Sana Kur'an'ı farz kılan, elbette seni dönülecek yere döndürecektir. De ki: "Kimin doğru yolda olduğunu ve kimin sapkın olduğunu Rabb'im bilir."
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | inne | şüphesiz | |
2 | llezi | ki | |
3 | ferade | gerekli kılan | فرض |
4 | aleyke | sana | |
5 | l-kurane | Kur'an'ı | قرا |
6 | leradduke | elbette seni döndürecektir | ردد |
7 | ila | ||
8 | meaadin | varılacak yere | عود |
9 | kul | de ki | قول |
10 | rabbi | Rabbim | ربب |
11 | ea'lemu | bilir | علم |
12 | men | kim | |
13 | ca'e | getirmiştir | جيا |
14 | bil-huda | hidayet | هدي |
15 | ve men | ve kim | |
16 | huve | O | |
17 | fi | içindedir | |
18 | delalin | bir sapıklık | ضلل |
19 | mubinin | apaçık | بين |
Şüphesiz ki seni Kur'an'a uymaya zorunlu kılan Allah, seni vaad ettiği yere ulaştıracaktır. De ki: "Rabbim, kimin hidayeti getirdiğini ve kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu en iyi bilendir."
Kur'an'ı sana farz kılan (Allah) elbette seni dönülecek yere (Mekke'ye) döndürecektir.* De ki: "Rabbim, kimin hidayetle geldiğini, kimin de apaçık bir şaşkınlık içinde olduğunu çok iyi bilendir."*
Sana Kuran'ı özgüleyen, kuşkusuz seni kararlaştırılmış noktaya döndürecektir. De ki: "Kimin hidayet getirdiğini ve kimin açık bir sapıklık içinde olduğunu Efendim iyi bilir."
Sana Kur'an'ı farz kılan*, elbette seni dönülecek yere döndürecektir. De ki: "Kimin doğru yolda olduğunu ve kimin sapkın olduğunu Rabb'im bilir."
Kur'an'ı sana görev olarak yükleyen Allah, elbette seni döneceğin yere döndürecektir. De ki: "Doğruyu getirenin kim olduğunu, kimin de açık bir sapıklıkta olduğunu en iyi Rabbim bilir."
Kuşkusuz, Kur'an'ı sana zorunlu yapan, dönülecek yere, kesinlikle seni döndürecektir. De ki: "Benim Efendim, kimin doğru yol üzerinde olduğunu ve kimin apaçık bir sapkınlık içinde olduğunu bilir!"
(Ey bu vahyin muhatabı!) Senin hayatına Kur'an'ın kuşatıcı mesajıyla (istikamet) tayin eden (Allah), elbet seni yapyeni bir hayata kavuşturacaktır. (Şu halde) de ki: "Kimin hidayete erdiğini ve apaçık bir sapıklığa gömülenin de kim olduğunu asıl bilen Rabbimdir."
Bu Kur'an'ı sana farz kılan, elbette ki seni vaat edilen yere/belirlenen sona götürecektir. De ki: "Hidayeti getireni de açık bir sapıklık içinde olanı da en iyi Rabbin bilir."
Şüphesiz, sana Kur'an'ı farz kılan, seni dönülecek yere elbette döndürecektir. De ki: "Rabbim, hidayetle geleni de, açıkca bir sapıklık içinde olanı da daha iyi bilmektedir."
Herhalde o Kur'an'ı sana farz kılan, seni mutlaka bir döndürülecek yere kadar geri getirecektir. De ki: "Rabbim kimin hidayetle geldiğini ve kimin açık bir sapıklıkta bulunduğunu daha iyi bilir."
(Ey inanan kişi,) apaçık bir üslupla bu Kuran'ı sana vaz'eden (Allah), şüphe yok ki, seni (ölümden sonra) yeni bir hayata döndürecektir. (Hakkı kabule yanaşmayanlara) de ki: "Kimin doğru yolda yürüdüğünü ve kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu en iyi bilen Rabbimdir!"
