Eğer yolculukta olup da yazıcı bulamazsanız, alınan rehinler yeterlidir. Eğer, birbirinize güveniyorsanız, güvenilen kimse, üzerindeki emaneti ödesin. Rabb'i olan Allah'a takvalı olsun. Ve tanık olduğunuz şeyi gizlemeyin. Kim onu gizlerse kalben günah işlemiş olur. Allah, yaptığınız her şeyi bilir.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | ve in | ve eğer | |
2 | kuntum | olur da | كون |
3 | ala | ||
4 | seferin | seferde | سفر |
5 | velem | ||
6 | tecidu | bulamazsanız | وجد |
7 | katiben | yazacak birini | كتب |
8 | ferihanun | rehinler (yeter) | رهن |
9 | mekbudetun | alınan | قبض |
10 | fein | eğer | |
11 | emine | güvenirseniz | امن |
12 | bea'dukum | biriniz | بعض |
13 | bea'dan | diğerinize | بعض |
14 | felyu'eddi | ödesin | ادي |
15 | llezi | kimse | |
16 | 'tumine | kendisine güvenilen | امن |
17 | emanetehu | emanetini | امن |
18 | velyetteki | ve korksun | وقي |
19 | llahe | Allah'tan | |
20 | rabbehu | Rabbi olan | ربب |
21 | ve la | ||
22 | tektumu | gizlemeyin | كتم |
23 | ş-şehadete | şahidliği | شهد |
24 | ve men | ve kimse | |
25 | yektumha | onu gizleyen | كتم |
26 | feinnehu | şüphesiz o | |
27 | asimun | günahkardır | اثم |
28 | kalbuhu | onun kalbi | قلب |
29 | vallahu | Allah | |
30 | bima | şeyleri | |
31 | tea'melune | yaptıklarınız | عمل |
32 | alimun | bilir | علم |
Eğer seyahatte iseniz ve bir yazıcı/noter bulamazsanız, alınmış taahhütler ile yetinilebilir. Ancak birbirinize güveniyorsanız, kendisine güven duyulan, bu güvene uygun davransın ve Rabbine karşı sorumluluğunun bilincinde olsun. Şahit olduğunuz şeyi gizlemeyiniz; zira onu gizleyen, kalben vebal altındadır. Allah yaptığınız her şeyin bilgisine sahiptir.
Yolculuktayken kâtip bulamazsanız (borca karşılık) alınmış bir rehin (kapora yeterlidir). Birbirinize güvenirseniz, kendisine güvenilen kişi, emaneti (sahibine) versin ve Rabbi olan Allah'a karşı takvâlı (duyarlı) olsun! Şahitliği (bildiklerinizi) gizlemeyin! Kim onu gizlerse onun kalbi günahkârdır.* Allah yaptıklarınızı bilendir.
Yolculukta olup bir yazıcı bulamasanız, ödemeyi garantileyecek bir senet veya makbuz gönderin. Birbirinize bu şekilde güvenirseniz, senedin sahibi ödemeyi zamanında yapsın ve Efendisi olan ALLAH'ı saysın. Tanıklığı gizlemeyin. Kim gizlerse kalbi günahkardır. ALLAH tüm yaptıklarınızı bilir.
Eğer yolculukta olup da yazıcı bulamazsanız, alınan rehinler yeterlidir. Eğer, birbirinize güveniyorsanız, güvenilen kimse, üzerindeki emaneti ödesin. Rabb'i olan Allah'a takvalı olsun. Ve tanık olduğunuz şeyi gizlemeyin. Kim onu gizlerse kalben günah işlemiş olur. Allah, yaptığınız her şeyi bilir.
Yolculukta olur da yazacak birini bulamazsanız, yapılacak olan rehin almaktır. Biriniz diğerine güvenir (borcu yazmaz, rehin de almaz) ise, kendine güvenilen kişi, Sahibi olan Allah'tan çekinerek korunsun da güveni kötüye kullanmasın.* Şahitliği gizlemeyin. Kim gizlerse kalbi iyilikten uzaklaşır. Yaptığınız her şeyi bilen Allah'tır.
Yolculuktaysanız ve yazıcı bulamazsanız, alınmış güvenceler yeterlidir. Birbirinize güvenirseniz, kendisine güvenilen sorumluluğunu yerine getirsin ve Efendisi Allah'a yönelik sorumluluk bilinci taşısın. Tanık olduğunuzu gizlemeyin. Çünkü kim gizlerse, aslında, onun yüreği artık suçludur. Çünkü Allah, yaptıklarınızı Bilendir.
Eğer seyahatteyseniz ve yazan birini de bulamamışsanız, bu durumda alınan bir rehin de yeterlidir. Birbirinize güveniyorsanız, kendisine güvenilen kimse, bu güvenin gereğini yerine getirsin ve Rabbi olan Allah'tan korksun: Artık şahit olduğunuz şeyi gizlemeyin; her kim onu gizlerse, işte onun kalbi günahkar olur: zira Allah yaptıklarınızı çok iyi bilir.
