamışlardır).
Kendisine rabbinin ayetleri öğütle hatırlatıldığı zaman sırt çeviren ve ellerinin önden gönderdikleri (amelleri)ni unutandan daha zalim kimdir? Biz gerçekten, kalpleri üzerine onu kavramalarını (yefkahuhü) engelleyen bir perde (gerdik), kulaklarına bir ağırlık koyduk. Sen onları hidayete çağırsan bile, onlar sonsuza kadar asla hidayet bulamazlar.
Kendisine Rabbinin ayetleriyle nasıyhat edilib de onlardan yüz çeviren, iki elinin öne sürdüğünü unutan kişiden daha zaalim kimdir? Biz onların kalbleri üstüne, onu iyice anlamalarına engel, perdeler, kulaklarına da bir ağırlık koyduk. Sen onları doğru yola çağırsan da bu halde ebedi hidayete gelmezler.
Kendisine Rabbının ayetleri anlatılıp da, onlardan yüz çeviren ve önceden yaptıklarını unutan kimseden daha zalim kim vardır? Biz, onların kalblerinin üstüne; onu iyice anlamalarına engel olan örtüler, kulaklarına da ağırlık koyduk. Sen, onları hidayete çağırsan da; onlar asla hidayete gelmezler.
Kendisine Rabbinin ayetleri hatırlatıldığı zaman, ondan yüz çeviren ve önceden yaptıklarını unutan kimseden daha zalim kim vardır? Biz, onların kalplerine, iyice anlamalarına engel örtüler ve kulaklarına da ağırlık koyduk. Sen onları doğru yol göstericisine çağırsan da; onlar hiç bir zaman doğru yola girmezler.
Rabbinin ayetleriyle öğüt verildiği halde onlara sırtını dönen ve elleriyle işlediği suçlarını unutan kimseden daha zalim kim olabilir?Biz onların kalplerine bunu anlamalarına engel olacak perdeler, kulaklarına da ağırlıklar koyduk. Sen onları hidayete çağırsan da, artık onlar ebediyyen hidayete gelemezler.
Rabbinin delilleri (Rabbani özellikleri) hatırlatıldığı halde, onlardan yüz çeviren; iki eli ile hazırlayıp önceden gönderdiği şeyleri unutandan daha zalim kim olabilir? Gerçek ki, (inkarları dolayısıyla) hakikati fark edememeleri için, kozalarına hapsettik; kulaklarına da ağırlıklar koyduk! Onları Hakikate davet etsen de, bu haldeyken ebediyen hidayete eremezler!
Rabbinin ayet ve mucizeleri kendisine hatırlatıldığı halde, yaptıklarını unutarak ondan yüz çevirenden daha zalim kim olabilir? Kalplerine, onu (Kuran'ı) anlamalarına engel olacak bir örtü, kulaklarına da bir ağırlık koymuşuzdur. Onları hidayete ne kadar çağırırsan çağır, onlar asla doğruyu bulamaz.
Rabb'inin ayetleriyle öğüt verildiği zaman onu dikkate almayan ve yapıp ettiklerini önemsemeyen kimseden daha haksız kim vardır? Biz, böylelerinin kalplerinin üzerine, gerçeği düşünüp kavramayı engelleyen bir örtü, kulaklarına da ağırlık koyduk. Sen onları doğruya yöneltmeye çalışsan da artık asla doğru yola dönmezler.
And who is more wicked than one who is reminded of his Lord's verses but he turned away from them, and he forgot what his hands had done. We have made veils upon their hearts from understanding them, and a deafness in their ears. And if you invite them to the guidance, they will never be guided.
And who is more unjust than he who is reminded of the proofs of his Lord, then turns away therefrom and forgets what his hands have sent ahead? We have placed upon their hearts coverings lest they should understand it, and in their ears deafness. And though thou invitest them to the guidance, they will not be guided then ever.
Who could do greater wrong than someone who is reminded of the Signs of his Lord and then turns away from them, forgetting all that he has done before? We have placed covers on their hearts, preventing them from understanding it, and heaviness in their ears. Though you call them to guidance, they will nonetheless never be guided.
Who are more evil than those who are reminded of their Lord's proofs, then disregard them, without realizing what they are doing. Consequently, we place shields on their hearts to prevent them from understanding it (the Quran), and deafness in their ears. Thus, no matter what you do to guide them, they can never ever be guided.
And who is more wicked than he who was reminded of the revelations of his Lord but he turned away from them, and he forgot what his hands had done. We have made veils upon their hearts from understanding it, and a deafness in their ears. And if you invite them to the guidance, they will never be guided.
Who is more wicked than one who is reminded of his Lord's signs but he turned away from them, and he forgot what his hands had done. We have made veils upon their hearts from understanding them, and deafness in their ears. If you invite them to the guidance, they will never be guided.