Elçilerimiz Lut'a vardıkları zaman, onların gelmelerinden dolayı telaşlandı, sarkıntılık yapacaklarını düşünerek içi daraldı. Elçiler: "Korkma ve üzülme; Biz -geride kalanlarla beraber olacak olan karın hariç- seni ve ehlini mutlaka kurtaracağız." dediler.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | velemma | ne zaman ki | |
2 | en | ||
3 | ca'et | geldi | جيا |
4 | rusuluna | elçilerimiz | رسل |
5 | luten | Lut'a | |
6 | si'e | fenalaştı | سوا |
7 | bihim | onlar yüzünden | |
8 | ve daka | ve daraldı | ضيق |
9 | bihim | onlar hakkında | |
10 | zer'an | huzursuzca | ذرع |
11 | ve kalu | ve dediler | قول |
12 | la | ||
13 | tehaf | korkma | خوف |
14 | ve la | ve ne de | |
15 | tehzen | üzülme | حزن |
16 | inna | elbette biz | |
17 | muneccuke | seni kurtaracağız | نجو |
18 | ve ehleke | ve aileni | اهل |
19 | illa | yalnız | |
20 | mraeteke | karın | مرا |
21 | kanet | olmuştur | كون |
22 | mine | -dan | |
23 | l-gabirine | kalacaklar- | غبر |
Elçilerimiz Lut'a gelince, Lut onlar hakkında ve onları korumak için ne yapacağını bilemedi. Ona, "Korkma, tasalanma! Çünkü biz seni de aileni de kurtaracağız. Yalnızca geri kalacaklar arasında bulunan karın müstesna" dediler.
Elçilerimiz Lut'a gelince, (Lut) onların yüzünden üzülmüş ve onlardan dolayı içi daralmıştı.* Ona "Korkma, tasalanma! Şüphesiz ki biz seni de aileni de kurtaracağız. Yalnız, (azapta) kalacaklar arasında bulunan hanımın hariç!" demişlerdi.
Elçilerimiz Lut'a vardıklarında elçilerimize yapılan muameleden dolayı fenalaştı, zor durumda kaldı. Kendisine dediler ki, "Korkma, üzülme. Biz seni ve aileni kurtaracağız. Karın hariç; o geride kalanlardan olmuştur."
Elçilerimiz Lut'a vardıkları zaman, onların gelmelerinden dolayı telaşlandı, sarkıntılık yapacaklarını düşünerek içi daraldı. Elçiler: "Korkma ve üzülme; Biz -geride kalanlarla beraber olacak olan karın hariç- seni ve ehlini mutlaka kurtaracağız." dediler.
Elçilerimiz Lut'a gelince, onu sıkıntı bastı, içi daraldı. Dediler ki: "Korkma, üzülme, seni ailenle birlikte kurtaracağız, küller altında kalacaklardan olan sadece karındır."
Elçilerimiz, Lut'a geldiklerinde, Onlardan dolayı kaygılandı; göğsü daraldı. "Korkma ve üzülme!" dediler; "Kuşkusuz, seni ve aileni kesinlikle kurtaracağız; karın dışında!" "O, geride kalanlar arasında olacak!"
Ve elçilerimiz Lut'a gelir gelmez, o derin bir hüzne kapıldı ve onlar adına hiç bir şey yapamayıp eli kolu döküldü kaldı. Ama onlar dediler ki: "Korkma ve üzülme! Çünkü biz seni ve yakınlarını elbette kurtaracağız; ancak karın hariç: zaten onun geride kalanlardan biri olacağı malum.
Elçilerimiz Lut'a gelince, onlar yüzünden fenalaştı, eli kolu birbirine dolandı. "Korkma, tasalanma dediler, biz seni de aileni de kurtaracağız. Ama karın, azaba terk edilenlerden olacaktır."
Elçilerimiz Lut'a geldikleri zaman o, bunlar dolayısıyla kötüleşti ve içi daraldı. Dediler ki: "Korkuya düşme ve hüzne kapılma. Karın dışında, seni ve aileni muhakak kurtaracağız. O ise, arkada kalacaktır."
Elçilerimiz Lut'a gelince, onlar yüzünden fenalaştı ve haklarında eli kolu daraldı (bağlandı). Onlar da: "Korkma ve kederlenme; seni ve aileni kurtaracağız; ancak karın ötekilerden oldu.
Elçilerimiz kendisine geldiklerinde Lut onlar adına üzüntüye kapıldı, çünkü onları koruyamayacağını gördü; ama onlar Lut'a: "Korkma ve üzülme! Biz seni ve karın dışında bütün aileni koruyacağız; karın ise geride bırakılanlar arasında yer alacak.
