Eğer onlar, Tevrat'ı, İncil'i ve Rabb'lerinden kendilerine indirileni gereğince uygulasalardı hem üstlerinden hem de ayaklarının altından yiyeceklerdi. İçlerinde muktesid bir topluluk var. Ve onlardan çoğu da kötü işler yapıyorlar.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | velev | ve eğer | |
2 | ennehum | onlar | |
3 | ekamu | gereğince uygulasalardı | قوم |
4 | t-tevrate | Tevrat'ı | |
5 | vel'incile | ve İncil'i | |
6 | ve ma | ve ne ki | |
7 | unzile | indirildi | نزل |
8 | ileyhim | kendilerine | |
9 | min | -nden | |
10 | rabbihim | Rableri- | ربب |
11 | leekelu | muhakkak ki yerlerdi | اكل |
12 | min | -nden | |
13 | fevkihim | üstleri- | فوق |
14 | ve min | ve | |
15 | tehti | altından | تحت |
16 | erculihim | ayaklarının | رجل |
17 | minhum | içlerinde vardır | |
18 | ummetun | bir ümmet | امم |
19 | muktesidetun | tutumlu | قصد |
20 | vekesirun | ama çoğu | كثر |
21 | minhum | onlardan | |
22 | sa'e | ne kötü | سوا |
23 | ma | işler | |
24 | yea'melune | yapıyorlar | عمل |
Eğer onlar Tevrat'ı, İncil'i ve Rabblerinden onlara indirileni doğru dürüst uygulasalardı, elbette hem üstlerinden/gökten hem de ayaklarının altlarından/yerden yerlerdi. Onlardan aşırılığa kaçmayan bir zümre vardır, fakat çoğunun yaptıkları ne kötüdür!
Onlar Tevrat'ı, İncil'i ve Rablerinden onlara indirileni (Kur'an'ı) tam olarak uygulasalardı, şüphesiz ki hem üstlerinden hem de ayaklarının altından (verilen pek çok nimet) yerlerdi.* Onlardan aşırılığa kaçmayan bir topluluk vardır;* (fakat) çoğunun yaptıkları ne kötüdür!
Tevrat'ı, İncil'i ve kendilerine indirilenleri uygulasalardı onları baştan ayağa nimetlere boğardık. İçlerinde ılımlı bir toplum varsa da çoğu kötülük işlemekte.
Eğer onlar, Tevrat'ı, İncil'i ve Rabb'lerinden kendilerine indirileni gereğince uygulasalardı hem üstlerinden hem de ayaklarının altından* yiyeceklerdi. İçlerinde muktesid* bir topluluk var. Ve onlardan çoğu da kötü işler yapıyorlar.
Eğer onlar, Tevrat'ı, İncil'i ve Rableri tarafından kendilerine indirileni* uygulasalardı, üstlerinden ve altlarından nimetlere boğulurlardı. Aralarında dengeli davranan bir toplum(ümmet) vardır ama onlardan çoğunun davranışı ne kötüdür!
Tevrat'ı, İncil'i ve Efendilerinden kendilerine indirileni uygulasalardı, yukarıdan ve aşağıdan sunular göreceklerdi. Aralarında, aşırı olmayan bir topluluk da vardır. Oysa onların çoğunluğu, ne kötü bir şey yapıyorlar.
Eğer onlar Tevrat'ı, İncil'i ve kendilerine Rableri tarafından indirilenleri uygulamış olsalardı, gökten ve yerden gelen tüm nimetlerden yararlanırlardı. Onlardan doğru, adil bir yol tutturanlar var. Çoğuna gelince: ne berbat şeyler yapıyorlar!
Eğer onlar Tevrat'ı, İncil'i ve kendilerine indirilmiş olanı gerektiği şekilde uygulasalardı elbetteki hem üstlerinden hem ayaklarının altından rızıklanacaklardı. İçlerinde orta yolu izleyen bir topluluk var. Ama onların çoğunluğunun yapmakta olduğu ne kadar da kötü!
Ve eğer onlar Tevrat'ı, İncil'i ve kendilerine Rablerinden indirileni (Kur'an'ı) ayakta tutsalardı, elbette üstlerinden ve ayaklarının altından (sayısız nimeti) yiyeceklerdi. İçlerinde aşırı olmayan (mutedil) bir ümmet vardır. Onlardan çoğunun yaptıkları ise ne kötüdür!
Eğer onlar Tevrat'ı, İncil'i ve Rablerinden kendilerine indirileni doğruca uygulasalardı, hem üstlerinden hem de ayaklarının altlarında olanlardan yerlerdi. İçlerinden orta yolu tutan bir ümmet de yok değil; fakat çoğu ne kötü işler yapıyorlar!
eğer onlar Tevrata, İncile ve Rableri tarafından kendilerine indirilmiş olan bütün (vahiy)lere uymuş olsalardı, gökyüzünün ve yerin tüm nimetlerinden yararlanırlardı. Onların bir kısmı doğru bir yol tutarlar; çoğuna gelince, yaptıkları ne kötüdür onların!
