Cennet onun için barınaktır.
- Ama, kim Rabbinin makamından korkup da, kendini kötülüklerden alıkoymuşsa, varacağı yer şüphesiz cennettir.
(40, 41) Rabbinin makamından korkan ve kendisini arzulara (uymaktan) alıkoyanlara gelince, şüphesiz ki böylelerinin barınağı da cennettir.
Gidilecek yer bahçe olacaktır.
Cennet onun için barınaktır.
cennet olacak onun konağı.
Kuşkusuz, kalacağı yer artık cennettir.
işte onların varacağı yer de Cennet'dir.
Cennet, barınağın ta kendisidir.
Artık şüphesiz cennet, (onun için) bir barınma yeridir.
muhakkak cennettir onun varacağı.
varacağı yer cennettir!
(40-41) Kim de, Rabbinin huzurunda duracağından korkar ve nefsini arzularından alıkoyarsa, şüphesiz, cennet onun sığınağıdır.
muhakak Cennettir onun varacağı
Onun barınağı da cennettir.
Artık şüphesiz cennet, (onun için) bir barınma yeridir.
işte muhakkak ki cennet onun varacağı yerin ta kendisidir.
Şüphesiz ki onun varacağı yer, cennettir.
Cennet de onun varacağı yerdir.
Onun varacağı yer de olsa olsa cennettir!
Muhakkak ki cennet, barınağın ta kendisidir.
Gidilecek yer cennet olacaktır.
Cennet onun için barınaktır.
The Paradise will be the abode.
The Garden will be the shelter.
the Garden will be his refuge.
Paradise will be the abode.
The Paradise will be the abode.
The Paradise will be the abode.