Çocuk babasıyla birlikte iş tutacak çağa eriştiği zaman, babası: "Ey oğulcuğum! Ben, uykumda seni boğazladığımı görüyorum. Bir düşün bakalım, sen ne dersin?" dedi. Çocuk: "Ey babacığım! Sana buyurulanı yap. İnşallah beni sabredenlerden bulacaksın." dedi.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | felemma | ne zaman ki | |
2 | belega | (çocuk) erişince | بلغ |
3 | meahu | onun yanında | |
4 | s-sea'ye | koşma çağına | سعي |
5 | kale | (İbrahim ona) dedi | قول |
6 | ya buneyye | yavrum | بني |
7 | inni | şüphesiz ki ben | |
8 | era | görüyorum | راي |
9 | fi | ||
10 | l-menami | uykuda | نوم |
11 | enni | ben | |
12 | ezbehuke | seni kesiyorum | ذبح |
13 | fenzur | (düşün) bak | نظر |
14 | maza | ne? | |
15 | tera | görüyorsun (dersin) | راي |
16 | kale | dedi | قول |
17 | ya ebeti | babacığım | ابو |
18 | f'al | yap | فعل |
19 | ma | şeyi | |
20 | tu'meru | sana emredilen | امر |
21 | seteciduni | beni bulacaksın | وجد |
22 | in | eğer | |
23 | şa'e | dilerse | شيا |
24 | llahu | Allah | |
25 | mine | -den | |
26 | s-sabirine | sabredenler- | صبر |
Babasıyla beraber yürüyüp gezecek çağa erişince, "Yavrucuğum! Rüyamda seni boğazladığımı görüyorum; bir düşün; ne dersin?" dedi. O da, "Babacığım! Emrolunduğun şeyi yap! İnşallah beni sabredenlerden bulursun" diye cevap verdi.
(Oğlu) onunla birlikte yürüyecek çağa ulaşınca, (İbrahim) "Ey yavrucuğum! Rüyada seni kesmekte olduğumu görüyorum; bir düşün, ne dersin?" demişti. (O da) "Ey babacığım! Emrolunduğun şeyi yap! İnşallah beni sabredenlerden bulacaksın." demişti.*
Onunla birlikte çalışma çağına varınca, "Oğlum" dedi, "Rüyamda seni boğazlamam gerektiğini görüyorum. Ne düşünüyorsun?" "Babacığım" dedi, "Sana emredileni uygula. ALLAH dilerse beni sabırlı bulacaksın."
Çocuk babasıyla birlikte iş tutacak çağa eriştiği zaman, babası: "Ey oğulcuğum! Ben, uykumda seni boğazladığımı görüyorum. Bir düşün bakalım, sen ne dersin?" dedi. Çocuk: "Ey babacığım! Sana buyurulanı yap. İnşallah beni sabredenlerden bulacaksın." dedi.
"(İbrahim) ile birlikte çalışacak yaşa gelince ona dedi ki: "Yavrucuğum, rüyamda gördüm; ben gerçekten seni boğazlıyorum. Düşün bakalım, ne dersin?" "Babacığım, ne emrediliyorsa sen onu yap. İnşaallah sabırlılardan olduğumu göreceksin."
Sonunda, Onun yanında yürüme çağına erişince, şöyle dedi: "Ey oğulcuğum! Aslında, düşümde, senin boğazını kestiğimi gördüm!" "Düşün bakalım; ne dersin?" Dedi ki: "Ey babacığım! Verilen buyruğu yerine getir! Allah dilerse, beni, dirençli olanlar arasında bulacaksın!"
Derken çocuk onun çaba ve tasasına ortak olacak olgunluğa eriştiğinde, (İbrahim) şöyle dedi: "Yavrucuğum! Kendimi rüyada seni kurban ederken görüyorum; bir bak bakalım, sen bu işe ne dersin?" (Oğul) "Babacığım!" dedi, "Sana emredileni yap; inşaallah beni sabredenlerden bulacaksın."
Çocuk onunla birlikte koşacak yaşa gelince, İbrahim dedi: "Yavrucuğum, uykuda/düşte görüyorum ki ben seni boğazlıyorum. Bak bakalım sen ne görürsün/sen ne dersin?" "Babacığım, dedi, emrolduğun şeyi yap! Allah dilerse beni sabredenlerden bulacaksın."
Böylece (çocuk) onun yanında koşabilecek çağa erişince (İbrahim ona): "Oğlum" dedi. "Gerçekten ben seni rüyamda boğazlıyorken gördüm. Bir bak, sen ne düşünüyorsun." (Oğlu İsmail) Dedi ki: "Babacığım, emrolunduğun şeyi yap. İnşaallah, beni sabredenlerden bulacaksın."
(Oğlu) yanında koşma çağına gelince: "Yavrum, ben seni rüyamda boğazladığımı görüyorum. Artık bak ne düşünürsün?" dedi. (Çocuk da): "Babacığım sana ne emrediliyorsa yap! Beni inşaallah sabredenlerden bulacaksın!" dedi.
Ve (bir gün, çocuk, babasının) tutum ve davranışlarını anlayıp paylaşacak olgunluğa eriştiğinde babası şöyle dedi: "Ey yavrucuğum! Rüyamda seni kurban ettiğimi gördüm, bir düşün, ne dersin?" (İsmail): "Ey babacığım" dedi, "sana emredilen neyse onu yap! İnşallah beni sıkıntıya göğüs gerenler arasında bulacaksın!"
