Ben, sadece bu beldeye saygınlık veren Rabb'e kul olmakla emrolundum! Her şey O'nundur. Ve ben Müslimin olmakla emrolundum!
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | innema | elbette | |
2 | umirtu | ben emrolundum | امر |
3 | en | ||
4 | ea'bude | sadece kulluk etmekle | عبد |
5 | rabbe | Rabbine | ربب |
6 | hazihi | bu | |
7 | l-beldeti | kentin | بلد |
8 | llezi | O | |
9 | harrameha | burayı saygıdeğer kıldı | حرم |
10 | ve lehu | Ve O'nundur | |
11 | kullu | her | كلل |
12 | şey'in | şey | شيا |
13 | ve umirtu | ve bana emredildi | امر |
14 | en | ||
15 | ekune | olmam | كون |
16 | mine | -dan | |
17 | l-muslimine | müslümanlar- | سلم |
- De ki: "Ben, yalnızca her şeyin sahibi olan bu kutlu kılınmış şehrin Rabbine kulluk etmekle emrolundum. Müslümanlardan olmak ve Kur'an okumakla emrolundum." Kim doğru yolu bulmuşsa, yalnız kendisi için bulmuş olur; kim sapıtırsa, ona de ki: "Ben, sadece uyaranlardan biriyim."
(De ki:) "Ben her şey sadece kendisine ait olan ve saygın kıldığı bu şehrin (Mekke'nin) Rabbine kulluk etmekle emrolundum. Ben müslümanlardan olmakla emrolundum.
Ben, sadece bu şehrin Efendisine hizmet etmekle emredildim. O burayı sınırlamıştır ve her şey O'nundur. Ben Müslümanlardan olmakla emredildim.
Ben, sadece bu beldeye saygınlık veren Rabb'e kul olmakla emrolundum! Her şey O'nundur. Ve ben Müslimin olmakla emrolundum!
De ki; "ben bu şehrin Sahibine kulluk etme emri aldım. Burayı harem bölgesi yapan odur; her şey onundur. Bana, müslümanlardan olmam emredilmiştir."
"Yalnızca, Bu Yörenin Efendisine hizmet etmem, bana buyruk verildi. O, burasını saygıdeğer yapmıştır. Her şey, O'nun malıdır. Ve teslim olmam, bana buyruk verildi!"
(Ey Peygamber! De ki): "Ben yalnızca O'nun mübarek kıldığı şu şehrin Rabbine kulluk etmekle emrolundum: zira her bir şey O'na aittir. Yine ben O'na gönülden teslim olanlardan biri olmakla emrolundum!
"Ben sadece, bu beldenin Rabbine kulluk etmekle emrolundum. Orayı saygıya layık kılmıştır O. Her şey O'nundur. Ben, müslümanlardan/Allah'a teslim olanlardan olmakla emrolundum."
(De ki:) "Ben, ancak bu şehrin Rabbine ibadet etmekle emrolundum ki, O, burasını kutlu ve saygıdeğer kıldı. Her şey O'nundur. Ve müslümanlardan olmakla emrolundum."
Ben, yalnızca bu beldenin, onu saygın kılan ve herşey de kendilerinin olan Rabbine ibadet etmekle emrolundum. Ve yine halis müslümanlardan olmamla emrolundum.
(Ey Muhammed, de ki:) "Ben, yalnızca, kutlu kıldığı bu şehrin ve var olan her şeyin Rabbine kulluk etmekle emrolundum; yani, O'na yürekten boyun eğen kimselerden olmakla emrolundum;
(91-92) De ki: "Bana ancak, bu beldenin (Mekke'nin); onu mukaddes kılan ve her şey kendisine ait olan Rabbine kulluk yapmam emredildi. Yine bana, müslümanlardan olmam ve Kur'an'ı okumam emredildi." Artık kim doğru yola girerse yalnız kendisi için girer. Kim de doğru yoldan saparsa, de ki: "Ben ancak uyarıcılardanım."
Ben sade emrolundum ki şu beldenin şanına hurmet veren, her şey de kendisinin olan rabbına ıbadet edeyim, hem emrolundum ki halis müsliminden olayım
(De ki): "Ben sadece bu kentin Rabbine kulluk etmekle emrolundum. O, burayı saygıdeğer kıldı ve her şey O'nundur. Ve bana müslümanlardan olmam emredildi."
(De ki:) "Bana, ancak bu şehrin rabbine kulluk etmem buyruldu ki O, burasını kutlu ve saygıdeğer kıldı. Her şey O'nundur. Ve müslümanlardan olmam buyruldu."
(De ki:) "Ben ancak bu şehrin Rabbine — ki O, bunu hürmetli kılmışdır — ibadet etmemle emr olundum. Her şey Onundur. Ben müslümanlardan olmamla emr olundum".
Ben; ancak bu şehrin Rabbına kulluk etmekle emrolundum. O, burayı harem kılmıştır ve her şey O'nundur. Ben, müslümanlardan olmakla emrolundum.
(De ki:) -Ben ancak, hürmetli kılınan bu şehrin Rabbi'ne kulluk etmekle emrolundum. Her şey O'nundur. Müslümanlardan olmakla emrolundum.
(91-92) De ki: Bana bu beldeyi muhterem ve mukaddes kılan ve her şey Kendisine ait olan Allah'a, yalnız O'na ibadet etmem emredildi. Keza bana Allah'a teslim olanların ilki olmam ve Kur'an okumam da emredildi. Artık kim doğru yolu bulursa sırf kendisi için bulmuş olur. Kim de yoldan saparsa de ki: "Ben sadece uyarmakla görevli elçilerden biriyim."
"Ben yalnızca şu beldenin Rabbine kulluk yapmakla emrolundum.. . Ki O (beldenin Rabbi) onu saygıdeğer kılmıştır ve her şey O'nun içindir! Ben teslim olmuşlardan (olduğumun farkındalığını yaşamakla) hükmolundum!"
Ben, sadece bu şehrin Rabbine kulluk etmekle emredildim. O burayı kutsal kılmıştır ve her şey O'nundur. Ben müslümanlardan olmakla emredildim.
Ben, sadece bu beldeye saygınlık veren Rabb'e kul olmakla emrolundum! Her şey O'nundur. Ve ben teslim olanlardan olmakla emrolundum!
"I have been ordered to serve the Lord of this town that He has made restricted, and to Him are all things, and I have been ordered to be of those who surrender. "
“I have but been commanded to serve the Lord of this land who made it inviolable; and to Him all things belong. And I am commanded to be of those submitting,
‘I have simply been ordered to worship the Lord of this land which He has declared sacred – everything belongs to Him – and I have been ordered to be one of the Muslims
I am simply commanded to worship the Lord of this town - He has made it a safe sanctuary - and He possesses all things. I am commanded to be a submitter.
"I have been ordered to serve the Lord of this land that He has made restricted, and to Him are all things, and I have been ordered to be of those who submit."
"I have been ordered to serve the Lord of this town that He has made restricted, and to Him are all things, and I have been ordered to be of those who peacefully surrender."