Biz, sana bu Kitap'ı insanlar için "hakk" ile indirdik. Artık kim doğru yolu seçerse bu kendi yararınadır. Kim de sapkınlığı seçerse kendi zararına sapmış olur. Sen onların üzerine vekil değilsin.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | inna | elbette biz | |
2 | enzelna | indirdik | نزل |
3 | aleyke | sana | |
4 | l-kitabe | Kitabı | كتب |
5 | linnasi | insanlar için | نوس |
6 | bil-hakki | hak ile | حقق |
7 | femeni | artık kim | |
8 | hteda | doğru yola gelirse | هدي |
9 | felinefsihi | kendi yararınadır | نفس |
10 | ve men | ve kim de | |
11 | delle | saparsa | ضلل |
12 | feinnema | şüphesiz | |
13 | yedillu | sapmış olur | ضلل |
14 | aleyha | kendi zararına | |
15 | ve ma | ve değil(sin) | |
16 | ente | sen | |
17 | aleyhim | onların üzerinde | |
18 | bivekilin | vekil | وكل |
Şüphesiz biz bu kitabı sana, insanlar için hak olarak indirdik. Artık, kim doğru yolu seçerse kendi lehinedir; kim de saparsa ancak kendi aleyhine sapmış olur. Sen onların üzerinde vekil değilsin.
Şüphesiz ki Kitabı sana, insanlarla ilgili bir amaç için biz indirdik. Artık kim doğru yolu seçerse, (bu) kendi (iyiliği) içindir. Kim de saparsa, sadece kendi aleyhine sapmış olur. Sen onlar üzerinde asla vekil değilsin.
Biz bu kitabı sana halk için gerçekle indirdik. Kim doğruyu bulursa kendisi içindir. Kim saparsa da kendisi aleyhine sapmış olur. Sen onların avukatı değilsin.
Biz, sana bu Kitap'ı insanlar için "hakk" ile indirdik. Artık kim doğru yolu seçerse bu kendi yararınadır. Kim de sapkınlığı seçerse kendi zararına sapmış olur. Sen onların üzerine vekil değilsin.
Bu kitabı insanlar için sana, tamamıyla gerçek olarak indirdik. Yola gelen, kendisi için gelir; yoldan çıkan da kendi zararına çıkar. Sen onların üzerinde vekil* değilsin (onların yaptıklarından sorumlu değilsin).
Kuşkusuz, insanlar için, Kitap'ı, gerçek olarak sana indirdik. Artık, kim doğru yolu bulursa, kendisi içindir. Kim de saparsa, yalnızca kendi yitimine yönelik sapmış olur. Sen, onların üzerine denetmen değilsin.
Hiç şüphe yok ki, bu ilahi kelamı insanlık için (gerçek) bir amaca mebni olarak sana Biz indirdik: Artık kim doğru yola seçerse bu kendi lehinedir; ama kim de saparsa sadece kendi aleyhine sapmış olur: zira sen onların tercihinden sorumlu değilsin.
Kuşkusuz, bu Kitap'ı biz sana insanlar için hak olarak indirdik. Artık kim doğru yolu seçerse kendi lehinedir; kim de saparsa kendi aleyhine sapmış olur. Sen onlar üzerine vekil değilsin.
Şüphesiz, sana biz Kitabı insanlar için hak olmak üzere indirdik. Artık kim hidayete ererse, bu kendi lehinedir; kim saparsa, o da kendi aleyhine sapmış olur. Sen onların üzerinde vekil değilsin.
Biz, insanlar için sana hak ile kitap indirdik. O halde kim yola gelirse kendi lehinedir; her kim de saparsa yalnızca kendi aleyhine olarak sapmış olur. Sen onların üzerine vekil değilsin!
Biz, insanlığ(ın kurtuluşu) için hakikati ortaya koyan bu ilahi kelamı indirdik sana. Kim (buna sarılarak) doğru yola ulaşmayı seçerse bu kendi lehinedir ve kim de (yoldan) saparsa yine kendi aleyhine sapmış olur. Sen onların seçimlerini belirleme gücüne sahip değilsin.