Çocuk kendisiyle birlikte koşup yürüyecek yaşa gelince İbrahim ona, "Yavrum, ben rüyamda seni boğazladığımı gördüm. Düşün bakalım, ne dersin?" dedi. O da, "Babacığım, emrolunduğun şeyi yap. İnşaallah beni sabredenlerden bulacaksın" dedi.
Vakta ki yanında koşmak çağına erdi, ey yavrum! dedi ben menamda görüyorum ki ben seni boğazlıyorum, artık bak ne görüyorsun! ey babacığım dedi: ne emrolunuyorsan yap! beni inşaallah sabirinden bulacaksın
(Çocuk) Onun yanında koşma çağına erişince (İbrahim ona): "Yavrum, dedi, ben uykuda görüyorum ki ben seni kesiyorum; (düşün) bak, ne dersin?" (Çocuk): "Babacığım, sana emredileni yap, inşallah beni sabredenlerden bulacaksın." dedi.
Böylece (çocuk) onun yanında koşabilecek çağa erişince (İbrahim ona): "Oğlum" dedi. "Gerçekten ben seni rüyamda boğazlıyorken gördüm. Bir bak, sen ne düşünüyorsun." (Oğlu İsmail) Dedi ki: "Babacığım, (sana) buyrulanı yap / yerine getir. İnşallah, beni sabredenlerden bulacaksın.
Artık o (oğul İbrahimin) yanında koşmak çağına erince (babası) "Oğulcağızım, dedi, ben seni rü'yamda boğazlıyorum görüyorum. Bak artık ne düşünürsün". (Oğlu) dedi: "Babacığım, sana edilen emir ne ise yap. İnşaallah beni sabredenlerden bulacaksın".
O, kendisinin yanısıra yürümeye başlayınca dedi ki: Oğulcuğum; doğrusu ben, rüyada iken seni boğazladığımı görüyorum. Bir bak, ne dersin? O da dedi ki: Babacığım; sana emrolunanı yap. İnşallah beni sabredenlerden bulursun.
Çocuk, onunla çalışacak, yürüyecek bir yaşa gelince, ona dedi ki; -Oğulcuğum, bak, rüyamda seni kurban ettiğimi görüyorum. Ne dersin? Oğlu; -Babacığım, sana emrolunanı yap! dedi. İnşallah beni sabredenlerden bulacaksın!.
Çocuk büyüyüp yanında koşacak çağa erişince bir gün ona: "Evladım, dedi, ben rüyamda seni kurban etmeye giriştiğimi görüyorum, nasıl yaparız bu işi, sen ne dersin bu işe!" Oğlu: "Babacığım! dedi, hiç düşünüp çekinme, sana Allah tarafından ne emrediliyorsa onu yap. Allah'ın izniyle benim de sabırlı, dayanıklı biri olduğumu göreceksin!".
(Oğlu İsmail) Onunla birlikte yürüme olgunluğuna ulaşınca, (İbrahim) dedi ki: "Ey oğulcuğum! Muhakkak ki ben seni uykuda görüyorum ve ben seni kurban ediyorum.. . Bak bakalım sen ne dersin bu işe?". . . (Oğlu) dedi ki: "Ey babacığım. . . Emrolunduğun şeyi yap! İnşaAllah beni sabredenlerden bulacaksın. "
Onunla birlikte çalışma çağına varınca, 'Oğlum,' dedi, 'Rüyamda seni boğazlamam gerektiğini görüyorum. Ne düşünüyorsun?' 'Babacığım,' dedi, 'Sana emredileni uygula. ALLAH dilerse beni sabırlı bulacaksın.'
Çocuk babasıyla birlikte iş tutacak çağa eriştiği zaman, babası: "Ey oğulcuğum! Ben, uykumda seni boğazladığımı görüyorum. Bir düşün bakalım, sen ne dersin?" dedi. Çocuk: "Ey babacığım! Sana buyurulanı yap. İnşallah beni sabredenlerden bulacaksın." dedi.
And when he grew enough to work with him, he said: "My son, I am seeing in a dream that I am sacrificing you. What do you think" He said: "O my father, do what you are commanded to do. You will find me, God willing, patient."
And when he reached the age of working with him, he said: “O my son: I saw in a dream, that I was sacrificing thee. So look thou — what seest thou?” He said: “O my father: do thou what thou art commanded; thou wilt find me, if God wills, of the patient.”
When he was of an age to work with him, he said, ‘My son, I saw in a dream that I must sacrifice you. What do you think about this?’ He said, ‘Do as you are ordered, father. Allah willing, you will find me resolute.’
When he grew enough to work with him, he said, "My son, I see in a dream that I am sacrificing you. What do you think?" He said, "O my father, do what you are commanded to do. You will find me, GOD willing, patient." *
And when he grew enough to work with him, he said: "My son, I am seeing in a dream that I am sacrificing you. What do you think?" He said: "O my father, do what you are commanded to do. You will find me, God willing, patient."
When he grew enough to work with him, he said, "My son, I am seeing in a dream that I am sacrificing you. What do you think?" He said, "O my father, do what you are commanded to do. You will find me, God willing, patient."