Onlara gerçekleri açıklayan kitap verdik.
Onlara apaçık kitabı verdik.
İkisine de apaçık anlaşılan Kitabı vermiştik.
Ve o ikisine apaçık anlaşılan kitabı verdik.
Onlara gerçekleri açıklayan kitap verdik.
Onlara her şeyi açıklayan Kitap'ı da vermiştik.
İkisine de açıklayan Kitap'ı verdik.
Onlara (hakkı batıldan seçip ayıran kitabı vermiş
Onlara, açık seçik bilgi sunun Kitap'ı verdik.
Ve ikisine anlatımı açık kitabı verdik.
Hem kendilerine o belli Kitab'ı (Tevrat'ı) verdik.
Onlara (doğru ile eğriyi) ayırd eden ilahi kelamı verdik,
Biz onlara (hükümlerimizi) açıklayan Kitab'ı (Tevrat'ı) verdik.
Hem kendilerine o belli kitabı verdik
Onlara açık ifadeli Kitabı verdik.
Ve ikisine anlatımı açık kitabı verdik.
Onlara (her hakıykatı) apaçık gösteren o kitabı verdik.
Her ikisine de apaçık anlaşılan kitab vermiştik.
O ikisine açıkça anlaşılan kitabı vermiştik.
Kendilerine gerçekleri apaçık gösteren o kitabı verdik.
İkisine (Musa ve Harun'a) bilinen bilgiyi verdik.
Ve o ikisine apaçık anlaşılan kitabı verdik.
Onlara gerçekleri açıklayan kitap verdik.
And We gave both the clear Scripture.
And We gave them the Clarifying Writ,
We gave them the clarifying Book
We gave both of them the profound scripture.
And We gave both the clear Book.
We gave both the clear book.