Veya azabı gördüğü zaman, "Keşke bir kez daha dünyaya dönme imkanım olsaydı, o zaman muhsinlerden olurdum." dememeniz için.
Ya da azabı gördüğünde, "Keşke dünyaya bir daha gönderilseydim de iyi amel yapanlardan olsaydım" demesin diye.
Veya azabı gördüğünde ‘Keşke benim için bir kez (dünyaya dönme) imkânı olsa da güzel davrananlardan olsam!'* demesi(nden önce Kur'an'a uyun)!"
Yahut azabı gördüğü an, "Keşke ikinci bir şansım daha olsaydı da güzel davrananlardan olsaydım" demesin.
Veya azabı gördüğü zaman, "Keşke bir kez daha dünyaya dönme imkanım olsaydı, o zaman muhsinlerden* olurdum." dememeniz için.
Azabı görünce şöyle de diyebilir: "Keşke elimde bir fırsat daha olsa da güzel davrananlardan olsam."
Veya cezayı gördüğünde, şöyle diyecek: "Benim için bir kez daha olsaydı, güzel davrananlar arasında olurdum!"
Ya da azabı gördüğü zaman, "Keşke bana bir fırsat daha tanınsa da iyiler arasına girsem" demesin!
Azabı gördüğünde şöyle de konuşacaktır: "Bana bir kez daha imkan verilseydi de güzel düşünüp güzel davrananlardan olsaydım!"
Ya da azabı gördüğü zaman: "Benim için bir kere daha (dünyaya dönme fırsatı) olsaydı da, ihsan edenlerden olsaydım" (diyeceği günden sakının).
ya da azabı gördüğü zaman: "Bana bir daha geri dönüş (imkanı) olsaydı da güzel davrananlardan olsaydım!" diyeceği gün (gelmeden uyun!)
yahut, (kendisini bekleyen) azabın farkına vardığında "Keşke (hayatta) bana bir şans daha verilse de iyilik yapanlar arasına girsem!" demesin diye.
Yahut azabı gördüğünde, "Keşke benim için dünyaya bir dönüş daha olsa da iyilik yapanlardan olsam" demesin.
Ve yahud azabı gördüğü zaman diyeceği: bana bir geri dönmek olsa idi de muhsinlerden olsa idim!
Yahut azabı gördüğü zaman: "Keşke benim için bir kez daha (dünyaya dönüş) olsaydı da güzel hareket edenlerden olsaydım!" demesinden.
Ya da azabı gördüğü zaman: "Benim için bir kere daha (dünyaya dönme fırsatı) olsaydı da, ihsan edenlerden olsaydım" (diyeceği günden sakının).
yahud azabı görürken "Benim için (dünyaye) bir dönüş daha olsaydı da iyi hareket edenlerden (mü'minlerden) bulunsaydım" diyeceği (gündür).
Yahut azabı gördüğü vakit: Keşki benim için bir dönüş daha olsaydı da ihsan edenlerden olsaydım, diyeceği gün.
Veya azabı görünce keşke bir kere daha hak verilse de iyilerden olsam, demesi...
Yahut azabı göreceği sıra: "Ah! Elime bir fırsat geçse de iyilerden olsam!"
Yahut azabı gördüğünde şöyle der: "Keşke bir kere daha (bedenli - beyinli yaşama) sahip olsam da, muhsinlerden olsam. "
Yahut azabı gördüğü an, 'Keşke ikinci bir şansım daha olsaydı da güzel davrananlardan olsaydım,' demesin
Veya azabı gördüğü zaman, "Keşke bir kez daha dünyaya dönme imkanım olsaydı, o zaman muhsinlerden* olurdum." denmemesi için.
Or say, when it sees the retribution: "If only I could have another chance, I would be among the good doers. "
Or it say when it sees the punishment: “Would that I had returned, that I might be of the doers of good.”
or lest he should say, when he sees the punishment, ‘If only I could have another chance so that I could be a good-doer!’
Or say, when it sees the retribution, "If I get another chance, I will work righteousness."
Or say, when it sees the retribution: "If only I could have another chance, I would be among the good doers."
Or say, when it sees the retribution: "If only I could have another chance, I would be among the good doers."