Biz, bunu Süleyman'a iyice kavrattık. Her ikisine de hüküm ve ilim verdik. Davud'la beraber tesbih etsinler diye dağları ve kuşları buyruk altına aldık. Ve Biz, yapanlarız.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | fe fe hhemnaha | onu bellettik | فهم |
2 | suleymane | Süleyman'a | |
3 | ve kullen | ve hepsine | كلل |
4 | ateyna | verdik | اتي |
5 | hukmen | hükümdarlık | حكم |
6 | ve ilmen | ve bilgi | علم |
7 | ve sehharna | ve boyun eğdirdik | سخر |
8 | mea | onunla beraber | |
9 | davude | Davud'a | |
10 | l-cibale | dağları | جبل |
11 | yusebbihne | tesbih eden | سبح |
12 | ve ttayra | ve kuşları | طير |
13 | ve kunna | ve biz | كون |
14 | failine | (bunları) yaparız | فعل |
Böylece hükmü Süleyman'a biz anlatmıştık. Her ikisine de sağlam bir muhakeme gücü ve ilim vermiştik. Kuşları ve tesbih eden dağları da Davud'a boyun eğdirdik. Biz her şeyi yaparız.
Böylece bunu (bu fetvayı) Süleyman'a biz öğretmiştik. Biz onların hepsine doğru hüküm verme yeteneği ve ilim vermiştik. Kuşları ve tesbih eden (yücelten) dağları da Davud'a boyun eğdirmiştik.* (Bunları) biz yapmaktayız.
Süleyman'a, doğru anlama yeteneği bağışladık. Her birine bilgi ve bilgelik verdik. Davud'un emrine dağları ve kuşları verdik. Biz bunları yapmıştık.
Biz, bunu Süleyman'a iyice kavrattık. Her ikisine de hüküm* ve ilim* verdik. Davud'la beraber tesbih* etsinler diye dağları ve kuşları buyruk altına aldık. Ve Biz, yapanlarız.
İkisine de ilim ve hikmet verdiğimiz halde doğru kararı Süleyman'ın bulmasını sağlamıştık. Dağları ve kuşları da Davut'un emrine vermiştik; onunla birlikte ibadet (tesbih ederlerdi)*. Bunları yapan Bizdik.
Süleyman'a, onu kavrattık. Her birine, hem bilgelik hem de bilgi verdik. Davut ile birlikte övgülerle yüceltmeleri için, dağları ve kuşları boyun eğdirdik. Çünkü Biz, yaparız.
fakat bu davada Süleyman'a (daha) derin bir kavrayış vermiştik. Bununla beraber Biz, her birine sağlam bir muhakeme ve seçip ayırma yeteneği kazandıran bir bilgi tasavvuru bahşettik. Zaten Davud ile birlikte, emrimize amade kıldığımız dağlar da O'nun kudret ve ihtişamını dillendiriyordu, kuşlar da... Zira Biz, her zaman istediğimizi gerçekleştiririz.
Onu Süleyman'a derhal kavrattık. Herbirine hükümdarlık ve bilgi verdik. Davud'a dağları boyun eğdirdik. Kuşlarla beraber tespih ediyorlardı. Yapmak isteyince yapanlarız biz.
Biz bunu (hükmü) Süleyman'a kavrattık, her birine hüküm ve ilim verdik. Davud ile birlikte tesbih etsinler diye, dağlara ve kuşlara boyun eğdirdik. (Bunları) Yapanlar biz idik.
Derhal onu Süleyman'a anlattık; bununla beraber herbirine bir hüküm ve bir ilim vermiştik. Dağları Davud'un emrine amade kılmıştık, kuşlarla beraber tesbih ediyorlardı; Biz bunları yaparız!
ve bu olayda Süleyman'ın dava konusunu (daha derinden) anlamasını sağladık; bununla birlikte, Biz her ikisine de sağlam bir muhakeme gücü ve ilim bahşetmiştik. Bizim sınırsız kudret ve yüceliğimizi anarken, dağı taşı ve kuşları Davud'un çağrısına boyun eğdirdik; ve Biz (dilediğimiz her şeyi) yapabilme kudretine sahibiz.
