De ki: "Bana vahyolunanda; leş, akıtılmış kan, pis olan domuz eti veya bir sapkınlık olarak Allah'tan başkası adına kesilmiş olanlar hariç, yiyecek kimse için haram kılınmış bir şey bulamıyorum. Kim mecbur kalırsa haddi aşmadan, zaruri ihtiyacı kadar bunlardan yiyebilir." Kuşkusuz Rabb'in Çok Bağışlayıcı'dır, Rahmeti Kesintisiz'dir.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | kul | de ki | قول |
2 | la | ||
3 | ecidu | bulamıyorum | وجد |
4 | fi | ||
5 | ma | şeyde | |
6 | uhiye | vahyolunan | وحي |
7 | ileyye | bana | |
8 | muharramen | bir haramlık | حرم |
9 | ala | üzerine | |
10 | taimin | yemek | طعم |
11 | yet'amuhu | yiyen kimse | طعم |
12 | illa | ancak hariçtir | |
13 | en | ||
14 | yekune | olması | كون |
15 | meyteten | leş | موت |
16 | ev | yahut | |
17 | demen | kan | دمو |
18 | mesfuhen | akıtılmış | سفح |
19 | ev | yahut | |
20 | lehme | eti | لحم |
21 | hinzirin | domuz | خنزر |
22 | feinnehu | -ki şüphesiz | |
23 | ricsun | pistir | رجس |
24 | ev | ya da | |
25 | fiskan | bir fısk | فسق |
26 | uhille | boğazlanmış | هلل |
27 | ligayri | başkası adına | غير |
28 | llahi | Allah'tan | |
29 | bihi | onun | |
30 | femeni | ama kim | |
31 | dturra | çaresiz kalırsa (yiyebilir) | ضرر |
32 | gayra | غير | |
33 | bagin | saldırmaksızın | بغي |
34 | ve la | ve | |
35 | aadin | sınırı aşmaksızın | عدو |
36 | feinne | çünkü | |
37 | rabbeke | Rabbin | ربب |
38 | gafurun | bağışlayandır | غفر |
39 | rahimun | esirgeyendir | رحم |
De ki: "Bana vahyedilende, leş veya akan kan veya iğrenç bir şey olan domuz eti ya da üzerinde Allah'tan başka bir ismin anıldığı günahkarca bir kurban dışında, yenmesi yasak olan hiçbir şey bulamıyorum. Ama kişi zaruret içindeyse, başkasına zarar vermemek ve sınırı aşmamak üzere yiyebilir. Rabbin affedicidir;merhamet sahibidir."
De ki: "Bana vahyolunanda, leş veya akıtılmış kan veya domuz eti -ki bu pisliğin kendisidir- ya da günah işlenerek Allah'tan başkası adına kesilmiş bir hayvandan başka, onu yiyecek kimseye haram kılınmış bir şey bulamıyorum." (Ancak) azgınlık yapmayacak ve sınırı aşmayacak şekilde kim (bunlardan yemek) zorunda kalırsa,* (bilsin ki) Rabbin çok bağışlayandır, çok merhametlidir.*
De ki: "Bana vahiy edilende, yiyen birisi için şunların dışında haram edilmiş bir madde bulamıyorum: (1) Leş, (2) akıtılmış kan, (3) domuzun eti -ki pistir-, (4) ALLAH'tan başkasına sapıkça adanmış yiyecekler." Zorda kalan bir kimse, istekli olmaz ve sınırı aşmazsa kuşkusuz senin Efendin Bağışlayandır, Rahimdir.*
De ki: "Bana vahyolunanda; leş, akıtılmış kan, pis olan domuz eti veya bir sapkınlık olarak Allah'tan başkası adına kesilmiş olanlar hariç, yiyecek kimse için haram kılınmış bir şey bulamıyorum. Kim mecbur kalırsa haddi aşmadan, zaruri ihtiyacı kadar bunlardan yiyebilir." Kuşkusuz Rabb'in Çok Bağışlayıcı'dır, Rahmeti Kesintisiz'dir.
