Ona ve İshak'a bereket verdik. Her ikisinin soyundan muhsin olan da kendisine açıkça zulmeden de vardır.
Onu ve İshak ailesini mübarek kıldık. O ikisinin soyundan iyi iş yapanlar da, kendilerine açıkça zulmedenler de vardır.
Ona ve İshak'a bereketler vermiştik. Her ikisinin neslinden iyilik yapan da kendisine açıkça haksızlık eden de çıkacaktır.
Ona da İshak'a da lütufta bulunduk. Kuşkusuz, ikisinin de soyundan hem iyi davrananlar var, hem kendisine zulmedenler.
Ona ve İshak'a bereket verdik. Her ikisinin soyundan muhsin* olan da kendisine açıkça zulmeden* de vardır.
Hem İsmail'i*, hem de İshak'ı uğurlu ve bereketli kıldık. İkisinin soyundan da güzel davrananlar olduğu gibi kendilerini açıkça kötü duruma sokanlar da oldu.
Onu ve İshak'ı kutsadık. İkisinin soyundan güzel davrananlar da vardır; kendisine apaçık yazık eden de.
dahası onu ve İshak'ı mübarek kıldık: ama o ikisinin soyundan dürüst ve erdemli olan da var, kendisine açıkça zulmeden de.
Ona da İshak'a da bereketler lütfettik. Onların zürriyetlerinden iyi düşünüp iyi davranan da var, öz benliğine açıkça zulmeden de var.
Ona ve İshak'a bereketler verdik. İkisinin soyundan, ihsanda bulunan (muhsin olan) da var, açıkça kendi nefsine zulmeden de.
Hem ona hem İshak'a bereketler verdik, ikisinin neslinden de hem güzel davrananlar var, hem de açıkça kendi nefsine zulmedenler var.
onu ve İshak'ı kutsadık ama onların soyundan iyi işler yapan da çıkacak, kendisine açıkça zulmeden de.
Onu da İshak'ı da uğurlu kıldık. Her ikisinin nesillerinden iyilik yapanlar da vardı, kendine apaçık zulmedenler de.
Hem ona hem İshaka bereketler verdik. İkisinin zürriyyetinden de hem muhsin olan var hem de nefsine açık zulmeden
Kendisine de, İshak'a da bereketler verdik. Onların neslinden (gelenler arasında) iyi hareket eden de var, açıkça kendisine zulmeden de.
Ona ve İshak'a bereketler verdik. İkisinin soyundan, ihsanda bulunan (muhsin olan) da var, açıkça kendi nefsine zulmeden de.
Hem ona, hem Ishaka (feyz-ü) bereketler verdik. Her ikisinin neslinden iyi hareket edeni de vardır, nefsine apaçık zulm edeni de.
Onu da, İshak'ı da mübarek kıldık. O ikisinin soyundan ihsan eden de vardır, kendisine açıkça zulmeden de.
Onu da İshak'ı da bereketlendirdik. Onların soyundan iyiler de, kendilerine gerçekten zulmedenler de vardır.
Kendisine de İshak'a da feyiz ve bereketler verdik. Onların neslinden gelenler arasında iyi davranan da var, kendi nefsine açıkça zulmeden de!
Onun üzerine de İshak'ın üzerine de bereket lütfettik.. . O ikisinin neslinden muhsin de var, kendi nefsine apaçık zulmeden de var.
Ona da İshak'a da lütufta bulunduk. Kuşkusuz, ikisinin de soyundan hem iyi davrananlar var, hem kendisine zulmedenler.
Ona ve İshak'a bereket verdik. Her ikisinin soyundan muhsin* olan da kendisine açıkça zulmeden* de vardır.
And We blessed him and Isaac. And from among their progeny, some are righteous, and some are clearly wicked.
And We blessed him, and Isaac; and among their progeny is the doer of good and the manifest doer of wrong to himself.
We showered blessings upon him and upon Ishaq. Among their descendants are good-doers and also people who clearly wrong themselves.
We blessed him and Isaac. Among their descendants, some are righteous, and some are wicked transgressors.
And We blessed him and Isaac. And from among their progeny, some are righteous, and some are clearly wicked.
We blessed him and Isaac. From among their progeny, some are righteous, and some are clearly wicked.