Keza, Rabb'in hakk uğruna seni evinden çıkardı. Oysa Mü'minlerden bir kısmı bundan hoşlanmamıştı.
Hani, müminlerden bir grup tamamen isteksiz olmasına rağmen Rabbin seni hak uğruna öz yurdundan çıkartmıştı.
Nitekim müminlerden bir grup istemediği hâlde, Rabbin seni bir amaç uğrunda evinden çıkarmıştı.
Nitekim Efendin seni belli bir planın gerçekleşmesi için evinden çıkarmıştı. Gerçeği onaylayanlardan bir grup bundan hoşlanmamıştı.
Keza, Rabb'in hakk uğruna seni evinden çıkardı. Oysa Mü'minlerden bir kısmı bundan hoşlanmamıştı.
Rabbinin seni gerçek bir sebeple evinden çıkardığı gün, inanıp güvenenlerin bir kısmı tam bir hoşnutsuzluk içindeydiler.
Efendin, seni, evinden gerçek için çıkardığında, inananların arasından bir küme bundan hoşlanmamıştı.*
Tıpkı, Rabbin seni hakikat yoluna (savaşmak için) evinden çıkardığında inananlardan kimileri bundan nasıl hoşlanmadılarsa;
Bildiğin gibi, Rabbin seni hak uğruna, öz yurdundan çıkarmıştı. Ve müminlerden bir grup tamamen isteksizdi.
Rabbin seni evinden hak uğrunda (savaşa) çıkardığında mü'minlerden bir grup isteksizdi.
Nitekim Rabbin seni hak uğruna savaşmak için evinden çıkardı. Oysa mü'minlerden bir kısmı ise istemiyorlardı.
Sanki Rabbin seni, inananlardan bazıları buna karşı oldukları halde, hak yolunda (savaşmak üzere) evinden çıkarmış gibi,
Nasıl ki, Rabbin seni hak uğruna (savaşmak üzere) evinden çıkarmıştı. Mü'minlerden bir grup ise bu konuda kesinlikle isteksizlerdi.
Nasıl ki: rabbın seni hakk uğruna evinden çıkardı ve mü'minlerden bir kısmı ise istemiyorlardı
(Ganimetlerin bölüştürülmesinde bazı kimselerin hoşnutsuzluk göstermesi, daha önce, Bedir Savaşı'na çıkmanı hoş görmeyenlerin durumuna benzer). Nitekim hak uğruna (savaşa gitmek için) Rabbin seni, evinden çıkardığı zaman, mü'minlerden birtakımı, bundan hoşlanmıyordu.
Rabbin seni evinden hak uğrunda (savaşa) çıkardığında inançlılardan bir grup isteksizdi.
("Bedir" ganimetlerinin taksiminden ba'zıları nasıl hoşlanmadılarsa) Rabbin seni hak uğrunda evinden (harbe) çıkardığı zaman da (hal böyle idi.) Çünkü mü'minlerden bir zümre muhakkak ki isteksizdirler.
Nitekim Rabbın; seni evinden hak uğruna çıkarmıştı. Halbuki mü'minlerden bir zümre bundan hoşlanmamışlardı.
Rabbin seni hak uğrunda evinden çıkardığı zaman da; mü'minlerden bir grup bundan hoşlanmamıştı.
(5-6) Nitekim pek yerinde ve gerekli bir iş için Rabbin seni evinden çıkardığı zaman da, müminlerden bir kısmı bundan hoşlanmamıştı. Gerçek apaçık meydana çıktıktan sonra bile, onlar bu hususta seninle münakaşa ediyorlardı; sanki göz göre göre ölüme sevk ediliyorlardı.
Nitekim Rabbin seni, Hakk'ı yaşatarak (duygusallıktan değil) evinden çıkardığında, gerçekten iman edenlerden bir bölümü bundan hoşlanmıyorlardı.
Nitekim Rabbin seni belli bir planın gerçekleşmesi için evinden çıkarmıştı. İnananlardan bir grup bundan hoşlanmamıştı.
Keza, Rabb'in hakk uğruna seni evinden çıkardı. Oysa mü'minlerden bir kısmı bundan hoşlanmamıştı.
As your Lord made you go out from your home with the truth, but a party from among the believers disliked this.
Like as thy Lord brought thee forth from thy house in truth; and a faction among the believers was averse,
Just as your Lord brought you out from your house with truth, even though a group of the muminun disliked it,
Then your Lord willed that you leave your home, to fulfill a specific plan, some believers became exposed as reluctant believers.
As your Lord made you go out from your home with the truth, but a party from among the believers disliked this.
As your Lord made you go out from your home with the truth, but a party from among those who acknowledge opposed this.