Sizden öncekiler gibi sıkıntı ve zorluklar çekmeden Cennet'e gireceğinizi mi sandınız? Onlara dokunan sıkıntı ve zorluklarla öylesine sarsıldılar ki Resul ve onunla birlikte olan Müminler, "Allah'ın yardımı ne zaman?" dediler. İyi bilin ki Allah'ın yardımı yakındır.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | em | yoksa | |
2 | hasibtum | sandınız (mı) | حسب |
3 | en | ki | |
4 | tedhulu | gireceksiniz | دخل |
5 | l-cennete | cennete | جنن |
6 | velemma | ||
7 | ye'tikum | başınıza gelmeden | اتي |
8 | meselu | durumu | مثل |
9 | ellezine | ||
10 | halev | geçenlerin | خلو |
11 | min | ||
12 | kablikum | sizden önce | قبل |
13 | messethumu | onlara dokunmuştu | مسس |
14 | l-be'sa'u | sıkıntı | باس |
15 | ve dderra'u | ve yoksulluk | ضرر |
16 | ve zulzilu | ve sarsılmışlardı ki | زلزل |
17 | hatta | nihayet | |
18 | yekule | diyorlardı | قول |
19 | r-rasulu | resul | رسل |
20 | vellezine | ve kimseler | |
21 | amenu | inanan | امن |
22 | meahu | onunla birlikte | |
23 | meta | ne zaman | |
24 | nesru | yardımı | نصر |
25 | llahi | Allah'ın | |
26 | ela | İyi bilin ki | |
27 | inne | şüphesiz | |
28 | nesra | yardımı | نصر |
29 | llahi | Allah'ın | |
30 | karibun | yakındır | قرب |
Yoksa siz, sizden önce gelip geçenlerin başına gelenler sizin de başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Yoksulluk ve sıkıntı onlara öylesine dokunmuş ve öyle sarsılmışlardı ki, nihayetPeygamber ve beraberindeki müminler "Allah'ın yardımı ne zaman?" dediler. Bilesiniz ki Allah'ın yardımı yakındır.
Yoksa siz, sizden önce gelip geçenlerin başına gelenlerin benzeri size de gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız! Yoksulluk ve sıkıntı onlara öylesine dokunmuş ve (öylesine) sarsılmışlardı ki sonunda (her) elçi ve beraberindeki müminler, "Allah'ın yardımı ne zaman?" demişlerdi. Dikkat edin! Allah'ın yardımı yakındır.
Yoksa siz, sizden öncekilerin başına gelenler gibisi sizin de başınıza gelmeden bahçeye gireceğinizi mi sanıyorsunuz? Onlar zorluk ve sıkıntıya uğradılar ve öylesine sarsıldılar ki elçi ve beraberindeki iman edenler, "ALLAH'ın yardımı ne zaman" dediler. İyi bilin ki ALLAH'ın yardımı yakındır.
Sizden öncekiler gibi sıkıntı ve zorluklar çekmeden Cennet'e gireceğinizi mi sandınız? Onlara dokunan sıkıntı ve zorluklarla öylesine sarsıldılar ki Resul ve onunla birlikte olan Müminler, "Allah'ın yardımı ne zaman?" dediler. İyi bilin ki Allah'ın yardımı yakındır.
Öncekilerin başlarına gelenlerin bir benzeri sizin başınıza da gelmeden, Cennet'e girebileceğinizi mi düşünüyorsunuz? Baskılar ve zorluklar onları öyle sarmış, öylesine sarsılmışlardı ki Allah'ın elçisi ve beraberindeki müminler "Allah'ın yardımı ne zaman?" diyecek hale gelmişlerdi. Bilin ki Allah'ın yardımı yakındır.
Sizden önce gelip geçenlerin başına gelenler, sizin de başınıza gelmeden, cennete girebileceğinizi mi sandınız? Onlar, öyle yoksulluklar ve zorluklara uğradılar ve öyle sarsıldılar ki, elçi ve Onunla birlikte inananlar, "Allah'ın yardımı ne zaman?" diyorlardı. İyi bilin ki, kuşkusuz, Allah'ın yardımı çok yakındır.