De ki: "Bana gelen vahiyde yiyen kişiye yemesi haram kılınmış bir şey bulamıyorum; ölü (leş), akmış kan, tam bir zararlı olan domuz eti ya da fasıklık edip Allah'tan başkasının adı anılarak kesilen hayvan olursa başka. Kim zorda kalır da isyan etmeden ve aşırıya gitmeden bunlardan yerse senin Rabbin onu bağışlar ve ikram eder."
De ki: "Bana bildirilenler arasında, leş, akıtılmış kan, aslında pis olan domuz eti veya sapkınların Allah'tan başkası için kesmiş olduklarının dışında, yasaklanmış bir yiyecek bulamıyorum!" Yine de kim umarsız kalırsa, başkasının hakkına saldırmaz ve sınırı aşmazsa, kuşkusuz, Efendin, Sınırsız Bağışlayandır; Merhametlidir.*
De ki: "Bana vahyedilenler içerisinde leş ya da akan kan veya domuz eti -ki o katıksız pistir-, yahut amacından saptırılarak Allah'tan başkası adına kesilen kurban dışında, yemek isteyen için yasak olan hiçbir şey göremiyorum. Fakat çaresiz kalan kimse, hakka tecavüz etmeden ve zaruret sınırını aşmadan (yemişse), unutma ki Rabbin tarifsiz bir bağışlayıcı, eşsiz bir merhamet kaynağıdır.
De ki: "Bana vahyolunanlar içinde, bu haram dediklerinizi yiyecek birine yasaklanmış bir şey bulamıyorum. Yalnız şunlardan biri olursa başka: leş, akıtılmış kan, domuz eti -ki o bir pisliktir- Allah'tan başkası adına boğazlanmış bir murdar." Iztırar haline düşen, başkasının hakkına dokunmamak, zorunluluk sınırını da aşmamak şartıyla bunlardan yiyebilir. Çünkü senin Rabbin çok bağışlayıcı, çok merhametlidir.
De ki: "Bana vahyolunanlar içinde, yiyen bir kimsenin yiyeceği (şeyler) için, ölü eti, dökülen kan, domuz eti -ki bu gerçekten murdardır- ya da Allah'tan başkası adına kesilmiş bir fısk dışında, haram kılınmış bir şey bulmuyorum. Kim kaçınılmaz bir ihtiyaçla karşı karşıya kalırsa, -saldırmamak ve haddi aşmamak şartıyla- (bu sayılanlardan ölmeyecek kadar yiyebilir). Şüphesiz senin Rabbin bağışlayandır, esirgeyendir.
De ki: "Bana vahyolunanlar arasında, ölü, dökülen kan, pisliğin ta kendisi olan domuz eti veya Allah'tan başkasının adı anılarak açık bir günahla kesilmiş hayvandan başkasını, yiyecek bir adama haram kılınmış birşey bulmuyorum. Her kim çaresiz kalırsa, başka bir çaresizin hakkına tecavüz etmek ve zorunlu miktarı aşmamak şartıyla, bunlardan yiyebilir; çünkü Rabbin gerçekten bağışlayan ve merhamet edendir.
De ki (ey Peygamber): "Bana vahyedilenlerde leş veya akan kan veya iğrenç bir şey olan domuz eti, veya üzerinde Allahtan başka bir ismin anıldığı günahkarca bir kurban dışında yenmesi yasak olan hiçbir şey görmüyorum. Ama kişi zaruret içindeyse aç gözlüce saldırmadan ve zaruri ihtiyacını da aşmadan (yemiş) ise (bilin ki) Rabbiniz çok bağışlayıcıdır, rahmet kaynağıdır".
