"Ve beni bulunduğum her yerde mübarek kıldı. Ve yaşadığım sürece bana salatı ve zekatı tavsiye etti."
"Nerede olursam olayım O, beni mübarek kıldı; yaşadığım sürece bana namazı ve zekatı emretti."
Beni bulunduğum her yerde bereketli kıldı. Yaşadığım sürece salâtı (namazı) ve zekâtı bana emretti.*
"Nerede bulunursam bulunayım beni kutlu kıldı. Yaşadığım sürece bana salatı ve zekatı ve "
"Ve beni bulunduğum her yerde mübarek* kıldı. Ve yaşadığım sürece bana salatı* ve zekatı* tavsiye etti.*"
Nerede olursam olayım, beni bereketli kılacaktır. Hayatta olduğum sürece bana namaz ve zekat görevi yükleyecektir.
"Nerede bulunursam bulunayım, beni kutsadı ve yaşadığım sürece bana namazı ve zekatı buyruk verdi!"
nerede bulunursam bulunayım beni kutlu kıldı; ve bana hayatta olduğum sürece ibadeti diriltmeyi ve arınmak için verilmesi gerekeni vermeyi emretti;
"Beni, bulunduğum her yerde kutsal ve bereketli kıldı. Yaşadığım sürece bana namazı, zekatı önerdi."
"Nerede olursam (olayım,) beni kutlu kıldı ve hayat sürdüğüm müddetçe, bana namazı ve zekatı vasiyet (emr) etti."
Beni her nerede olursam mübarek kıldı ve hayatta kaldığım müddetçe bana namazı ve zekatı tavsiye buyurdu.
ve nerede bulunursam bulunayım beni kutlu ve erdemli kıldı; yaşadığım sürece bana salatı, arınmak için vermeyi emretti;
"Nerede olursam olayım beni kutlu ve erdemli kıldı ve bana yaşadığım sürece namazı ve zekatı emretti."
Ve beni her nerede olsam mübarek kıldı ve berhayat olduğum müddetçe bana namaz ve zekat tavsıye buyurdu
"Beni bulunduğum her yerde yararlı kıldı. Sağ olduğum sürece bana namaz kılmayı, zekat vermeyi emretti!"
"Nerede olursam (olayım,) beni kutlu kıldı ve hayat sürdüğüm müddetçe, bana namazı ve zekatı vasiyet (emr) etti."
"Beni her nerede olursam mübarek kıldı. Bana, hayatda bulunduğum müddetçe namaz (kılmam) ı, zekat (vermem) i emretdi".
Nerede olursam olayım, beni mübarek kıldı ve yaşadığım müddetçe namaz kılmamı ve zekat vermemi emretti.
Nerede olursam olayım beni bereketlendirdi ve yaşadığım müddetçe namaz kılmamı ve zekat vermemi emretti.
"Nerede olursam olayım beni kutlu, mübarek kıldı. Yaşadığım müddetçe bana namazı ve zekatı farz kıldı."
"Nerede olursam olayım beni bereketli kıldı.. . Salatı (sürekli Rabbime yönelik yaşamayı) ve safiyeyi hükmetti, Hayy olduğum sürece!"
'Nerede bulunursam bulunayım beni kutlu kıldı. Yaşadığım sürece bana namazı ve zekatı ve '
Ve beni bulunduğum her yerde mübarek* kıldı. Ve yaşadığım sürece bana salatı* ve zekatı* tavsiye etti.*
"And He made me blessed wherever I was, and He charged me with the contact-method and towards betterment as long as I am alive. "
“And made me blessed wherever I be — and enjoined upon me the duty and the purity as long as I live —
He has made me blessed wherever I am and directed me to do salat and give zakat as long as I live,
"He made me blessed wherever I go, and enjoined me to observe the Contact Prayers (Salat) and the obligatory charity (Zakat) for as long as I live.
"And He has made me blessed wherever I am, and He has charged me with the contact prayer and purification as long as I am alive."
"He made me blessed wherever I was, and He charged me with the contact prayer and towards betterment as long as I am alive."