Mü'minler, düşman birliklerini gördükleri zaman: "İşte bu, Allah'ın ve Resul'ünün bize söz verdiği şeydir. Allah ve O'nun Resul'ü doğru söyledi." Bu, onların yalnızca iman ve teslimiyetlerini arttırdı.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | velemma | zaman | |
2 | raa | gördükleri | راي |
3 | l-mu'minune | mü'minler | امن |
4 | l-ehzabe | (düşman) orduları | حزب |
5 | kalu | dediler | قول |
6 | haza | bu | |
7 | ma | ||
8 | veadena | bize va'dettiğidir | وعد |
9 | llahu | Allah'ın | |
10 | ve rasuluhu | ve Resulünün | رسل |
11 | ve sadeka | ve doğrudur | صدق |
12 | llahu | Allah | |
13 | ve rasuluhu | ve Resulü | رسل |
14 | ve ma | ve | |
15 | zadehum | artırmadı | زيد |
16 | illa | başka bir şey | |
17 | imanen | imanlarını | امن |
18 | ve teslimen | ve teslimiyetlerini | سلم |
Müminler, düşman gruplarını gördüklerinde, "İşte, Allah'ın ve Peygamberinin bize vaad ettiği budur. Allah ve Peygamberi doğru söylemiştir" derler. Bu durum, onların sadece imanlarını ve teslimiyetlerini arttırmıştır.
Müminler ise (düşman) birliklerini gördüklerinde "İşte bu, Allah ve Elçisinin bize vadettiğidir! Allah ve Elçisi doğru söylemiştir." demişlerdi. Bu (orduların gelişi), onların ancak imanlarını ve Allah'a bağlılıklarını artırmıştı.*
Gerçeği onaylayanlar, partileri (saldırıya hazır) görünce, "İşte bu, ALLAH'ın ve elçisinin bize söz verdiğidir. ALLAH ve elçisi doğru söylemiştir" dediler. Bu (tehlikeli durum), onların ancak onaylarını ve teslimiyetlerini güçlendirdi.
Mü'minler, düşman birliklerini gördükleri zaman: "İşte bu, Allah'ın ve Resul'ünün bize söz verdiği şeydir. Allah ve O'nun Resul'ü doğru söyledi." Bu, onların yalnızca iman ve teslimiyetlerini arttırdı.
Müminler düşman birliklerini görünce: "İşte bu, Allah'ın ve Elçisinin bize verdiği sözdür; Allah ve Elçisi doğru söylemiş" dediler. Bu onların, sadece imanını ve teslimiyetlerini artırdı.
İnananlar, ayrımcıları görünce, şöyle dediler: "İşte bu, Allah'ın ve O'nun elçisinin bize sözünü verdiği şey; Allah ve O'nun elçisi doğruyu söylemişler!" Zaten bu, inançlarını ve teslimiyetlerini de artırdı.
Nitekim mü'minler müttefikleri gördüklerinde: "Allah'ın ve Rasulü'nün bize vaad ettiği şey işte budur!" ve "Allah da doğru söylemiştir, Rasulü de..." derler. Dahası, bu onların yalnızca imanlarını ve teslimiyetlerini artırmıştır.
Müminler, düşman hizipleri gördüklerinde şöyle demişlerdir: "Allah'ın ve resulünün bize vaat ettiği işte budur. Ve Allah da resulü de doğru sözlüdür." Bu onların sadece iman ve teslimiyetlerini artırdı.
Mü'minler (düşman) birliklerini gördükleri zaman ise (korkuya kapılmadan) dediler ki: "Bu, Allah'ın ve Resulü'nün bize vadettiği şeydir; Allah ve Resulü doğru söylemiştir." Ve (bu,) yalnızca onların imanlarını ve teslimiyetlerini arttırdı.
Mü'minler müttefik düşmanları gördükleri zaman: "İşte bu, Allah'ın ve Resulünün bize va'd ettiği şeydir. Allah ve Rasulü doğru çıktı." dediler. Bu onların imanını ve teslimiyetini artırmaktan başka birşey yapmadı.
(İşte böyle,) Müttefikleri(n kendilerine doğru ilerlediklerini) görünce, müminler "Bu, Allah'ın ve Rasulü'nün bize vaad ettiğidir!" ve "(Demek ki) Allah ve Rasulü doğru söylemiş!" dediler ve bu, onların sadece imanlarını ve Allah'a teslimiyetlerini arttırdı.