De ki: "Bana vahyolunan Kur'an'da bir kimsenin yiyecekleri arasında leş, akıtılmış kan, domuz eti -ki o şüphesiz necistir- ya da Allah'tan başkası adına kesilmiş bir (murdar) hayvandan başka, haram kılınmış bir şey bulamıyorum. Fakat istismar etmeksizin ve zaruret ölçüsünü aşmaksızın kim bunlardan yeme zorunda kalırsa yiyebilir." Şüphesiz Rabbin çok bağışlayandır, çok merhametlidir.
De ki: Bana vahyolunanlar içinde bu haram dediklerinizi yiyecek bir adama haram kılınmış bir şey bulmuyorum, meğer ki şunlar olsun: Ölü yahud dökülen kan yahud hınzir eti ki o şübhesiz bir pistir yahud Allahtan başkasının ismi anılmış sarih bir fisk, ki bunlarda da her kim muztarr olursa diğer bir muztarra tecavüz etmediği ve zaruret mıkdarını aşmadığı takdirde şüphe yok ki Allah gafurdur rahimdir
De ki: Bana vahyolunanda, (bu haram dediklerinizi) yiyen kimse için haram edilmiş bir şey bulamıyorum. Ancak leş, yahut akıtılmış kan, yahut domuz eti -ki pistir- ya da Alah'tan başkası adına boğazlanmış bir fısk (murdar olmuş hayvan) olursa başka (bunlar haramdır). Ama kim çaresiz kalırsa, (başkasının hakkına) saldırmamak ve (zorunluluk) sınırı(nı) aşmamak üzere (bunlardan yiyebilir). Çünkü Rabbin bağışlayandır, esirgeyendir.
De ki: "Bana vahyolunanlar içinde, yiyen bir kimsenin yiyeceği (şeyler) için, ölü eti, dökülen kan, domuz eti -ki bu gerçekten murdardır- ya da Tanrı'dan başkası adına kesilmiş bir fısk dışında, haram kılınmış bir şey bulmuyorum. Kim kaçınılmaz bir ihtiyaçla karşı karşıya kalırsa, -saldırmamak ve haddi aşmamak şartıyla- (bu sayılanlardan ölmeyecek kadar yiyebilir). Şüphesiz senin rabbin bağışlayandır, esirgeyendir.
De ki: "Bana vahyolunanlar arasında, yiyen bir kimsenin yiyeceği içinde (sizin haram dediklerinizden böyle) haram edilmiş bir şey bulmuyorum. Yalnız gerek ölü, gerek dökülen kan, gerek domuz eti — ki bu, şübhesiz bir murdardır —, yahud Allahdan başkasının adına boğazlanmış bir fısk olmak müstesnadır. (Bunlar haramdır. Bununla beraber) kim (bunlardan bir şey'i yemiye) muztar kalırsa (kendisi gibi zaruret haalindeki bir kimseye) tecavüz etmemek ve (zaruret mıkdarını) aşmamak üzere (yiyebilir). Çünkü Rabbin çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir.
De ki: Bana vahyolunanlar arasında; haram dediklerinizi yiyecek kişiye murdar oldukları için; ölüden, dökülen kandan, domuz etinden -ki pistirve Allah'tan başkasının adına kesildişğinden dolayı fısk olandan başka haram olan bir şey bulamıyorum. İstememek ve haddi aşmamak üzere, kim de bunlardan yemeye mecbur kalırsa; muhakkak ki Rabbın, Gafur'dur, Rahim'dir.
De ki: -Bana vahyolunanlar arasında; ölü, akıtılmış kan, domuz eti ki -pistir- ve Allah'tan başkası adına, O'na bir isyan olarak kesilen hayvandan başkasını yemenin haram olduğuna dair bir şey bulamıyorum. Bununla birlikte kim darda kalırsa, isyan niyeti taşımaksızın ve başkasının payına el uzatmadan (bunlardan yiyebilir.) Şüphesiz Rabbin, bağışlayandır, merhamet edendir.