Yoksa siz, sizden öncekilerin başına gelenler sizin de başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sanıyorsunuz? Onların başına öyle şiddetli zorluklar, öyle boğucu darlıklar geldi ve öylesine sarsıldılar ki, mü'minlerle birlikte Elçi de "Allah'ın yardımı ne zaman gelecek!" diye feryat ediyordu. Bakın, Allah'ın yardımı yakındır.
Yoksa siz, sizden önce gelip geçmiş olanların karşılaştıklarının benzeri başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Onlara şiddetler, belalar ve zorluklar gelip çattı; sarsıldılar. Öyle ki, resul ve onunla birlikte inananlar, "Allah'ın yardımı ne zaman?" diye yakarıyordu. Haberiniz olsun ki, Allah'ın yardımı çok yakındır.
Sizden önce gelip geçenlerin hali başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Onlara öyle bir yoksulluk, öyle dayanılmaz bir zorluk çattı ve öylesine sarsıldılar ki, sonunda elçi, beraberindeki mü'minlerle; "Allah'ın yardımı ne zaman?" diyordu. Dikkat edin. Şüphesiz Allah'ın yardımı pek yakındır.
Yoksa siz, sizden önce geçenlerin örnek olmuş durumları hiç başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Onların başına öyle ezici sıkıntılar, kımıldatmaz zaruretler geldi ve öylesine sarsıldılar ki, peygamber ve beraberindeki iman edenler: "Allah'ın yardımı ne zaman?" diyeceklerdi. Bak işte, Allah'ın yardımı yakındır.
(Ama), sizden önce gelip geçen (mümin)ler gibi sıkıntı çekmeden cennete girebileceğinizi mi zannediyorsunuz? Onların başına öyle ezici sıkıntılar ve katlanılmaz darlıklar geldi ki ve öylesine sarsıldılar ki, müminlerle birlikte Elçi de: "Allah'ın yardımı ne zaman gelecek?" diye feryat ediyordu. Gözünüzü açın, Allah'ın yardımı (daima) yakındır!
Yoksa siz, sizden öncekilerin başına gelenler, sizin de başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Peygamber ve onunla beraber mü'minler, "Allah'ın yardımı ne zaman?" diyecek kadar darlığa ve zorluğa uğramışlar ve sarsılmışlardı. İyi bilin ki, Allah'ın yardımı pek yakındır.
Yoksa siz kendinizden evvel geçenlerin mesel olmuş halleri hiç başınıza gelmeksizin Cennete girivereceksiniz mi sandınız? Onlara öyle ezici mihnetler, kımıldatmaz zaruretler dokundu ve öyle sarsıldılar ki hatta Peygamber ve maiyetinde iman edenler "ne zaman Allah'ın nusratı?" diyeceklerdi. Bak işte Allahın nursatı yakın.
Yoksa siz, sizden önce geçenlerin durumu başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Onlara öyle yoksulluk ve sıkıntı dokunmuştu, öyle sarsılmışlardı ki, nihayet peygamber ve onunla birlikte inananlar: "Allah'ın yardımı ne zaman?" diyecek olmuşlardı. İyi bilin ki, Allah'ın yardımı yakındır.
Yoksa sizden önce gelip geçenlerin hali başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Onlar zorluk ve sıkıntıya uğradılar ve öylesine sarsıldılar ki elçi ve beraberindeki inananlar "Tanrı'nın yardımı ne zaman?" dediler. Dikkat edin, kuşkusuz Tanrı'nın yardımı yakındır.
(Ey mü'minler) yoksa siz, sizden evvel geçenlerin haali başınıza gelmeden cennete girivereceğinizi mi sandınız? Onlara öyle yoksulluk (lar), ve sıkıntı (lar) gelib çatdı ve (çeşidli belalarla) sarsıldılar ki, hatta peygamber (leri) maiyyetindeki mü'minlerle birlikde: "Allahın yardımı ne zaman?" diyordu. Gözünüzü açın: Allahın yardımı yakındır muhakkak.