Biz hüküm vermeyi Süleyman'a kavratmıştık. Zaten her birine hükümranlık ve ilim vermiştik. Davud ile birlikte, Allah'ı tespih etmeleri için dağları ve kuşları onun emrine verdik. Bunları yapan biz idik.
Derhal onu Süleymana anlattık, bununla beraber her birine bir huküm ve bir ılim vermiştik ve Davudun maıyyetinde dağları müsahhar kılmıştık, kuşlarla beraber tesbih ediyorlardı ve biz bunları yaparız
O hükmü Süleyman'a bellettik. Onların hepsine de hükümdarlık ve bilgi verdik. Davud'a dağları ve kuşları boyun eğdirdik, onunla beraber tesbih ediyorlardı. Biz (bunları) yaparız.
Biz bunu (hükmü) Süleyman'a kavrattık (fefehhemnaha), her birine hüküm ve ilim verdik. Davud ile birtikte tesbih etsinler diye, dağlara ve kuşlara boyun eğdirdik. (Bunları ) Yapanlar biz idik.
Biz onu (n fetvasını) hemen Süleymana anlatmışdık. (Zaten) biz, her birine hüküm, ve ilim vermişdik. Dağları ve kuşları, Davud ile birlikde tesbih etmek üzere, ram etmişdik. (Bütün bunları) yapanlar bizdik.
Biz bu hükmü hemen Süleyman'a belletmiştik. Her birine hüküm ve ilim verdik. Davud ile birlikte tesbih etsinler diye dağları ve kuşları buyruk altına aldık. Bunları yapanlar Bizdik.
Onu Süleyman'a belletmiştik. Her birine hikmet ve ilim verdik. Davud ile birlikte tesbih etsinler diye dağları ve kuşları hizmetine verdik. Bunları yapan biz idik.
Biz çözümü ihtiva eden hükmü Süleyman'a bildirdik. Bununla beraber, her birine bir hüküm ve bir ilim verdik. Dağları ve kuşları Davud'un emrine verdik. Onunla beraber takdis ve ibadet ederlerdi. Biz dilediğimiz her şeyi yapma kudretine sahibiz.
Biz Süleyman'ı bu konuda anlayışlı kıldık! Her birine bir hüküm ve bir ilim verdik. Davud da tespih ederken, dağları ve kuş cinsini hizmetine verirdik.. . Failler biz idik.
Süleyman'a, doğru anlama yeteneği bağışladık. Herbirine bilgi ve bilgelik verdik. Davud'un emrine dağları ve kuşları verdik. Biz bunları yapmıştık.
Biz, bunu Süleyman'a iyice kavrattık. Her ikisine de hüküm* ve ilim* verdik. Davud'la beraber tesbih* etsinler diye dağları ve kuşları buyruk altına aldık. Ve Biz, yapanlarız.
So We gave Solomon the correct understanding, and both of them We have given wisdom and knowledge. And We committed the mountains with David to praise as well as the birds. This is what We did.
And We gave understanding of it to Solomon; and to each We gave judgment and knowledge. And We made subject with David the mountains giving glory, and the birds. And We are the doers.
We gave Sulayman understanding of it. We gave each of them judgement and knowledge. We subjected the mountains to Dawud, glorifying, and the birds as well. This is something We are well able to do.
We granted Solomon the correct understanding, though we endowed both of them with wisdom and knowledge. We committed the mountains to serve David in glorifying (God), as well as the birds. This is what we did.
So We gave Solomon the correct understanding, and both of them We have given wisdom and knowledge. And We commissioned the mountains with David to praise, and the birds. This is what We did.
So We gave Solomon the correct understanding, and both of them We have given wisdom and knowledge. We committed the mountains with David to praise as well as the birds. This is what We did.