De ki: Bana vahyolunanlar içinde, bu haram dediklerinizin, yemek isteyen kimseye haram kılındığını görmüyorum. Ancak leş, yahut akıtılmış kan, yahut pis olduğunda hiç şüphe olmayan domuz eti, veya Allah yolundan çıkarak Allah'tan başkası adına kesilen hayvan olursa başka (bunlar haramdır). Fakat kim çaresiz kalırsa başkasının hakkına tecavüz etmemek ve zaruret sınırını aşmamak üzere bunlardan yiyebilir. Çünkü Rabbin gafurdur, rahimdir (affı ve merhameti boldur).
De ki: "Bana vahyolunanlar içinde yemek yiyen birine haram edilmiş (bir şey) bulamıyorum.. . Ancak ölü eti, akıtılmış kan, domuz eti -ki o gerçekten pistir- ve Allah'tan gayrı adına boğazlanan bozuk inançlı eliyle olursa müstesna. . . Ama kim zorda kalırsa, helal saymayarak ve haddi aşmaksızın (bunlardan yiyebilir)". . . Muhakkak ki senin Rabbin Ğafur'dur, Rahıym'dir.
De ki: 'Bana vahyedilende, yiyen birisi için şunların dışında haram edilmiş bir madde bulamıyorum: () Leş, () akıtılmış kan, () domuzun eti -ki pistir-, () ALLAH'tan başkasına sapıkça adanmış yiyecekler.' Zorda kalan bir kimse, istekli olmaz ve sınırı aşmazsa kuşkusuz senin Rabbin Bağışlayandır, Rahimdir.
De ki: "Bana vahyolunanda; leş, akıtılmış kan, pislik olan domuz eti veya bir sapkınlık olarak Allah'tan başkası adına kesilmiş olanlar hariç, yiyecek kimse için haram kılınmış bir şey bulamıyorum. Kim mecbur kalırsa haddi aşmadan, zaruri ihtiyacı kadar bunlardan yiyebilir. Kuşkusuz Rabb'in Çok Bağışlayıcı'dır, Rahmeti Kesintisiz'dir.
Say: "I do not find in what is inspired to me forbidden except that it be already dead, or blood, or the meat of pig, for it is foul; or what is corruptly dedicated to other than God. " Whoever is forced without seeking disobedience or transgression, then your Lord is Forgiving, Merciful.
Say thou: “I find not in what has been revealed to me what is unlawful to one who would eat it save it be carrion, or blood poured forth, or the flesh of swine — and it is an abomination — or perfidy dedicated to other than God”; but whoso is forced, neither desiring nor transgressing: thy Lord is forgiving and merciful.
Say: ‘I do not find, in what has been revealed to me, any food it is haram to eat except for carrion, flowing blood, and pork – for that is unclean – or some deviance consecrated to other than Allah. But if anyone is forced to eat it, without desiring to or going to excess in it, your Lord is Ever-Forgiving, Most Merciful.’
Say, "I do not find in the revelations given to me any food that is prohibited for any eater except: (1) carrion, (2) running blood, (3) the meat of pigs, for it is contaminated, and (4) the meat of animals blasphemously dedicated to other than GOD." If one is forced (to eat these), without being deliberate or malicious, then your Lord is Forgiver, Most Merciful.
Say: "I do not find in what is inspired to me to be unlawful for any eater to eat except that it be already dead, or running blood, or the meat of pig - for it is tainted - or what is a wickedness, dedicated to other than God." But whoever is forced to, without seeking disobedience or transgression, then your Lord is Forgiving, Merciful.
Say, "I do not find in what is inspired to me forbidden except that it be already dead, or blood poured forth, or the meat of pig, for it is foul; or what is corruptly dedicated to other than God." Whoever is forced without seeking disobedience or transgression, then your Lord is Forgiving, Compassionate.