Sonra ardı ardına elçilerimizi gönderdik. Her ümmet, kendilerine gelen resulleri yalanladı. Biz de onları ardı sıra devirdik. Ve onları halkın dilinde hadis konusu yaptık. İnanmayan halk uzak olsun.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | summe | sonra | |
2 | erselna | gönderdik | رسل |
3 | rusulena | elçilerimizi | رسل |
4 | tetra | ardı ardına | وتر |
5 | kulle | ne zaman | كلل |
6 | ma | ||
7 | ca'e | geldiyse | جيا |
8 | ummeten | bir ümmete | امم |
9 | rasuluha | elçileri | رسل |
10 | kezzebuhu | onlar onu yalanladılar | كذب |
11 | feetbea'na | biz de onları devirdik | تبع |
12 | bea'dehum | birbiri ardınca | بعض |
13 | bea'dan | birbiri ardınca | بعض |
14 | ve cealnahum | ve hepsini yaptık | جعل |
15 | ehadise | birer ibret hikayesi | حدث |
16 | febua'den | uzak olsun | بعد |
17 | likavmin | toplum | قوم |
18 | la | ||
19 | yu'minune | inanmayan | امن |
Sonra birbiri peşinden peygamberlerimizi gönderdik. Her ümmete peygamberi geldikçe onu hep yalanladılar. Onları birbiri peşinden yok edip, hepsini birer efsaneye çevirdik. İnanmayan millete lanet olsun!
Sonra elçilerimizi peyderpey göndermiştik. Her toplum, kendilerine gelen elçiyi yalanlamıştı. Biz de onları (helak ederek) birbiri ardına takmış ve onları sözlere (ibretlik anılara) dönüştürmüştük. İman etmeyen kavim (merhametten) uzak olsun!
Sonra biz, elçilerimizi ardı ardına gönderdik. Her ne zaman bir elçi toplumuna gittiyse onu yalanladılar. Biz de onları birbiri peşinden sürüp tarihe gömdük. Gerçeği onaylamayan bir topluluk yok olmayı haketmiştir.
Sonra ardı ardına elçilerimizi gönderdik. Her ümmet, kendilerine gelen resulleri yalanladı. Biz de onları ardı sıra devirdik. Ve onları halkın dilinde hadis konusu yaptık. İnanmayan halk uzak olsun.
Sonra elçilerimizi artarda gönderdik. Her toplum kendine gelen elçiyi yalancı saydı. Biz de o toplumlardan birini diğerinin arkasına kattık ve her birini birer hikayeye dönüştürdük. İnanmayanlar topluluğu uzak olsunlar.
Sonra, birbiri ardınca elçilerimizi gönderdik. O'nun elçisi geldiği zaman, her topluluk, Onu yalanladı. Biz de birbiri ardınca onları devirdik ve birer söylence yaptık. "Artık, uzak olsun; inanmayanlar toplumu!"
Daha sonra, birbiri ardınca elçilerimizi gönderdik: her bir topluma kendi elçisi geldi, (ama) onu yalanladılar; bu yüzden biz de onların (akıbetini) birbirine benzettik; ve hepsini efsaneye çevirdik: artık, uzak olsun imansızlar güruhu!
Sonra, resullerimizi art arda gönderdik. Hangi ümmete resulü geldiyse onu yalanladılar. Biz de onları birbiri ardınca yuvarladık ve hepsini birer efsane yaptık. Dönmeze gitsin iman etmeyen bir topluluk!
Sonra birbiri peşi sıra elçilerimizi gönderdik; her ümmete kendi elçisi geldiğinde, onu yalanladılar. Böylece biz de onları (yıkıma uğratıp yok etmede) kimini kiminin izinde yürüttük ve onları (tarihin anlatıp aktardığı) bir olay kıldık. İman etmeyen kavim için yıkım olsun.
Sonra Biz, ardarda peygamberlerimizi gönderdik. Ne zaman bir ümmete peygamberi geldiyse, ona yalan söylüyorsun, dediler. Biz de onları birbiri ardınca yuvarladık ve onları birer efsane yaptık. Artık imana gelmez topluluk defolsun!
Ve sonra birbiri ardından elçilerimizi gönderdik; (öyle ki,) bir ümmete kendi peygamberi gelmeye görsün, o'nu hemen yalanladılar; ve bu yüzden Biz de onları birbiri peşinden yok edip hepsini efsaneye çevirdik. Uzak olsun, inanmayanlar toplumu!
