Böylece katımızdan hakk ile geldiği zaman onlar: "Onunla birlikte iman eden kimselerin oğullarını öldürün; kadınlarını ise sağ bırakın." dediler. Kafirlerin düzeni, sapkınlığa düşmekten başka bir şey değildir.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | felemma | (Musa) ne zaman ki | |
2 | ca'ehum | onlara gelince | جيا |
3 | bil-hakki | hakk ile | حقق |
4 | min | -dan | |
5 | indina | katımız- | عند |
6 | kalu | dediler | قول |
7 | ktulu | öldürün | قتل |
8 | ebna'e | oğullarını | بني |
9 | ellezine | kimselerin | |
10 | amenu | inanan(ların) | امن |
11 | meahu | onunla beraber | |
12 | vestehyu | ve sağ bırakın | حيي |
13 | nisa'ehum | kadınlarını | نسو |
14 | ve ma | ve değildir | |
15 | keydu | tuzağı | كيد |
16 | l-kafirine | kafirlerin | كفر |
17 | illa | başkası | |
18 | fi | ||
19 | delalin | boşa çıkandan | ضلل |
İşte Musa, tarafımızdan kendilerine hakkı getirince, "Onunla beraber, iman edenlerin erkek çocuklarını öldürünüz, kadınlarını sağ bırakınız!" dediler. Ama kafirlerin tuzağı elbette boşa çıkar.
İşte o (Musa), tarafımızdan kendilerine gerçeği getirince "Onunla birlikte iman edenlerin oğullarını öldürün; kadınlarını ise sağ bırakın!" demişlerdi.* (Ama) kâfirlerin tuzağı elbette boşa çıkar.*
Onlara bizden bir gerçeği götürünce, "Onunla birlikte iman edenlerin oğullarını öldürün, kadınlarını ise utandırın" dediler. İnkarcıların planı hep sapıkçadır.*
Böylece katımızdan hakk ile geldiği zaman onlar: "Onunla birlikte iman eden kimselerin oğullarını öldürün; kadınlarını ise sağ bırakın." dediler. Kafirlerin düzeni, sapkınlığa düşmekten başka bir şey değildir.
Onlara, katımızdan verilen gerçeklerle gelince dediler ki "Onun yanındaki müminlerin oğullarını öldürün, kadınlarını sağ bırakın." Ama gerçekleri görmezlikten gelenlerin tuzakları boştur.
Sonunda, Bizim katımızdan gerçekle onlara geldiğinde, şöyle dediler: "Onunla birlikte inananların oğullarını öldürün, kadınlarını da sağ bırakın!" Oysa nankörlük edenlerin tasarladıkları boşunadır.
(Musa) kendilerine tarafımızdan gönderilmiş malum hakikatlerle gelince, "Onun yanında yer alan mü'minlerin kadınlarını sağ bırakıp oğullarını öldürün!" dediler. Kafirlerin entrikası asla hedefine ulaşamayacaktır.
Musa, katımızdan hakkı onlara getirince, şöyle dediler: "Onunla beraber iman edenlerin erkek çocuklarını öldürün, kadınlarını sağ bırakın!" Ama inkarcıların tuzağı hep boşa çıkmıştır.
Böylece, o, katımızdan kendilerine bir hak ile geldiği zaman, dediler ki: "Onunla birlikte iman edenlerin erkek çocuklarını öldürün; kadınlarını ise sağ bırakın." Ancak kafirlerin hileli düzeni boşa çıkmakta olandan başkası değildir.
Bunun üzerine kendilerine tarafımızdan gerçeği getirince de: "Onunla beraber iman etmiş olanların oğullarını öldürün, kadınlarını diri bırakın!" dediler. Kafirlerin düzeni (tuzağı) hep dalal (sapkınlık) içindedir.
(Firavun'a, ve tebaasına gelince,) Musa onlara Bizden (aldığı) hakikati getirdiğinde "Onun inançlarını benimseyenlerin kadınlarını sağ bırakıp oğullarını öldürün!" dediler. Fakat inkarcıların hilesi hep boşa çıktı.
Musa onlara tarafımızdan gerçeği getirince, "Onunla beraber iman edenlerin oğullarını öldürün, kadınlarını sağ bırakın" dediler. Fakat kafirlerin tuzağı hep boşa çıkmıştır.
Bunun üzerine kendilerine tarafımızdan hakkı getiriverince de onunla beraber iyman etmiş olanların oğullarını öldürün, kadınlarını diri tutun dediler, kafirlerin düzeni de hep dalal içinde
(Musa,) Onlara katımızdan hakkı getirince: "Onunla beraber inananların oğullarını öldürün, kadınlarını sağ bırakın!" dediler. Fakat kafirlerin tuzağı hep boşa çıkar.
Böylece o, katımızdan kendilerine bir hak ile geldiği zaman dediler ki: "Onunla birlikte inananların erkek çocuklarını öldürün, kadınlarını ise sağ bırakın." Ancak kafirlerin hileli düzeni boşa çıkmakta olandan başkası değildir.
İşte o, tarafımızdan kendilerine hakkı getirince: "Onunla beraber iman edenlerin oğullarını öldürün. (Yalnız) kadınları diri bırakın" dediler. Kafirlerin düzeni heder olmakdan başka (bir şey'e mahkum) değildir.
O, katımızdan kendilerine hakkı getirince: Onunla beraber iman etmiş olanların oğullarını öldürün, kadınlarını sağ bırakın, dediler. Kafirlerin düzeni hedef olmaktan başka bir şey değildir.
Onlara kendi katımızdan gerçeği getirdiği halde: -Onunla birlikte iman edenlerin oğullarını öldürüp, kadınlarını sağ bırakın, demişlerdi. Oysa kafirlerin tuzağı ancak boşa gitmeye mahkumdur.
Musa onlara Bizim tarafımızdan gerçeği getirince,"Onun yanında bulunan müminlerin oğullarını öldürün, kızlarını ise hayatta bırakın!" dediler. Fakat kafirlerin hile ve tuzakları boşa çıkar.
(Musa) onlara indimizden Hak olarak (Hakk'ı) getirince, dediler ki: "Onunla beraber iman edenlerin oğullarını öldürün, kadınlarını diri bırakın".. . Hakikat bilgisini inkar edenlerin tuzağı boşa çıkar!
Onlara bizden bir gerçeği götürünce, 'Onunla birlikte inananların oğullarını öldürün, kadınlarını ise yaşatın,' dediler. İnkarcıların planı hep sapıkçadır.
Böylece katımızdan hakk ile geldiği zaman onlar: "Onunla birlikte iman eden kimselerin oğullarını öldürün; kadınlarını ise sağ bırakın." dediler. Gerçeği yalanlayan nankörlerin düzeni, sapkınlığa düşmekten başka bir şey değildir.
Then, when the truth came to them from Us, they said: "Kill the children of those who believed with him, and rape their women. " But the scheming of the rejecters is always in error.
And when he brought them the truth from Us, they said: “Kill the sons of those who heed warning with him, and spare their women.” But the plan of the false claimers of guidance is only in error.
When he brought them the truth from Us they said, ‘Slaughter the sons of those who have iman with him but let their women live. ’ The stratagems of the kafirun are nothing but errors.
And when he showed them the truth from us, they said, "Kill the sons of those who believed with him, and spare their daughters." Thus, the scheming of the disbelievers is always wicked.
Then, when the truth came to them from Us, they said: "Kill the children of those who believed with him, and rape their women." But the planning of the rejecters is always in error.
Then, when the truth came to them from Us, they said, "Kill the children of those who acknowledged with him, and shame their women." But the scheming of the ingrates is always in error.