Eğer beldelerin halkı iman edip, takva sahibi olsalardı, muhakkak üzerlerine göğün ve yerin bereketini açardık. Ancak onlar yalanladılar, Biz de yaptıklarına karşılık onları kıskıvrak yakaladık.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | velev | ve şayet | |
2 | enne | elbette | |
3 | ehle | halkı | اهل |
4 | l-kura | (O) ülkelerin | قري |
5 | amenu | inansalardı | امن |
6 | vettekav | ve korunsalardı | وقي |
7 | lefetehna | açardık | فتح |
8 | aleyhim | üzerlerine | |
9 | berakatin | bolluklar | برك |
10 | mine | -ten | |
11 | s-semai | gök- | سمو |
12 | vel'erdi | ve yer(den) | ارض |
13 | velakin | fakat | |
14 | kezzebu | yalanladılar | كذب |
15 | feehaznahum | biz de onları yakaladık | اخذ |
16 | bima | şeylerle | |
17 | kanu | oldukları | كون |
18 | yeksibune | kazanıyor | كسب |
O peygamberlerin gönderildiği ülkelerin halkı inanıpgünahtan sakınsalardı, elbette onların üstüne gökten ve yerden nice bereket kapıları açardık; fakat yalanladılar, biz de ettikleri yüzünden onları yakalayıverdik.
O şehirlerin halkı iman edip takvâlı (duyarlı) olsalardı, elbette üzerlerine gökten ve yerden bereketler açardık. Fakat yalanlamışlardı; biz de kazandıkları şeyler nedeniyle onları yakalamıştık (cezalandırmıştık).
Ülkelerin halkları Gerçeği onaylayıp erdemli davransalardı, göklerden ve yerden üzerlerine bolluk kapısını açardık. Ama yalanladılar ve bunun üzerine kazandıklarıyla birlikte onları yakaladık.
Eğer beldelerin halkı iman edip, takva sahibi olsalardı, muhakkak üzerlerine göğün ve yerin bereketini açardık. Ancak onlar yalanladılar, Biz de yaptıklarına karşılık onları kıskıvrak yakaladık.
Eğer o kentlerin ahalisi, inanıp güvenerek Allah'tan çekinselerdi, onlara, yerin ve göklerin bolluk ve bereketini açardık. Fakat yalana sarıldılar. Biz de onları yapıp ettiklerine karşılık yakalayıverdik.
Ama o kentlerin halkı inansaydı ve sorumluluk bilinci taşısalardı, hem gökten hem de yeryüzünden ongunlukları, kesinlikle onların üzerine açardık; fakat yalanladılar. Sonunda, kazandıkları yüzünden onları yakaladık.
Oysa ki, eğer bu ülkelerin insanları inansalar ve sorumlu hareket etselerdi, onlara göklerin ve yerin bereketini ardına kadar açardık, fakat yalanladılar. Bunun üzerine biz de yaptıklarından dolayı onları kıskıvrak yakaldık.
O medeniyetlerin halkı inanıp korunsalardı, elbette ki üzerlerine gökten ve yerden bereketler saçardım. Ama yalanladılar, biz de onları, kazanır olduklarıyla yakalayıverdik.
Eğer o ülkeler halkı inansalardı ve korkup sakınsalardı, gerçekten üzerlerine hem gökten, hem yerden (sayısız) bolluklar (bereketler) açardık; ancak onlar yalanladılar, biz de onları kazanageldikleri nedeniyle yakalayıverdik.
Oysa o ülkelerin halkı iman edip Allah'tan korksaydılar, elbette üzerlerine yerden ve gökten bereketler açardık. Fakat yalanladılar, biz de kendilerini kazandıklarıyla yakalayıverdik.
Oysa bu toplumların insanları imana erip de Bize karşı sorumluluk bilinci taşıyor olsalardı onların önünde göğün ve yerin bolluklarını açardık: ama gerçeği yalanlamaya kalktılar ve Biz de (kendi) yapıp ettiklerinden ötürü onları kıskıvrak yakaladık.