Kur'an'ı sana farz kılan Allah, şüphesiz seni dönülecek bir yere döndürecektir. De ki: "Rabbim hidayetle geleni ve apaçık bir sapıklık içinde olanı daha iyi bilir."
Her halde sana o Kur'anı farz kılan seni muhakkak bir meada kadar geri getirecektir, de ki: rabbım daha iyi bilir! Hidayetle gelen kim? Açık bir dalal içinde olan kim?
Kur'an'ı sana (indiren ve) gerekli kılan (Allah), elbette seni varılacak yere döndürecektir. De ki: "Rabbim kimin hidayet getirdiğini ve kimin apaçık bir sapıklık içinde bulunduğunu bilir."
Şüphesiz sana Kuran'ı farz kılan, seni dönülecek yere elbette döndürecektir. De ki: "Rabbim, hidayetle geleni de, açıkca bir sapıklık içinde olanı da daha iyi bilmektedir."
Her halde o Kur'anı (n tilavetini, tebliğını ve mucibince amel etmeni) senin üzerine farz kılan (Allah) seni (yine) dönülecek yere döndürecekdir. De ki: "Hidayetle gelen kim, o apaçık bir sapıklık içinde olan kim, Rabbim çok iyi bilendir".
Kur'an'ı senin üzerine farz kılan Allah; elbette seni döneceğin yere döndürecektir. De ki: Kimin doğrulukla geldiğini, kimin apaçık sapıklıkta bulunduğunu en iyi bilen Rabbımdır.
Kur'an'ı (okumayı) sana farz kılan, seni döneceğin yere döndürecektir. De ki: -Kimin doğru yolda, kimin de apaçık sapıklıkta olduğunu en iyi Rabb'im bilir.
Kur'an'ı sana indirip onu okumanı, tebliğ etmeni ve muhtevasına göre hareket etmeni farz kılan Allah, elbette seni varılacak yere döndürecektir. De ki: "Kimin hidayet getirdiğini, kimin besbelli sapıklık içinde olduğunu Rabbim pek iyi bilmektedir."
Kuran'ı (Hakikat bilgisi ve Sünnetullah'a uymayı) sana farz kılan, şüphesiz ki seni nihai hedefine de ulaştıracaktır! De ki: "Rabbim daha iyi bilir kimin Hakikat rehberi olarak geldiğini ve kimin apaçık sapık inanç içinde olduğunu. "
Sana Kuran'ı özgüleyen, kuşkusuz seni kararlaştırılmış noktaya döndürecektir. De ki, 'Kimin hidayet getirdiğini ve kimin açık bir sapıklık içinde olduğunu Rabbim iyi bilir.'
Sana Kur'an'a uymayı zorunlu kılan, elbette seni dönülecek yere döndürecektir. De ki: "Kimin doğru yolda olduğunu ve kimin sapkın olduğunu Rabb'im daha iyi bilir."
Surely, the One who decreed the Quran to you will summon you to a predetermined appointment. Say: "My Lord is fully aware of who it is that brings the guidance, and who has gone astray."
He who made the Qur’an incumbent upon thee will return thee to a destination. Say thou: “My Lord best knows who brings guidance and who is in manifest error.”
He who has imposed the Qur’an upon you will most certainly bring you back home again. Say: ‘My Lord knows best who has brought true guidance and who is plainly misguided.’
Surely, the One who decreed the Quran for you will summon you to a predetermined appointment. Say, "My Lord is fully aware of those who uphold the guidance, and those who have gone astray."
Surely, the One who decreed the Qur'an to you will summon you to a predetermined appointment. Say: "My Lord is fully aware of who it is that brings the guidance, and who has gone astray."
Surely, the One who decreed the Quran to you will summon you to a predetermined appointment. Say, "My Lord is fully aware of who it is that brings the guidance, and who has gone astray."