Yoksa onlar, hiç beklemedikleri bir anda Allah'ın her şeyi kaplayan azabının gelmesinden veya o saatin onlara, farkında olmadan ansızın gelmesinden güvende midirler?
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | efeeminu | onlar emin midirler? | امن |
2 | en | ||
3 | te'tiyehum | kendilerine gelmeyeceğinden | اتي |
4 | gaşiyetun | sargın bir belanın | غشو |
5 | min | ||
6 | azabi | azabından | عذب |
7 | llahi | Alah'ın | |
8 | ev | veya | |
9 | te'tiyehumu | kendilerine gelmeyeceğinden | اتي |
10 | s-saatu | O sa'atin | سوع |
11 | begteten | ansızın | بغت |
12 | vehum | ve onlar | |
13 | la | hiç | |
14 | yeş'urune | farkında değillerken | شعر |
Allah tarafından kuşatıcı bir felaket gelmesi veya farkında olmadan kıyametin ansızın kopması karşısında kendilerini güvende mi gördüler?
Allah tarafından kendilerine kuşatıcı bir azap gelmesinden veya farkında olmadan o (Son) Saat'in kendilerine ansızın* gelmesinden güvende midir!
Onlar, ALLAH tarafından kuşatıcı bir azabın kendilerine çatmasından, yahut o anın aniden kendilerine gelmesinden emin mi oldular?
Yoksa onlar, hiç beklemedikleri bir anda Allah'ın her şeyi kaplayan azabının gelmesinden veya o saatin* onlara, farkında olmadan ansızın gelmesinden güvende midirler?
Allah'ın azabının kendilerini içine almasına veya beklemedikleri bir anda kıyamet saatinin gelmesine karşı bir güvenceleri mi vardır? Farkına bile varamazlar.
Sonunda, karabasan gibi çöken bir yıkımın, Allah'tan gelmeyeceğine veya beklemedikleri bir sırada, evrenlerin sonunun ansızın gelmeyeceğine ilişkin güvenceleri mi var?
Yani şimdi onlar, Allah'ın cezasının kendilerini bularak çepeçevre kuşatmasından, ya da kendileri farkında dahi değilken son saatin ansızın gelip çatıvermesinden yana güvencede olduklarını mı düşünüyorlar?
Peki onlar, Allah'ın azabından bir sarıp sarmalayanın gelmesinden yahut hiç farkında olmadıkları bir sırada kıyametin ansızın tepelerine inmesinden emin mi bulunuyorlar?
Şimdi bunlar, kendilerine Allah'ın azabından kapsamlı bir bürümenin gelivermesinden veya onların hiç haberleri yokken kıyametin onlara apansız gelmesinden kendilerini güvende mi buldular?
Yoksa bunlar, Allah'ın azabından; hepsini saracak bir belanın gelivermesinden veya farkında değillerken kendilerine ansızın kıyametin gelivermesinden güven içinde midirler?
Peki, bunlar Allah'ın cezalandırıcı azabı olarak kuşatıcı bir örtünün kendilerini sarmasından ve Son Saat'in onlar (yaklaştığının) farkında değilken ansızın gelip çatmasından büsbütün güvencede mi görüyorlar kendilerini?
Yoksa Allah tarafından kendilerini kuşatacak bir azabın gelmeyeceğinden veya onlar farkında olmadan kıyametin ansızın gelip çatmayacağından emin mi oldular?
ya artık Allahın azabından umumunu saracak bir beliyye gelivermesinden veya şuurları yokken kendilerine ansızın saatin gelivermesinden emandamıdırlar?
Onlar, Alah'ın azabından, sargın bir belanın, kendilerine gelmeyeceğinden veya hiç farkında değillerken ansızın O (Duruşma) sa'atin(in) kendilerine gelmeyeceğinden emin midirler?
Şimdi bunlar, kendilerine Tanrı'nın azabından kapsamlı bir bürümenin gelivermesinden veya onların hiç haberleri yokken kıyametin onlara apansız gelmesinden kendilerini güvende mi buldular?
Onlar (aammeyi) kaplayacak bir azab-ı ilahinin kendilerine gelib çatmasına, yahud kendileri farkında olmayarak onlara ansızın kıyamet kopub gelmesine (karşı) kendilerini emin mi gördüler?
Allah tarafından onları kuşatacak bir azabın kendilerine gelip çatmasından veya farkında olmadan kıyamet saatinin ansızın gelmesinden emin midirler?
Allah tarafından, onları kuşatacak bir azaba uğramayacaklarından veya farkına varmadan, kıyamet saatinin ansızın gelmeyeceğinden emin midirler?
Acaba onlar, farkında olmadıkları bir sırada, Allah'ın cezasına uğrayıp azabın kendilerini kaplamasından,yahut ansızın kıyametin kopmasından emin midirler?
(Yoksa) onların, Allah azabından hepsini sarıp sarmalayacak bir şeye veya onlar farkında değillerken o Saat'in (ölümün) ansızın kendilerine gelmesine karşı bir güvenceleri mi var?
Onlar, ALLAH tarafından kuşatıcı bir azabın kendilerine çatmasından, yahut dünyanın sonunun (Saat) aniden kendilerine gelmesinden emin mi oldular?
Yoksa onlar, hiç beklemedikleri bir anda Allah'ın her şeyi kaplayan azabının gelmesinden veya o saatin* onlara, farkında olmadan ansızın gelmesinden güvende midirler?
Are they secure against the coming of a cover of retribution from God, or that the Hour would come to them suddenly while they do not perceive
Do they then feel secure against an enveloping of the punishment of God coming upon them, or the Hour coming upon them unexpectedly when they perceive not?
Do they feel secure that the all-enveloping punishment of Allah will not come upon them, or that the Last Hour will not come upon them all of a sudden when they least expect it?
Have they guaranteed that an overwhelming retribution from GOD will not strike them, or the Hour will not come to them suddenly, when they least expect it?
Are they secure against the coming of an enveloping retribution from God, or that the Hour will come to them suddenly while they do not perceive?
Are they secure against the coming of a cover of retribution from God, or that the moment would come to them suddenly while they do not perceive?