Elçilerimiz Lut'a geldiklerinde, Lut, onlar yüzünden tasalandı, onlar hakkında çaresizlik içine düştü. Elçiler ona, "Korkma, üzülme. Biz, seni ve aileni kurtaracağız. Ancak karın başka. O, geride kalıp helak edilenlerden olacaktır."
Ve vakta ki elçilerimiz Lut'a çıkavardılar onlar yüzünden fenalaştı ve haklarında eli kolu daraldı, onlar da; korkma dediler ve keder etme, çünkü biz seni ve ehlini kurtaracağız ancak karın ötekilerden oldu
Elçilerimiz Lut'a gelince (Lut) onlar yüzünden fenalaştı ve onlar hakkında arşını daraldı. (Melekler): "Korkma üzülme dediler, biz seni ve aileni kurtaracağız, yalnız karın kalacaklardan olmuştur."
Elçilerimiz Lut'a geldikleri zaman o, bunlar dolayısıyla kötüleşti ve içi daraldı. Dediler ki: "Korkuya düşme ve hüzne kapılma. Karın dışında, seni ve ehlini (aileni) muhakkak kurtaracağız. O ise, arkada kalacaktır."
Elçilerimiz Luuta gelince o, bunlar sebebiyle tasalandı, bunlar sebebiyle kolu (göğsü) daraldı. "Korkma, tasalanma, dediler, çünkü biz seni de, senin ehlini de kurtaracağız. Yalnız geride (azabda) kalacaklardan olan karın müstesna".
Elçilerimiz Lut'a geldiklerinde, bu yüzden o tasalandı ve çok sıkıldı. Ona dediler ki: Korkma ve tasalanma. Doğrusu biz, seni ve geride kalacaklardan olan karının dışındaki aileni kurtaracağız.
Elçilerimiz, Lut'a geldiklerinde, onlar sebebiyle kötülenmiş ve içi daralmıştı. -Korkma ve üzülme! Biz, seni ve aileni kurtaracağız. Geride kalanlardan olan karın hariç.
Elçilerimiz Lut'a gelince, onları, halkının tecavüzlerinden koruyamayacağı düşüncesiyle üzüldü, eli kolu bağlanıp göğsü daraldı. Onlar dediler ki: "Bizden yana endişe etme, üzülme! Biz seni ve yakınlarını kurtaracağız, yalnız eşin geride kalanlar arasında yer alacaktır."
Rasullerimiz Lut'a geldiklerinde onlar yüzünden fena oldu; onlardan dolayı (olacaklardan dolayı) içi daraldı.. . (Rasullerimiz de) dediler ki: "Korkma, mahzun olma! Doğrusu biz seni ve senin aileni kurtaracağız. . . Karın müstesna; o geride kalanlardan oldu. "
Elçilerimiz Lut'a vardıklarında elçilerimize yapılan muameleden dolayı fenalaştı, zor durumda kaldı. Kendisine dediler ki, 'Korkma, üzülme. Biz seni ve aileni kurtaracağız. Karın hariç; o geride kalanlardan olmuştur.'
Elçilerimiz Lut'a vardıkları zaman, onların gelmelerinden dolayı telaşlandı, sarkıntılık yapacaklarını düşünerek içi daraldı. Elçiler: "Korkma ve üzülme; Biz -geride kalanlarla beraber olacak olan karın hariç- seni ve aileni mutlaka kurtaracağız." dediler.
Thus when Our messengers came to Lot, they were mistreated, and he was embarrassed towards them. And they said: "Do not fear, and do not be saddened. We will save you and your family, except for your wife; she is of those doomed."
And when Our messengers came to Lot, he was distressed for them, and felt unable to protect them. And they said: “Fear thou not, nor grieve. We will deliver thee and thy household save thy wife; she is of those who stay behind.
When Our Messengers came to Lut, he was distressed on their account, feeling incapable of protecting them. They said, ‘Do not fear and do not grieve. We are going to rescue you and your family – except for your wife; she will be one of those who stay behind.
When our messengers arrived at Lot's place, they were mistreated, and he was embarrassed by their presence. But they said, "Have no fear, and do not worry. We will save you and your family, except your wife; she is doomed.
And when Our messengers came to Lot, they were mistreated, and he was embarrassed towards them. And they said: "Do not fear, and do not be saddened. We will save you and your family, except for your wife; she is of those doomed."
Thus when Our messengers came to Lot, they were mistreated, and he was embarrassed towards them. They said, "Do not fear, and do not be saddened. We will save you and your family, except for your wife; she is of those doomed."