O subhandır. Kulunu, Mescid-i Haram'dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya bir gece yürüttü. Ona ayetlerimizi göstermek için. Kuşkusuz O, Her Şeyi Duyan'dır, Her Şeyi Gören'dir.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | subhane | eksiklikten uzaktır | سبح |
2 | llezi | O (Allah) ki | |
3 | esra | yürüttü | سري |
4 | biabdihi | kulunu | عبد |
5 | leylen | gecenin bir vaktinde | ليل |
6 | mine | ||
7 | l-mescidi | Mescid-i | سجد |
8 | l-harami | Haram'dan | حرم |
9 | ila | ||
10 | l-mescidi | Mescid-i | سجد |
11 | l-eksa | Aksa'ya | قصو |
12 | llezi | öyle ki | |
13 | barakna | bereketli kıldığımız | برك |
14 | havlehu | çevresini | حول |
15 | linuriyehu | kendisine göstermemiz için | راي |
16 | min | bir bölümünü | |
17 | ayatina | ayetlerimizden | ايي |
18 | innehu | gerçekten | |
19 | huve | O | |
20 | s-semiu | işitendir | سمع |
21 | l-besiru | görendir | بصر |
Bir gece, kendisine ayetlerimizden/kainatın işleyiş kanunlarından bir kısmını gösterelim diye kulunu Mescid-i Haram'dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya yürüten Allah, noksan sıfatlardan uzaktır. O, işitendir; görendir.
Bir gece, kendisine delillerimizden gösterelim diye kulunu Mescid-i Haram'dan, çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa'ya (en uzak mescide) yürüten Allah yücedir. Şüphesiz ki O duyandır, görendir.
Bazı ayetlerimizi kendisine göstermek için kulunu geceleyin Sınırlanmış Mescitten, çevresini kutlu kıldığı en uzak mescide alıp götüren çok Yücedir. O kuşkusuz İşitendir, Görendir.*
O subhandır.* Kulunu, Mescid-i Haram'dan* çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya* bir gece yürüttü. Ona ayetlerimizi göstermek için. Kuşkusuz O, Her Şeyi Duyan'dır, Her Şeyi Gören'dir.
Kulunu bir gecede Mescid-i Haram*'dan alıp, çevresini bereketli kıldığı* en uzak mescide (el-Mescid'ul-aksa'ya) götüren Allah, eksikliklerden uzaktır. Bu, ona bir kısım ayetlerimizi* göstermek içindir. O (Allah) dinler ve görür.
Ayetlerimizi kendisine göstermek için, Kutsal Yakarış Evi'nden, çevresini ongun yaptığımız En Uzaktaki Yakarış Evi'ne, bir gece, kuluna Gece Yürüyüşü yaptıran, tüm yakıştırmalardan ayrıktır. Kuşkusuz, O, Duyandır; Görendir.*
Yarattıklarına benzemekten münezzeh, mutlak aşkın ve yüce O (Allah) ki, kulunu gecenin bir vaktinde Mescid-i Haram'dan çevresini bereketli kıldığımız Mescid-i Aksa'ya, ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye yürüttü: zira O, evet sadece O'dur her şeyi işitip gören.
Bütün varlıkların tespihi o kudretdir ki, ayetlerimizden bazılarını kendisine gösterelim/kendisini ayetlerimizden bir parça olarak gösterelim diye kulunu, gecenin birinde Mescit-i Haram'dan, çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa'ya yürütmüştür. Hiç kuşkusuz, O'dur Semi' ve Basir.
Bir kısım ayetlerimizi kendisine göstermek için, kulunu bir gece Mescid-i Haram'dan, çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa'ya götüren O (Allah) yücedir. Gerçekten O, işitendir, görendir.
Uzaktır bütün noksanlıklardan O ki, kulunu bir gece Mescidi Haram'dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescidi Aksa'ya götürdü; ona ayetlerimizden gösterelim diye. Gerçek şu ki, O'dur işiten gören!
Yüceliğinde sınır olmayan O (Allah) ki kulunu geceleyin, kendisine bazı alametlerimizi göstermek için (Mekke'deki) Mescid-i Haram'dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya götürdü. Çünkü, gerçekten her şeyi işiten, her şeyi gören O'dur.
Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed'i) bir gece Mescid-i Haram'dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa'ya götüren Allah'ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.
Tenzih o Sübhana ki kulunu bir gece Mescid-i Haram'dan o havalisini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya isra buyurdu ona ayetlerimizden gösterelim diye, hakıkat bu: odur o işiden gören
Eksiklikten uzaktır O (Allah) ki gecenin bir vaktinde kulunu, ayetlerimizden bir bölümünü, kendisine göstermemiz için, Mescid-i Haram'dan, çevresini bereketli kıldığımız Mescid-i Aksa'ya yürüttü. Gerçekten O, işitendir, görendir.
Bir kısım ayetlerimizi kendisine göstermek için kulunu bir gece Mescid-i Haram'dan, çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa'ya götüren O (Tanrı) yücedir. Gerçekten O işitendir, görendir.
Kulunu (Muhammed sallellahü aleyhi ve sellemi) bir gece Mescid-i haramdan (alıb) Mescid-i Aksaaya kadar götüren (Zat-i ecelle ve a'la her dürlü nakıysalardan) münezzehdir. (O Mescid-i Aksaa ki) biz onun etrafına (feyz ve) bereket verdik (ve bu gece yolculuğunu) ona (o peygambere) ayetlerimizden ba'zısını gösterelim diye (yapdırdık). Şübhesiz ki O, (asıl) O (her şey'i) hakkıyle işiden, (her şey'i) kemaliyle görendir.
Şanı yücedir o Allah'ın ki; kulunu geceleyin Mescid-i Haram'dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya götürmüştür. Bir kısım ayetlerimizi gösterelim diye. Muhakkak ki O'dur O, Semi', Basir.
Bir gece kulunu, Mescid-i Haram'dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya ayetlerimizi O'na göstermek için götüren (Allah) her türlü noksanlıktan uzaktır. Şüphesiz O, her şeyi işiten ve görendir.
Bir gece, kendisine bazı delillerimizi gösterelim diye kulu Muhammedi, Mescid-i Haramdan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksaya götüren O zatın şanı ne yücedir! Bütün eksikliklerden uzaktır O! Gerçekten, her şeyi işiten, her şeyi gören O'dur.
Subhan ki, kulunu gece Mescid-i Haram'dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya isra (tayy'i mekan) etti.. . O'na delillerimizi gösterelim diye. . . Hakikat şu; "HU"; Semi'dir, Basıyr'dir!
Bazı ayetlerimizi kendisine göstermek için kulunu geceleyin (Mekke'deki) Kutsal Mescitten, çevresini kutlu kıldığı en uzak mescide (secde yerine) alıp götüren çok Yücedir. O kuşkusuz İşitendir, Görendir
Kulunu, ayetlerimizden gösterelim diye, Mescid-i Haram'dan* çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya* bir gece yürüttü. Ki O sübhandır.* Her Şeyi Duyan'dır, Her Şeyi Gören'dir.
Glory be to the One who took His servant by night from the Restricted Temple to the most distant temple which We had blessed around, so that We may show him of Our signs. Indeed, He is the Listener, the Seer.
Glory be to Him who conveyed His servant by night from the inviolable place of worship to the furthest place of worship, which We blessed round about him, that We might show him some of Our proofs! He is the Hearing, the Seeing.
Glory be to Him who took His slave on a journey by night from the Masjid al-Haram to the Masjid al-Aqsa, whose surroundings We have blessed, in order to show him some of Our Signs. He is the All-Hearing, the All-Seeing.
Most glorified is the One who summoned His servant (Muhammad) during the night, from the Sacred Masjid (of Mecca) to the farthest place of prostration, whose surroundings we have blessed, in order to show him some of our signs. He is the Hearer, the Seer.,
Glory be to the One who took His servant by night from the Restricted Temple to the most distant temple which We had blessed around, so that We may show him of Our signs. Indeed, He is the Hearer, the Seer.
Glory be to the One who took His servant by night from the Restricted Temple to the most distant temple which We had blessed around, so that We may show him of Our signs. Indeed, He is the Hearer, the Seer.