Mü'minler, düşman birliklerini görünce, "İşte bu, Allah'ın ve Resulünün bize vaad ettiği şeydir. Allah ve Resulü doğru söylemişlerdir" dediler. Bu, onların ancak imanlarını ve teslimiyetlerini artırmıştır.
Mü'minler gördükleri vakıt da o Ahzabı "bu, işte, Allahın ve Resulünün bize va'dettiği, Allah ve Resulü doğru çıktı" dediler ve onların iymanını ve teslimiyyetini artırmaktan başka bir şey yapmadı
Mü'minler (düşman) orduları(nı) gördükleri zaman (korkmadılar): "Bu Allah'ın ve Resulünün, bize va'dettiği (zafer)dir. Allah ve Resulü doğru söylemiştir." dediler. Ve bu, onların sadece imanlarını ve teslimiyetlerini artırdı.
İnançlılar (düşman) birliklerini gördükleri zaman ise dediler ki: "Bu, Tanrı'nın ve Resulü'nün bize vaadettiği şeydir; Tanrı ve Resulü doğru söylemiştir." Ve (bu,) yalnızca onların inançlarını ve teslimiyetlerini arttırdı.
Mü'minler (düşman) orduları (nı) görünce: "İşte bu, Allahın ve Resulünün bize va'd etdiği şeydir. Allah ve peygamberi doğru söylemişdir" dediler. (Bu), onların imanlarını, teslimiyyetlerini artırmakdan başka bir şey yapmadı.
Mü'minler o birlikleri gördüklerinde dediler ki: İşte bize Allah'ın ve Rasulünün vaad ettiği bu. Allah ve Rasulü doğru söylemiştir. Ve bu, onların ancak imanını ve teslimiyetini artırdı.
Müminler, orduları görünce: -Bu, Allah'ın ve elçisinin bize vaat ettiğidir. Allah ve elçisi doğru söyledi, dediler. Onların sadece imanını ve teslimiyetini artırdı.
Müminler saldıran o birleşik kuvvetleri karşılarında görünce: "İşte bu, derler, Allah ve Resulünün bize vad ettiği zafer! Allah da, Resulü de elbette doğru söylemişlerdir." Müminlerin, düşman birliklerini görmeleri onların sadece iman ve teslimiyetlerini artırdı.
İman edenler ise Ahzab'ı (destek için gelmiş grupları) gördüklerinde: "Bu, Allah ve Rasulünün bize vadettiğidir.. . Allah da Rasulü de doğru söylemiştir" dediler. . . (Bu) onların ancak iman ve teslimiyetlerini artırdı.
İnananlar, partileri (saldırıya hazır) görünce, 'İşte bu, ALLAH'ın ve elçisinin bize söz verdiğidir. ALLAH ve elçisi doğru söylemiştir,' dediler. Bu (tehlikeli durum), onların ancak inançlarını ve teslimiyetlerini güçlendirdi.
İnananlar, düşman birliklerini gördükleri zaman: "İşte bu, Allah'ın ve Rasul'ünün bize söz verdiği şeydir. Allah ve O'nun Rasul'ü doğru söyledi." Bu, onların yalnızca iman ve teslimiyetlerini arttırdı.
And when the believers saw the opponents, they said: "This is what God and His messenger have promised us, and God and His messenger are truthful. " This only increased their faith and their surrender.
And when the believers saw the parties, they said: “This is what God and His messenger promised us, and God and His messenger spoke the truth!” And it only increased them in faith and surrender.
When the muminun saw the Confederates they said: ‘This is what Allah and His Messenger promised us. Allah and His Messenger told us the truth.’ It only increased them in iman and in submission.
When the true believers saw the parties (ready to attack), they said, "This is what GOD and His messenger have promised us, and GOD and His messenger are truthful." This (dangerous situation) only strengthened their faith and augmented their submission.
And when the believers saw the Confederates, they said: "This is what God and His messenger have promised us, and God and His messenger are truthful." This only increased their faith and their submission.
When those who acknowledge saw the opponents, they said, "This is what God and His messenger have promised us, and God and His messenger are truthful." This only increased their acknowledgement and their peacefully surrender.*