Onlar, geride kalanlarla beraber olmayı tercih ettiler. Kalpleri mühürlendi, artık onlar anlamazlar.
Geride kalan kadınlarla beraber bulunmaya razı oldular. Artık kalpleri mühürlenmiştir ve bu yüzden anlamazlar.
Geride kalan kadınlarla birlikte olmaya (kalmaya) razı oldular; (bu nedenle) onların kalplerine mühür vuruldu.* Artık (gerçeği) anlamazlar.
Geride kalanlarla birlikte olmaya razı oldular. Sonunda kalpleri mühürlendi. Bundan ötürü anlayamazlar.
Onlar, geride kalanlarla* beraber olmayı tercih ettiler. Kalpleri* mühürlendi, artık onlar anlamazlar.
Muhaliflerle birlikte kalmak onlara pek hoş gelir. Kalpleri üzerinde yeni bir yapı oluşur; artık anlayamazlar.
Geride kalanlarla birlikte olmayı seçtiler. Bu yüzden, yüreklerine damga vuruldu; artık anlamazlar.
Geri kalanlarla birlikte olmayı gönülden kabullendiler; sonunda kalplerine mühür basıldı: artık onlar gerçeği kavrayamazlar.
Geride kalan kadınlarla beraber olmayı yeğlediler. Kalpleri üzerine mühür basılmıştır. Artık anlayıp kavrayamazlar.
(Savaştan) Geri kalanlarla birlikte olmayı seçtiler. Onların kalbleri mühürlenmiştir. Bundan dolayı kavrayıp anlamazlar.
Kadınlarla beraber olmaya razı oldular, kalplerine mühür vuruldu. Artık onlar gerçeği kavrayamazlar.
Geride kalanlarla birlikte olmayı yeğlediler ve bu yüzden de onların kalpleri mühürlendi; öyle ki, artık hakkı kavrayamazlar.
Onlar geride kalan (kadın ve çocuk)larla birlikte olmaya razı oldular ve kalpleri mühürlendi. Artık onlar anlamazlar.
Kadınlarla beraber olmaya razı oldular, kalplerinin üzeri tab edildi, artık onlar gayeyi fehmetmezler
Geride kalan kadınlarla beraber olmağa razı oldular, kalbleri mühürlendi, artık onlar anlamazlar.
(Savaştan) Geri kalanlarla birtikte olmayı seçtiler. Onların kalpleri mühürlenmiştir. Bundan dolayı kavrayamazlar (la yefkahum).
Onlar oturanlarla beraber olmalarını hoş gördüler. Kalblerine mühür vurulmuş onların. Bundan dolayı onlar (cihadda olan hikmeti, gaayeyi, Resule muvaafakatdaki seadeti, ondan geri kalmanın şekaavetini) iyice anlamazlar.
Geri kalanlarla birlikte oturmaya razı oldular. Kalblerine mühür vurulmuştur onların. Bu yüzden onlar iyice anlamazlar.
Geri kalan aciz kadınlarla beraber olmaya razı oldular. Kalpleri kapanmıştır. Bu yüzden anlamazlar.
Savaştan geri kalan kadınlarla birlikte oturmaya razı oldular. Kalplerine mühür vuruldu, artık onlar (cihattaki hikmeti, Resullullaha itaat etmedeki mutluluğu) anlayamazlar.
Savaşa katılmayıp geride kalan kadınlar, çocuklar, acizler ile beraber olmaya razı oldular.. . Kalplerine mühür vuruldu (anlayışları kilitlendi)! Artık onlar anlayamazlar!
Geride kalanlarla birlikte olmaya razı oldular. Sonunda kalpleri mühürlendi. Bundan ötürü anlayamazlar.
Onlar, geride kalanlarla beraber olmayı tercih ettiler. Kalpleri mühürlendi, artık onlar anlamazlar.
They were content to stay with those who remained behind, and God stamps their hearts, for they do not comprehend.
They are content to be with those who remain; and their hearts are sealed, so they understand not.
They are pleased to be with those who stay behind. Their hearts have been stamped so they do not understand.
They chose to be with the sedentary. Consequently, their hearts were sealed, and thus, they cannot comprehend.
They were content to stay with those who remained behind, and it was imprinted on their hearts, for they do not understand.
They were content to stay with those who remained behind, and it was stamped on their hearts, for they do not reason.