Eğer onlar Tevrat'ı, İncil'i ve Rableri tarafından kendilerine indirileni (Kur'an'ı) gereğince uygulasalardı, elbette üstlerinden ve ayaklarının altından (bol bol rızık) yiyeceklerdi. Onlardan orta yolu tutan bir zümre vardır. Ama onların birçoğunun yaptığı ne kötüdür!
eğer onlar Tevratı ve İncili ve Rabları tarafından kendilerine sair indirileni doğru tutsalardı elbette hem üstlerinden yerlerdi hem ayaklarının altından, içlerinden mu'tedil bir ümmet yok değil, lakin çoğu ne kötü işler yapıyorlar
Eğer onlar Tevrat'ı, İncil'i ve Rablerinden kendilerine indirileni gereğince uygulasalardı, muhakkak ki üstlerinde(ki ağaçların meyvelerinde)n ve ayaklarının altın(daki ürünler)den yerlerdi. İçlerinde tutumlu (ılımlı) bir ümmet var, ama onlardan çoğu, ne kötü işler yapıyorlar?
Ve eğer onlar Tevrat'ı, İncil'i ve kendilerine rablerinden indirileni ayakta tutsalardı, elbette üstlerinden ve ayaklarının altından yiyeceklerdi. İçlerinde aşırı olmayan (mutedil) bir ümmet vardır. Onlardan çoğunun yaptıkları ise ne kötüdür.
Bir de eğer onlar Tevratı, İncili ve Rablerinden kendilerine indirilen (Kur'anın hükümlerin) i dosdoğru tutsalar (tatbik ve icra etseler) di muhakkak ki hem üstlerinden, hem ayaklarının altından yiyeceklerdi. (Her taraflarından Allahın ni'metlerine gark olacaklardı). İçlerinde iktisatçı (mutedil, tarafsız, yahud iktisad bilgisine vakıf) bir zümre de vardır. Onlardan bir çoğunun yapmakda oldukları ise ne kadar kötüdür.
Eğer onlar; Tevrat'ı, İncil'i ve kendilerine Rabblarından indirilmiş olanı dosdoğru tutsalardı; muhakkak ki hem üstlerinden, hem de ayaklarının altlarından yiyeceklerdi. İçlerinden orta yolu tutan bir ümmet vardır. Onlardan bir çoğunun yapmakta oldukları şey ise ne kötüdür.
Eğer onlar, Tevrat'ı, İncil'i ve Rablerinden kendilerine indirilen Kur'an'ı gereğince uygulasalardı üzerlerindeki ve altlarındaki (nimetlerden bol bol) yerlerdi. İçlerinden orta yolu tutan bir ümmet vardır, fakat onların çoğunun yaptıkları ise ne kötüdür.
Eğer onlar Tevrat'ı, İncil'i ve Rab'leri tarafından kendilerine indirilen Kur'an'ın hükümlerini hakkıyla yerine getirselerdi, muhakkak ki yukarıdan yağmur gibi yağan ve yerden biten nimetler içinde kalır, onlardan yerlerdi. Onlardan mutedil bir zümre de vardır, ama onların çoğunun yaptıkları şeyler pek çirkin işlerdir.
Şayet onlar Tevrat'ı, İncil'i ve Rablerinden onlara inzal olunanı değerlendirip gereğini uygulasalardı, elbette fevklerinden ve ayaklarının altından gelen (manevi ve maddi alemlerden alacakları) nimetlerle yaşarlardı! Onlardan ümmet-i mukteside (hepsinin hakkını veren) var; ama çoğu ne kötü işler yapıyor!
Tevrat'ı, İncil'i ve kendilerine indirilenleri uygulasalardı onları baştan ayağa nimetlere boğardık. İçlerinde ılımlı bir toplum varsa da çoğu kötülük işlemekte.
Eğer onlar, Tevrat'ı, İncil'i ve Rabb'lerinden kendilerine indirileni gereğince uygulasalardı, hem üstlerinden hem de ayaklarının altından* yiyeceklerdi. İçlerinde muktesid* bir toplum var. Ve onlardan çoğu da kötü işler yapıyorlar.
And if they had upheld the Torah and the Injeel, and what was sent down to them from their Lord, they would have been rewarded from above them and below their feet. From among them is a pious nation, but most of them only do evil.
And had they upheld the Torah and the Gospel and what was sent down to them from their Lord, they would have eaten from above them and from under their feet. Among them is a moderate community; but many of them, evil is what they do.
If only they had implemented the Torah and the Injil and what was sent down to them from their Lord, they would have been fed from above their heads and beneath their feet. Among them there is a moderate group but what most of them do is evil.
If only they would uphold the Torah and the Gospel, and what is sent down to them herein from their Lord, they would be showered with blessings from above them and from beneath their feet. Some of them are righteous, but many of them are evildoers.
And if they had upheld the Torah and the Gospel, and what was sent down to them from their Lord, they would have been rewarded from above them and from beneath their feet. From among them is a pious nation, but most of them only do evil.
If they had upheld the Torah, the Injeel, and what was sent down to them from their Lord, they would have been rewarded from above them and below their feet. From among them is a pious nation, but many of them commit evil.