Yoksa siz; sizden önce geçenlerin durumu başınıza gelmeden cennete girivereceğinizi mi sandınız? Onlara öyle yoksulluk, öyle sıkıntı gelmiş ve sarsıntıya uğramışlardı ki, nihayet Peygamber ve beraberindeki mü'minler: Allah'ın yardımı ne zaman? diyordu. Bilesiniz ki, Allah'ın yardımı pek yakındır.
Sizden önce gelenlerin durumu, sizin başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi zannettiniz? Onlara öyle yoksulluk ve sıkıntı geldi ve öyle sarsıldılar ki, hatta peygamber ve onun yanındaki mü'minler bile: -Allah'ın yardımı ne zaman? diyecek kadar darlığa ve zorluğa uğramışlar ve sarsılmışlardı. İyi bilin ki Allah'ın yardımı yakındır.
Yoksa siz, daha önce geçmiş ümmetlerin başlarına gelen durumlara maruz kalmadan cennete gireceğinizi mi sandınız? Onlar öyle ezici mihnetlere, öyle zorluklara duçar oldular, öyle şiddetle sarsıldılar ki, Peygamber ile yanındaki müminler bile "Allah'ın vaad ettiği yardım ne zaman yetişecek?" diyecek duruma geldiler. İyi bilin ki Allah'ın yardımı yakındır.
Yoksa siz, sizden öncekilerin başlarına gelen mesel olmuş sıkıntılarının sizin de başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Onlara öyle sıkıntı, bela gelip çattı, sarsıldılar ki, Rasulleri ve yanındaki iman edenler "Allah'ın yardımı ne zaman gelecek" dediler. Haberiniz olsun ki Allah nusreti yakındır!
Yoksa siz, sizden öncekilerin başına gelenler gibisi sizin de başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sanıyorsunuz? Onlar zorluk ve sıkıntıya uğradılar ve öylesine sarsıldılar ki elçi ve beraberindeki inananlar, 'ALLAH'ın yardımı ne zaman,' dediler. İyi bilin ki ALLAH'ın yardımı yakındır.
Sizden öncekilerin başına gelen sıkıntı ve zorluklar, sizin de başınıza gelmeden Cennet'e gireceğinizi mi sandınız? Onlara dokunan sıkıntı ve zorluklarla öylesine sarsıldılar ki Rasul ve onunla birlikte olan müminler, "Allah'ın yardımı ne zaman? " dediler. İyi bilin ki Allah'ın yardımı yakındır.
Or did you expect that you would enter Paradise, while the example of those who were before you came to you; they were stricken with adversity and hardship, and they were shaken until the messenger and those who believed with him said: "When is God's victory" Yes indeed, God's victory is near.
If you think that you will enter the Garden when there has not come to you the like of those who passed away before you: affliction and adversity touched them, and they were shaken until the Messenger and those who heeded warning with him said: “When is the help of God?” In truth, the help of God is near.
Or did you suppose that you would enter the Garden without facing the same as those who came before you? Poverty and illness afflicted them and they were shaken to the point that the Messenger and those who had iman with him said, ‘When is Allah’s help coming?’ Be assured that Allah’s help is very near.
Do you expect to enter Paradise without being tested like those before you? They were tested with hardship and adversity, and were shaken up, until the messenger and those who believed with him said, "Where is GOD's victory?" GOD's victory is near.
Or did you expect that you would enter the Paradise, while the example of those who were before you came to you; they were stricken with adversity and hardship, and they were shaken until the messenger and those who believed with him said: "When is the victory of God?" Yes indeed, the victory of God is near.
Or did you calculate that you would enter paradise, while the example of those who were before you came to you; they were stricken with adversity and hardship, and they were shaken until the messenger and those who acknowledged with him said, "When is God's victory?" Yes indeed, God's victory is near.