Ölümün sarhoşluğu kaçınılmaz bir gerçek olarak gelince, "İşte senin kaçtığın şey budur!"
Ölüm sarhoşluğu gerçekten gelecek, "İşte ey insan!Bu, senin öteden beri kaçtığın şeydir" denecek.
Ölüm sarhoşluğu gerçeği getirir; (insana) "İşte bu, senin kaçtığın şeydir!" (denir).
Sonunda ölüm sarhoşluğu gerçekten gelmiştir; işte senin kendisinden kaçıp durduğun şey budur.
Ölümün sarhoşluğu kaçınılmaz bir gerçek olarak gelince, "İşte senin kaçtığın şey budur!"
Ölüm sarhoşluğu, o gerçeği (ölümü) getirir; işte kaçıp durduğun şey!
Ve ölüm sarhoşluğu gerçek olarak gelmiştir. Kaçtığın şey, işte budur.
Derken ölüm kabusu tüm gerçekliğiyle çıkagelir; (ki) işte bu (ey insan), senin köşe bucak kaçtığın şeydir!
Ölüm sarhoşluğu hak olarak geldi. İşte bu, senin kaçıp durduğun şeydir.
O, ölüm sarhoşluğu, bir gerçek olarak gelip de, (insana) "İşte bu, senin yan çizip kaçmakta olduğun şeydir" (denildiği zaman da).
Ölüm sarhoşluğu gerçekten geldiğinde: "İşte o senin kaçıp durduğun!" diye.
Ve (sonra,) ölüm kabusu, kendisiyle beraber (asıl) gerçeği de ortaya koyacaktır -işte bu, (ey insan,) senin her zaman kaçtığın şeydir!-
Ölüm sarhoşluğu bir hakikat olarak insana gelir de ona, "İşte bu, senin öteden beri kaçıp durduğun şeydir" denir.
Ve ölüm sekeratı hakk ile geldikte işte diye: o senin kaçıp durduğun
Ölüm sarhoşluğu gerçekten geldi. İşte (ey insan) bu, senin öteden beri kaçtığın şeydir.
O, ölüm sarhoşluğu, bir gerçek olarak gelip de, (insana) "işte bu, senin yan çizip kaçmakta olduğun şeydir" (denildiği zaman da).
(Bir gün bakarsın ki) ölüm baygınlığı, gerçek olarak gelmiş. "İşte bu, senin kaçıb durduğun şey" (denilmiş) dir.
Ölüm sarhoşluğu gerçekten geldi. İşte bu; senin öteden beri kaçıp durduğun şeydir.
Ölüm sarhoşluğu gerçekten geldiğinde, ona denir ki: -İşte senin kaçıp durduğun şey!
Vakti geldiğinde ölüm sekeratı başlayınca, can çekiştiği sırada insana "İşte" denir, "senin en çok nefret edip kaçtığın şey!"
Hak olarak Sekrat'ül Mevt (ölüm sarhoşluğu) yaşanmaya başlanmıştır! İşte bu senin kendisinden kaçıp durduğun şeydir.
Sonunda ölüm sarhoşluğu gerçekten gelmiştir; işte senin kendisinden kaçıp durduğun şey budur.
Ölümün sarhoşluğu kaçınılmaz bir gerçek olarak gelince, "İşte senin kaçtığın şey budur!"
And the moment of death came in truth: "This is what you have been trying to avoid!"
And the intoxication of death will bring the truth: — “That is what thou wast avoiding!” —
The throes of death come revealing the truth. That is what you were trying to evade!
Finally, the inevitable coma of death comes; this is what you tried to evade.
And the moment of death came with truth: "This is what you have been trying to avoid!"
The moment of death came in truth: "This is what you have been trying to avoid!"