Kim aceleyi isterse, hak eden kimseye dilediğimiz şeyi çabuklaştırırız. Sonra onun için Cehennem'i mekan yaparız. Kınanmış ve kovulmuş olarak oraya girer.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | men | kim | |
2 | kane | ise | كون |
3 | yuridu | istiyor (dünyayı) | رود |
4 | l-aacilete | acele olanı | عجل |
5 | accelna | çabucak veririz | عجل |
6 | lehu | ona | |
7 | fiha | orada | |
8 | ma | kadar | |
9 | neşa'u | dilediğimiz | شيا |
10 | limen | kimseye | |
11 | nuridu | istediğimiz | رود |
12 | summe | sonra | |
13 | cealna | (yerini) yaparız | جعل |
14 | lehu | ona | |
15 | cehenneme | cehennem | |
16 | yeslaha | oraya girer | صلي |
17 | mezmumen | kınanmış olarak | ذمم |
18 | medhuran | ve kovulmuş olarak | دحر |
Kim bu geçici dünyayı dilerse ona, yani dilediğimiz kimseye dilediğimiz kadarını dünyada hemen veririz, sonra da onu, kınanmış ve kovulmuş olarak gireceği cehenneme sokarız.
Kim bu çabucak geçen (dünyayı) isterse, ona yani (helakini) dilediğimiz kimseye dilediğimiz kadarını dünyada hemen veririz. Sonra da onu kınanmış ve kovulmuş olarak gireceği cehenneme yerleştirmiş (olacağız).
Kim bu geçici dünyayı isterse, orada istediğimize dilediğimiz kadar veririz. Ancak daha sonra onu, kınanmış ve kovulmuş olarak cehenneme mahkûm ederiz.
Kim aceleyi isterse, hak eden kimseye dilediğimiz şeyi çabuklaştırırız. Sonra onun için Cehennem'i mekan yaparız. Kınanmış ve kovulmuş olarak oraya girer.
Kim çarçabuk olanı* isterse orada, dilediğimiz kişiye, tercih ettiğimiz kadar verir sonra cehennemi onun yeri yaparız. Oraya alçalmış ve kovulmuş olarak gider.
Kim ivedi olarak isterse, dilediğimiz kimseye, dilediğimiz ölçüde ivedi olarak veririz. Sonra, ona cehennemi veririz. Gözden düşmüştür; kovulmuş olarak oraya girer.
Her kim ki, hemen 'şimdi ve burada'nın geçici hazlarını tercih ederse, Biz de onun payını orada hızlandırır, dilediğimiz kimseye istediğimiz kadar veriveririz; ne ki sonunda ona cehennemi tahsis ederiz (de), o oraya kınanmış ve gözden çıkarılmış biri olarak atılır.
Peşin isteyene dünyada peşin veririz: Dilediğimize dilediğimiz kadar. Sonra da ona cehennemi veririz; yaslanır ona, kınanmış ve kovulmuş olarak.
Kim çarçabuk olanı (geçici dünya arzularını) isterse, orada istediğimiz kimseye dilediğimizi çabuklaştırırız, sonra ona cehennemi (yurt) kılarız; ona, kınanmış ve kovulmuş olarak gider.
Her kim peşin isterse, ona, dünyada istediğimiz kimseye dilediğimiz kadar peşin veririz; sonra da ona cehennemi tahsis ederiz; kınanmış kovulmuş olarak ona yaslanır.
Kim ki, bu geçici hayatın (hazları) peşinde koşmak isterse, bu istediğinden dilediğimiz kadar, gerekli gördüğümüz kimseye hemen veririz; ama sonra onun payını cehennem kılarız ki oraya kınanmış ve kovulmuş olarak katlanmak zorunda kalacaktır!
Kim bu geçici dünyayı isterse orada ona, (evet) dilediğimiz kimseye dilediğimiz kadar hemen veririz. Sonra da cehennemi ona mekan yaparız. O, buraya kınanmış ve Allah'ın rahmetinden kovulmuş olarak girer.
Her kim peşin istiyorsa ona Dünyada peşin veririz, dilediğimiz kadar istediğimize, sonra da ona Cehennemi tahsıs ederiz, mezmun, matrud bir halde ona yaslanır
Kim bu aceleci(dünya)yı isterse, orada ona, (evet) istediğimiz kimseye hemen çabucak dilediğimiz kadar veririz; ama sonra yerini cehennem yaparız! Kınanmış ve kovulmuş olarak oraya girer.
Kim çarçabuk olanı (geçici dünya arzularını) isterse, orada istediğimiz kimseye dilediğimizi çabuklaştırırız, sonra ona cehennemi (yurt) kılarız; ona, kınanmış ve kovulmuş olarak gider.
Kim bu çarçabuk geçen (dünyayı) dilerse biz de burada ona, (evet) kimi dilersek ona, dileyeceğimiz şey'i çarçabuk veririz. Sonra da onu cehenneme sokarız. O, buraya kınanmış ve (rahmetimizden) koğulmuş olarak ulaşır.
Kim geçici dünyayı isterse; onun için orada dilediğimiz kadar, dilediğimiz kimseye hemen veririz. Sonra onun için cehennemi hazırlarız. Kötülenmiş ve koğulmuş olarak oraya girer.
Kim, çarçabuk olanı/dünyayı isterse, burada dilediğimize acele isteğini veririz. Sonra ona cehennemi hazırladık. Yerilmiş ve koğulmuş olarak oraya girecektir.
Kim şu peşin dünya zevkini isterse, Biz de dilediğimiz kimse hakkında ve dilediğimiz miktarda, o dünya zevkini ona veririz. Ama sonra ona cehennemi mekan kılarız,O da yerilmiş ve kovulmuş olarak oraya atılır.
Kim önündeki dünyayı isterse, dilemişsek, dünyada ona istediğini veririz. Sonra onun için cehennemi mekan kılarız; aşağılanmış ve uzaklaştırılmış olarak ona yerleşir.
Kim bu geçici dünyayı isterse, orada istediğimize dilediğimiz kadar veririz. Ancak daha sonra onu, kınanmış ve kovulmuş olarak cehenneme mahkum ederiz.
Kim aceleciyi* isterse, dilediğimiz kimseye dilediğimiz şeyi çabuklaştırırız. Sonra onun için Cehennem'i mekan yaparız. Kınanmış ve kovulmuş olarak oraya girer.
Whoever seeks the life of haste, We will make for Him what he wishes, then We will make Hell for him a place which he will reach disgraced and rejected.
Whoso desires this fleeting life, We hasten for him therein what We will to whom We wish; then have We appointed for him Gehenna wherein he will burn, condemned and banished.
As for anyone who desires this fleeting existence, We hasten in it whatever We will to whoever We want. Then We will consign him to Hell where he will roast, reviled and driven out.
Anyone who chooses this fleeting life as his priority, we will rush to him what we decide to give him, then we commit him to Gehenna, where he suffers forever, despised and defeated.
Whoever seeks the life of haste, We will make for him what he wishes, then We will make Hell for him a place which he will reach disgraced and rejected.
Whoever seeks the life of haste, We will hasten for Him what he wishes, then We will make hell for him a place which he will reach disgraced and rejected.