"Hayır, bunlar karmakarışık düşlerdir. Hayır, belki onu uydurdu. Hayır, o bir şairdir. Öyleyse öncekilere gönderildiği gibi bize bir ayet getirsin." dediler.
Onlar,"Hayır, bunlar karışık rüyalardır, onu kendisi uydurmuştur. Hayır o şairdir. Haydi, önceki peygamberler gibi bir belge getirsin!" dediler.
(Müşrikler:) "Hayır! (Bunlar) karmakarışık rüyalardır; aksine onu kendisi uydurmuştur;* dahası o bir şairdir.* (Öyle değilse) bize hemen, öncekilere gönderilenin benzeri bir ayet (mucize) getirsin!" demişlerdi.
Hatta, "Boş hayallerdir" "Onu o uydurmuş" ve "O bir şairdir, daha önceki elçiler gibi o da bize mucizeler getirsin" dediler.
"Hayır, bunlar karmakarışık düşlerdir. Hayır, belki onu uydurdu. Hayır, o bir şairdir. Öyleyse öncekilere gönderildiği gibi bize bir ayet* getirsin." dediler.
Aslında onlar şöyle derler: "Bunlar karma karışık hayallerdir. Hayır, bu adam Allah'a iftira ediyor. Belki de şairdir. Eğer elçi ise bize bir belge (mucize) getirsin*; öncekilere gönderilen belgelerden olsun."
"Hayır!" dediler; "Karmakarışık düşler!" "Hayır, Onu, kendisi uyduruyor!" "Hayır, O, bir ozan!" "Madem öyle, öncekilere gönderildiği gibi, bize de bir mucize getirsin!"
"Hayır!" dediler; "(Bunlar) karma karışık düşlerdir!.. Yok yok, onu kendisi uydurmuştur!.. Bu da değilse, o bir şair olmalı... İyi ama, önceden gönderilen (peygamberler) gibi bize bir mucize getirse ya!.."
Şöyle de dediler: "Saçma sapan rüyalar bunlar! Belki de uydurduğu bir yalandır. Belki de bir şairdir o. Hadi bir mucize getirsin bize, öncekilere gönderildiği gibi..."
"Hayır" dediler. (Bunlar) Karmakarışık düşlerdir; hayır, onu kendisi uydurmuştur; hayır o bir şairdir. Böyle değilse, öncekilere gönderildiği gibi bize de bir ayet (mucize) getirsin."
(Onlar): "Bunlar bir takım karışık rüyalar; yok onu kendisi uydurdu; yok o bir şairdir; öyle değilse, önceki peygamberlerin gönderdikleri gibi, bize bir mucize getirsin!" derler.
"Yoo", diyorlar, "(Muhammed'in bu söyledikleri) karmakarışık rüyalardan ibaret!" "Yok yok, bütün bunları kendisi uyduruyor!" "Hayır, o sadece bir şairdir!" "Peki, madem öyle, önceki (peygamberlerin mucizelerle) gönderildiği gibi o da bize bir mucize getirse ya!"
Onlar, "Hayır, bunlar karma karışık yalancı düşlerdir. Hayır, onu kendisi uydurdu; hayır, o bir şairdir. Eğer böyle değilse, önceki peygamberlerin (mucizelerle) gönderildikleri gibi o da bize bir mucize getirsin" dediler.
Dediler: adgasü ahlam, yok onu uydurdu, yok o bir şair, yoksa bize evvelkilerin gönderildikleri gibi bir ayet getirsin
"Hayır, dediler, (bu) karmakarışık hayallerdir; hayır onu uydurmuş; hayır o şa'irdir. (Eğer gerçekten peygamberse) öncekilerin, (mu'cizelerle) gönderildikleri gibi o da bize bir mu'cize getirsin."
"Hayır" dediler. "(Bunlar) Karmakarışık düşlerdir; hayır, onu kendisi uydurmuştur; hayır, o bir şairdir. Böyle değilse, öncekilere gönderildiği gibi bize de bir ayet getirsin."
Dediler: "Hayır, (bunlar) saçma sapan rü'yalardır. Hayır, onu kendisi uydurmuşdur. Hayır, o, bir şairdir. (Bunlar değilse) o halde evvelki (peygamber) lere gönderildiği gibi o da bize bir mu'cize getirsin".
Onlar: Hayır, bunlar saçma sapan rüyalardır. Hayır onu uydurmuştur, hayır o, şairdir. Haydi önceki peygamberler gibi o da bize bir mucize getirsin dediler.
-Hayır, dediler. Bunlar rüya saçmalıkları.. Hayır, onu o uydurmuştur. Hayır, O şairdir! Haydi, önceki peygamberler gibi bize bir mucize getirsin!
(Kur'an'ı kime mal edecekleri konusunda şaşırıp kaldılar, cevapları kendilerini bile tatmin etmeyip durmadan fikir değiştirdiler.) "Hayır!" dediler, "bu adğasu ahlam: karışık karışık rüyalar." "Yok yok, böyle değil, anlaşılan onu kendisi uydurmuş!" "Hayır! bu da değil, galiba o bir şair!", "Öyleyse önceki peygamberlere verilen mucizeler kabilinden istediğimiz mucizeyi bize göstersin!"
Şöyle de dediler: "Konuştukları kuruntulardan oluşan rüyalarıdır! Muhtemelen uyduruyor.. . Hayır, O bir şairdir! (Eğer böyle değilse) geçmişte yaşamış Rasullerdeki gibi mucizesini göstersin!"
Hatta, 'Boş hayallerdir,' 'Onu o uydurmuş,' ve 'O bir şairdir, daha önceki elçiler gibi o da bize mucizeler getirsin,' dediler.
"Hayır, bunlar karmakarışık düşlerdir. Hayır, belki onu uydurdu. Hayır, belki de o bir şairdir. Öyleyse öncekilere gönderildiği gibi bize bir ayet* getirsin." dediler.
They said: "No, these are just bad dreams; no, he made it up; no, he is a poet. So let him bring us a sign like those who were sent before."
“But,” — they say — “a confused medley of dreams; but he has invented it; but he is a poet. So let him bring us a proof like that sent to the former peoples!”
Furthermore they say, ‘A muddled jumble of dreams!’ and, ‘He has invented it!’ and, ‘He is a poet!’ and, ‘Let him bring us a Sign like those sent to previous peoples. ’
They even said, "Hallucinations," "He made it up," and, "He is a poet. Let him show us a miracle like those of the previous messengers."
They said: "No, these are just bad dreams; no, he made it up; no, he is a poet. So let him bring us a sign like those who were sent before."
They said, "No, these are just bad dreams; no, he made it up; no, he is a poet. So let him bring us a sign like those who were sent before."