Eğer, o memleketlerin halkları iman etseler ve Allah'a karşı gelmekten sakınsalardı, elbette onların üstüne gökten ve yerden nice bereketler(in kapılarını) açardık. Fakat onlar yalanladılar, biz de kendilerini işledikleri günahlarından dolayı yakalayıverdik.
Eğer o memleketlerin ahalisi iyman edib Allahdan korksaydılar elbette üzerlerine yerden gökten bereketler açardık, ve lakin tekzib ettiler de kendilerini kesibleriyle tuttuk alıverdik
(O) ülkelerin halkı inanıp (kötülüklerden) korunsalardı, elbette üzerlerine gökten ve yerden bolluklar açardık; fakat yalanladılar, biz de onları kazandıklarıyle yakaladık.
Eğer o ülkeler ehli inansaydı ve korkup sakınsalardı, gerçekten üzerlerine hem gökten, hem yerden (sayısız) bolluklar (bereketler) açardık; ancak onlar yalanladılar, biz de onları kazanageldikleri nedeniyle yakalayıverdik.
Eğer o memleketler halkı iman edib de (küfür ve isyandan) sakınmış olsalardı elbette üzerlerine gökden ve yerden nice bereket (hazine) ler (ini) açardık. Fakat onlar (peygamberlerini) yalanladılar da biz de kazanmakda oldukları (küfür ve isyan) yüzünden onları tutub yakaladık.
Şayet kasabaların halkı, inanmış ve sakınmış olsalardı; elbette üzerlerine gökten ve yerden bereketler açardık. Fakat onlar yalanladılar. Biz de bunun üzerine onları, yaptıklarından dolayı yakalayıverdik.
Eğer ülkelerin halkı iman edip, korunsalardı, biz de onlara gökten ve yerden bereket açardık. Fakat yalanladılar. Bu sebeple onları yapmakta olduklarıyla yakaladık.
Eğer o ülkelerin ahalisi iman edip Allah'a karşı gelmekten sakınsalardı, elbette Biz üzerlerine gökten, yerden nice bereket ve bolluk kapılarını açardık. Fakat onlar peygamberleri yalancı saydılar, Biz de işledikleri kötülükler sebebiyle kendilerini cezaya çarptırdık.
Eğer o bölgelerin halkları iman edip korunsalardı, elbette onlar üzerine semadan ve yeryüzünden bereketler açardık.. . Ne var ki yalanladılar! Biz de onları yapmakta olduklarının getirisi ile yakalayıverdik!
Ülkelerin halkları inanıp erdemli davransalardı, göklerden ve yerden üzerlerine bolluk kapısını açardık. Ama yalanladılar ve bunun üzerine kazandıklarıyla birlikte onları yakaladık.
Eğer beldelerin halkı iman edip, takva sahibi olsalardı, muhakkak üzerlerine göğün ve yerin bereketini açardık. Ancak onlar yalanladılar, Biz de yaptıklarına karşılık onları kıskıvrak yakaladık.
And if the town's people had only believed and been aware, then We would have opened for them blessings from the sky and the land; but they denied, so We took them for what they used to earn.
And had the people of the cities believed and been in prudent fear, We would have opened upon them blessings from the heaven and the earth; but they denied, so We seized them for what they earned.
If only the people of the cities had had iman and taqwa, We would have opened up to them blessings from heaven and earth. But they denied the truth so We seized them for what they earned.
Had the people of those communities believed and turned righteous, we would have showered them with blessings from the heaven and the earth. Since they decided to disbelieve, we punished them for what they earned.
And if only the people of the towns had believed and been aware, then We would have opened for them blessings from the heavens and the earth; but they denied, so We took them for what they had earned.
If the people of the towns had only acknowledged and been aware, then We would have opened for them blessings from the sky and the land; but they denied, so We took them for what they used to earn.