Sonra arka arkaya peygamberlerimizi gönderdik. Her ümmete kendi peygamberi geldikçe, onu yalanladılar. Biz de onları birbiri ardından helak ettik ve onları birer ibretli hikaye yaptık. Artık inanmayan bir kavim, Allah'ın rahmetinden uzak olsun!
Sonra ardı ardına Resullerimizi gönderdik, her ümmete Resulü geldikçe onu tekzib ettiler, biz de onları birbiri ardınca yuvarladık ve hepsini birer efsane yaptık, artık defolsun öyle bir kavim ki iymana gelmezler
Sonra biz, elçilerimizi ardı ardına gönderdik. Hangi ümmete elçisi geldiyse onlar onu yalanladılar, biz de onları birbiri ardınca devirdik ve hepsini birer efsane yaptık. İnanmayan toplum uzak olsun.
Sonra birbiri peşi sıra elçilerimizi gönderdik; her ümmete kendi elçisi geldiğinde onu yalanladılar. Böylece biz de onları kimini kiminin izinde yürüttük ve onları bir olay kıldık. İnanmayan kavim için yıkım olsun.
Sonra peyderpey (diğer) peygamberlerimizi gönderdik. Bir ümmete peygamberi geldikçe onu tekzib etdiler. Biz de onlardan kimini kiminin arkasına katdık (helak etdik) ve onları hikayeler yapdık. Artık uzak olsun imana gelmeyecek bir kavm!
Sonra birbiri ardı sıra peygamberlerimizi gönderdik. Her ümmete peygamber geldikçe onu yalanladılar. Biz de onları birbiri ardı sıra yok edip hepsini birer söylenti yaptık. İnanmayan bir kavim uzak olsun.
Daha sonra da birbiri arkasına elçiler gönderdik. Elçileri yalanladılar da biz de onları birbirine tabi kılarak yok edip, efsane haline getirdik. Yok olsun inanmayan toplum!
Sonra resullerimizi peş peşe gönderdik. Hangi ümmete peygamberi geldiyse onlar onu yalancı saydılar. Biz de onları birbiri ardından imha ettik. Onlardan geriye bıraktığımız, sadece ibret verici hikayeleri! İman etmeyen o halkın canı cehenneme!
Sonra Rasullerimizi birbiri ardınca irsal ettik.. . Her bir topluluğa kendi Rasulü geldikçe, Onu yalanladılar. . . Biz de onları art arda helak ettik (yaptıklarının sonucunu yaşattık); onları ibretlik hikayeler kıldık. . . Uzak olmanın sonuçlarını yaşasınlar, iman etmeyen kalabalıklar!
Sonra biz, elçilerimizi ardı ardına gönderdik. Her ne zaman bir elçi toplumuna gittiyse onu yalanladılar. Biz de onları bir biri peşinden sürüp tarihe gömdük. İnanmayan bir topluluk yok olmayı hakketmiştir.
Sonra ardı ardına elçilerimizi gönderdik. Her ümmet, kendilerine gelen rasulleri yalanladı. Biz de onları ardı sıra devirdik. Ve onları halkın dilinde öykü konusu yaptık. İnanmayanlar yok olsun.
Then We sent Our messengers in succession. Every time there came to a nation their messenger, they denied him. So We made them follow one another, and We made them history. So away with a people who do not believe!
Then We sent Our messengers in succession. Every time its messenger came to a community, they denied him; and We caused some of them to follow others, and made them legends: — “Then away with a people who do not believe!”
Then We sent Our Messengers one after another, at intervals. Each time its Messenger came to a community they called him a liar so We made them follow one another too and turned them into myths and legends. Away with the people who have no iman!
Then we sent our messengers in succession. Every time a messenger went to his community, they disbelieved him. Consequently, we annihilated them, one after the other, and made them history. The people who disbelieved have perished.
Then We sent Our messengers in succession. Every time there came to a nation their messenger, they denied him. So We made them follow one another, and We let them become narrations. So away with a people who do not believe!
Then We sent Our messengers in succession. Every time there came to a nation their messenger, they denied him. So We made them follow one another, and We made them history. So away with a people who do not acknowledge!