(Ey Muhammed!) Biz sana Kitab'ı (Kur'an'ı) insanlar için, hak olarak indirdik. Kim doğru yola girerse, kendisi için girmiş olur. Kim de saparsa, ancak kendi aleyhine sapar. Sen onlara vekil değilsin.
Biz insanlar için senin üzerine hakkıle kitab indirdik, o halde kim yola gelirse kendi lehinedir, her kim de saparsa sırf kendi aleyhine olarak sapar ve sen değilsin üzerlerine vekil
Biz Kitabı, insanlar için, sana hak ile indirdik. Artık kim doğru yola gelirse kendi yararınadır, kim de saparsa kendi zararına sapmış olur. Sen onların üzerinde vekil değilsin.
Şüphesiz, sana biz Kitabı insanlar için hak olmak üzere indirdik. Artık kim hidayete ererse, bu kendi lehinedir; kim saparsa, o da kendi aleyhine sapmış olur. Sen onların üzerinde vekil değilsin.
Şübhesiz ki biz o kitabı insanların faidesi için, hak (kın ikamesine bir sebeb) olarak indirdik sana. Artık kim doğru yolu ihtiyar ederse bu, kendi lehinedir. Kim de saparsa ancak kendi aleyhine sapmış olur. Sen (Habibim) onların üzerinde bir vekil değilsin.
Şüphesiz ki Biz; kitabı sana insanlar için hak olarak indirdik. Kim hidayete ererse; bu, kendi lehinedir. Kim de sapıtırsa; kendi aleyhine sapıtmış olur. Ve sen, onların üzerinde vekil değilsin.
Biz, kitabı sana insanlar için "hak" olarak indirdik. O halde onu kim rehber edinirse kendisi için edinir. Kim de dalalette kalırsa, ancak kendi aleyhine kalır. Sen onlara vekil değilsin.
Biz bu kitabı, insanların faydası için sana hak ve gerçek olarak indirdik. Artık kim doğru yola girerse kendi yararına olarak girer, kim de yoldan saparsa kendi aleyhine olarak sapar. Sen onlar üzerinde bekçi değilsin.
Muhakkak ki biz sana O BİLGİyi insanlar için Hak olarak inzal ettik! Artık kim hakikate yönelirse kendi nefsi içindir! Kim de (hakikatten) saparsa sonucu sadece kendi aleyhine olarak sapar! Sen onların vekili değilsin!
Biz bu kitabı sana halk için gerçekle indirdik. Kim doğruyu bulursa kendisi içindir. Kim saparsa da kendisi aleyhine sapmış olur. Sen onların avukatı değilsin.
Biz, sana bu Kitap'ı insanlar için "hakk"* ile indirdik. Artık kim doğru yolu* seçerse bu kendi yararınadır. Kim de sapkınlığı seçerse kendi zararına sapmış olur. Sen onların üzerine vekil değilsin*.
We have sent down to you the Scripture for the people with truth. Then, whoever is guided is guided for himself, and whoever goes astray goes astray to his own loss. And you are not a keeper over them.
We sent down upon thee the Writ for mankind with the truth. And whoso is guided, it is for his soul; and whoso strays, he but strays against it. And thou art not a guardian over them.
We have sent down to you the Book for mankind with truth. So whoever is guided is guided to his own good and whoever is misguided, it is to his detriment. You are not set over them as a guardian.
We have revealed the scripture through you for the people, truthfully. Then, whoever is guided is guided for his own good, and whoever goes astray goes astray to his own detriment. You are not their advocate.
We have sent down to you the Book for the people with the truth. Then, whoever is guided is guided for himself, and whoever goes astray goes astray to his own loss. And you are not a keeper over them.
We have sent down to you the book for the people with truth. Then, whoever is guided is guided for himself, and whoever goes astray goes astray to his own loss. You are not a keeper over them.