"Zamanını bildirmemiş olsam da herkesin yaptığının karşılığını görmesi için kuşkusuz ki o Sa'at gelecektir."
Herkese uğraştığının karşılığı gösterilsin diye, zamanını neredeyse kendimden bilegizli tutacağım kıyamet mutlaka gelecektir.
O (Son) Saat mutlaka gelecektir.* Herkese, peşinde koştuğu şeyin karşılığı verilsin diye neredeyse onu (kendimden bile) gizleyeceğim.*
O an elbette gelecektir. Herkes yaptığının karşılığını görsün diye Ben nerdeyse onu gizleyeceğim.*
"Zamanını bildirmemiş olsam da herkesin yaptığının karşılığını görmesi için kuşkusuz ki o Sa'at* gelecektir."
Kıyamet saati gelecektir; herkes yaptığı şeyin karşılığını görsün diye neredeyse onu gizli tutacağım*.
"Kuşkusuz, evrenlerin sonu gelecektir. Her benliğin, ardından koştuğu şeylerin karşılığını alması için, neredeyse onu gizleyecektim!"*
Çünkü, her ne kadar son saati (herkesten) gizli tutmuşsam da, herkese çabasının karşılığı verilsin diye Son Saat kesinlikle gelecektir.
"Kuşku duyma ki o saat gelecektir. Onu neredeyse gizleyeceğim ki, her benlik gayretinin karşılığını elde etsin."
"Şüphesiz, kıyamet saati yaklaşarak gelmektedir. Herkesin harcadığı çabanın karşılığını alması için, onun (koşup haberini) neredeyse gizleyeceğim."
Çünkü Kıyamet mutlaka gelecektir; Ben hemen hemen onu gizliyorum ki, herkes yaptığının karşılığını görsün.
"Çünkü, zamanını gizli tutmuş olsam da, herkese, (hayattayken) peşinden koştuğu şeylere göre hak ettiği karşılık verilebilsin diye, Son Saat mutlaka gelecektir.
"Kıyamet mutlaka gelecektir. Herkes işlediğinin karşılığını görsün diye, neredeyse onu gizleyecek (geleceğinden hiç söz etmeyecek)tim."
Çünkü saat muhakkak gelecek, ben, hemen hemen onu gizliyorum ki her nefis sa'yiyle cezalansın,
"(Kıyamet) Sa'at(i) mutlaka gelecektir. Herkesin, peşinde koştuğu işlerle cezalanması için, neredeyse onu gizleyeceğim."
"Şüphesiz, kıyamet saati yaklaşarak gelmektedir. Herkesin harcadığı çabanın karşılığını alması için, onun (koşup haberini) neredeyse gizleyeceğim."
Çünkü o saat şübhesiz gelecekdir. Ben onu (n vaktini) hemen açıklayacağım geliyor ki herkes neye çalışıyorsa kendisine onunla mukaabele edilmiş olsun.
Çünkü kıyamet muhakkak gelecektir. Her nefis işlediğinin karşılığını görsün diye onu neredeyse gizliyorum.
Kıyamet gelmektedir. Herkes kendi işlediğinin karşılığını alsın diye neredeyse onu gizleyeceğim.
Elbet gelecek kıyamet saati. Nerdeyse açıklayasım geliyor onun vaktini. Ta ki her kişi bulsun orada bütün yapıp ettiğini, işlerinin karşılığını.
Muhakkak o saat (ölüm) gelecektir.. . Her nefsin, kendisinden açığa çıkanların sonucunu görüp yaşaması için, onun zamanını gizleyeceğim.
Dünyanın sonu elbette gelecektir. Herkes yaptığının karşılığını görsün diye Ben nerdeyse onu gizleyeceğim.
Zamanını bildirmemiş olsam da, herkesin yaptığının karşılığını görmesi için kuşkusuz ki o Sa'at* gelecektir.
"The Hour is coming, I am nearly keeping it hidden, so that every soul will be recompensed with what is strived. "
“The Hour is coming — I almost conceal it — that every soul might be rewarded for that for which it strives;
The Hour is coming but I have concealed it so that every self can be repaid for its efforts.
"The Hour (end of the world) is surely coming; I will keep it almost hidden, for each soul must be paid for its works.
"The Hour is coming, I am nearly keeping it hidden, so that every soul will be recompensed with what it strived."
"The moment is coming, I am almost keeping it hidden, so that every person will be recompensed with what it strived."