Biz; gökleri, yeri ve ikisinin arasındakilerini hakk ile yarattık. Elbette ki o Sa'at mutlaka gelecektir. O halde, sen onlara aldırış etme ve güzelce yüz çevir.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | ve ma | ve | |
2 | halekna | biz yaratmadık | خلق |
3 | s-semavati | gökleri | سمو |
4 | vel'erde | ve yeri | ارض |
5 | ve ma | ve ne de | |
6 | beynehuma | bunlar arasındakileri | بين |
7 | illa | ancak (yarattık) | |
8 | bil-hakki | hak ile | حقق |
9 | ve inne | ve mutlaka | |
10 | s-saate | o sa'at | سوع |
11 | latiyetun | gelecektir | اتي |
12 | fesfehi | şimdi sen hareket et | صفح |
13 | s-safha | bir hoşgörü ile | صفح |
14 | l-cemile | güzel | جمل |
Biz gökleri, yeri ve bunlar arasında bulunanlarıbir amaç içinyarattık. O saat de mutlaka gelecektir. Şimdi sen onlara karşı iyice tedbirli ol!
Biz gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri ancak ve ancak bir amaç ile yarattık. O (Son) Saat de mutlaka gelecektir. Onlara güzel bir şekilde hoşgörülü davran!
Biz, gökleri, yeri ve aralarındaki şeyleri belli bir amaç için yarattık. O an elbette gelecektir, öyleyse onlara güzel ve yumuşak davran.*
Biz; gökleri, yeri ve ikisinin arasındakilerini hakk ile yarattık. Elbette ki o Sa'at* mutlaka gelecektir. O halde, sen onlara aldırış etme ve güzelce yüz çevir.
Gökleri, yeri ve bu ikisi arasında olanları başka şekilde değil sadece gerçek varlıklar olarak yarattık. Kıyamet saati nasıl olsa gelecektir. Öyleyse onlara hoş görülü* ve güzel davran.
Gökleri, yeryüzünü ve ikisi arasındakileri, yalnızca gerçek olarak yarattık. Kuşkusuz, evrenlerin sonu kesinlikle gelecektir. Artık, onlardan, güzelce yüz çevir.
İmdi Biz, gökleri, yeri ve o ikisi arasındakileri başka değil, sadece mutlak hakikate atıf olsunlar için yarattık. Şu da bir gerçek ki, Son Saat kesinlikle gelecektir. Şu halde (onlara) hoşgörüyle karşılık ver:
Biz gökleri, yeri ve bunların arasındakileri hak olarak yarattık. O saat elbette gelecektir. Şimdi sen, uzanan elleri tut, güzel davran.
Biz, gökleri, yeri ve her ikisinin arasındakilerini hakkın dışında (herhangi bir amaçla) yaratmadık. Hiç şüphesiz o saat de yaklaşarak gelmektedir; öyleyse (onlara karşı) güzel davranışlarla davran.
Öyle ya, Biz gökleri, yeri ve aralarındakileri, ancak hak ve hikmete uygun olarak yarattık ve şüphesiz o saat mutlaka gelecektir. Şimdilik onlara iyi davran.
İmdi, (unutma ki,) Biz gökleri ve yeri ve bu ikisi arasında var olan her şeyi, onları (içsel) bir gerçekliğe bağlı kılmadan yaratmadık; (Bu gerçeğin bütünüyle apaçık ortaya çıkacağı) Saat mutlaka gelecektir. Bunun içindir ki, (insanların kusurlarını) güzel, katıksız bir olgunlukla karşıla!
Biz, gökleri, yeri ve her ikisi arasında bulunanları ancak hakka ve hikmete uygun olarak yarattık. Kıyamet günü mutlaka gelecektir. Sen şimdi güzel bir şekilde hoşgörü ile muamele et.
Öyle ya biz Samavat-ü Arzı ve mabeynlerini ancak hakkile halkettik ve elbette saat muhakkak gelecek, şimdi sen safh-ı cemil ile muamele et!
Biz gökleri yeri ve bunlar arasında bulunanları hak ile yarattık; (gerçeğin ortaya çıkacağı) o sa'at, mutlaka gelecektir! Şimdi sen güzel bir hoşgörü ile hareket et.
Biz, gökleri, yeri ve her ikisinin arasındakilerini hakkın dışında (herhangi bir amaçla) yaratmadık. Hiç şüphesiz o saat de yaklaşarak gelmektedir; öyleyse (onlara karşı) güzel davranışlarla davran.
Gökleri, yeri ve aralarındaki şeyleri biz hak (ve hikmete uygun) olmayarak (şer ve fesadın devam etmesi için) yaratmadık. Elbette o saat gelecekdir. Şimdilik sen aldırış etme, (onlara karşı) güzel (ve tatlı muaamelede) bulun.
Gökleri, yeri ve aralarındakini ancak hak ile yarattık. Kıyamet günü, muhakkak gelecektir. O halde sen yumuşak ve iyi davran.
Biz, gökleri, yeri ve arasındakileri ancak hak ile yarattık. Kıyamet elbette gelecektir. Öyleyse (kavminden) güzel bir ayrılışla ayrıl.
Öyle ya, Biz gökleri, yeri ve bu ikisinin aralarında bulunan varlıkları elbette boşuna değil, gerçek bir gaye ve hikmetle yarattık. Hiç şüphe yok ki o kıyamet saati gelip çatacaktır. Öyleyse müsamaha ile tatlılıkla davran onlara.
Biz, semaları ve arzı ve ikisi arasındakileri Hak olarak yarattık! Kesinlikle o Saat (ölüm) gelecektir.. . O halde, hoşgörü ve Hakkani görüş ile davran.
Biz, gökleri, yeri ve aralarındaki şeyleri belli bir amaç için yarattık. O saat (dünyanın sonu) elbette gelecektir, öyleyse onlara güzel ve yumuşak davran.
Biz; gökleri, yeri ve ikisinin arasındakilerini hakk ile yarattık. Elbette ki o saat* mutlaka gelecektir. O halde, sen onlara aldırış etme ve güzelce yüz çevir.
And We have not created the heavens and the Earth and what is in between except with the truth. And the Hour is coming, so overlook their faults gracefully.
And We created not the heavens and the earth and what is between them but in truth. And the Hour is coming; so forbear thou with comely forbearance.
We did not create the heavens and earth and everything between them, except with truth. The Hour is certainly coming, so turn away graciously.
We did not create the heavens and the earth, and everything between them, except for a specific purpose. The end of the world will come, so treat them with benign neglect.
AndWe have not created the heavens and the earth and what is in between except with the truth. And the Hour is coming, so overlook their faults gracefully.
We did not create the heavens and the earth and what is in between except with the truth. The moment is coming, so overlook their faults gracefully.