Eğer yolculuk halinde olur da yazacak birini bulamazsanız, o takdirde, alınan rehinler yeter. Birbirinize güvenmişseniz, kendisine güvenilen kişi, emaneti ödesin; Rabb'i olan Allah'tan korksun. Tanıklığı gizlemeyin. Onu gizleyen, kalbi günaha batmış/kendi kalbine kötülük etmiş biridir. Allah, yapmakta olduklarınızı çok iyi bilmektedir.
Eğer yolculukta iseniz ve katip bulamazsanız, bu durumda alınan rehin (yeter). Şu durumda eğer birbirinize güveniyorsanız, kendisine güven duyulan, Rabbi olan Allah'tan sakınsın da emanetini ödesin. Şahidliği gizlemeyin. Kim onu gizlerse, artık şüphesiz, onun kalbi günahkardır. Allah, yaptıklarınızı bilendir.
Eğer yolculukta iseniz ve bir yazıcı da bulamazsanız, alınan rehinler yeterlidir. Birbirinize güveniyorsanız, kendisine inanılan kişi, Allah'tan korkup üzerindeki emaneti ödesin. Bir de şahitliği gizlemeyin, onu kim gizlerse, kesinlikle kalbi vebal içindedir. Allah, bütün yaptıklarınızı bilir.
Eğer seyahatte iseniz ve bir yazıcı bulamazsanız, alınmış taahhütler ile yetinilebilir: ancak eğer birbirinize güveniyorsanız, kendisine güven duyulan, bu güvene uygun davransın ve Rabbine karşı sorumluluğunun bilincinde olsun. Ve şahit olduğunuz şeyi gizlemeyin; zira, onu gizleyen kalben vebal altındadır; ve Allah yaptığınız her şeyin tüm bilgisine sahiptir.
Eğer yolculukta olur da bir yazıcı bulamazsanız, o zaman alınmış rehinler yeterlidir. Eğer birbirinize güvenirseniz kendisine güvenilen kimse emanetini (borcunu) ödesin ve Rabbi Allah'tan sakınsın. Bir de şahitliği gizlemeyin. Kim şahitliği gizlerse, şüphesiz onun kalbi günahkardır. Allah, yaptıklarınızı hakkıyla bilendir.
Ve eğer seferber iseniz bir yazıcı da bulamadınızsa o vakıt kabzedilmiş rehinler, yok birbirinize emin olmuşsanız kendisine inanılan adam Rabbı olan Allahtan korsun da üzerindeki emaneti te'diye etsin, bir de şehadeti ketmetmeyin, onu kim ketmederse mutlak onun kalbi vebal içindedir ve Allah her ne yaparsanız bilir
Ve eğer seferde olur da yazacak birini bulamazsanız, alınan rehinler (yeter). Birbirinize güvenirseniz, kendisine güvenilen kimse emanetini ödesin, Rabbi olan Allah'tan korksun. Şahidliği gizlemeyin, onu gizleyenin kalbi günahkardır. Allah, yaptıklarınızı bilir.
Eğer yolculukta iseniz ve katip bulamazsanız, bu durumda alınan rehin (yeter). Şu durumda eğer birbirinize güveniyorsanız (emine), kendisine güven duyulan / güvenilen (tümine), rabbi olan Tanrı'dan sakınsın da emanetini ödesin. Şahitliği gizlemeyin. Kim onu gizlerse, artık kuşkusuz onun kalbi günahkardır. Tanrı yaptıklarınızı bilir.
Eğer bir sefer üzerinde iseniz, bir yazıcı da bulamadınızsa o vakit (borçludan) alınmış rehinler (de yeter). Eğer birbirinize emin olmuşsanız kendisine inanılan adam (borclu) Rabbi olan Allahdan korksun da emanetini tastamam ödesin. Şahidliği gizlemeyin. Kim onu gizlerse hakıykat şudur ki onun kalbi bir günahkardır. Allah ne yaparsanız hakkıyle bilendir.
Eğer seferde olur da yazacak kimse bulamazsanız; alınan rehinler yeter. Şayet birbirinize güvenirseniz güvenilen kimse Rabbı olan Allah'tan korksun da borcunu ödesin. Bir de şehadeti gizlemeyin. Onu gizleyenin kalbi günahkardır. Allah yaptıklarınızı bilir.
Eğer yolculukta iseniz bir katip de bulamazsanız, (borca karşılık) alınmış rehinler yeterlidir. Eğer birbirinize güvenirseniz, kendisine güvenilen kimse emanetini ödesin. Şahitliği gizlemeyin, kim onu gizlerse, o mutlaka kalben günahkardır. Allah, yapmakta olduklarınızı bilendir.
Eğer yolculuk halinde iseniz ve katip bulamazsanız, o takdirde borç karşılığında rehin alırsınız. Şayet birbirinize güvenirseniz, güvenilen kimse Rabbi olan Allah'tan korksun da üzerindeki emaneti ödesin! Bir de şahitliği, görüp bildiğinizi gizlemeyin! Bildiğini gizleyenin kalbi günahkar olur. Allah her ne yaparsanız bilir.
Eğer yolculuk halinde olur da katip bulamazsanız, alınmış olan rehinler sözler ile de yetinilebilir. Eğer birbirinize güvendiyseniz, güvenilen o güveni boşa çıkarmasın ve Rabbinden korksun. Şahit olduğunuz şeyi gizlemeyin. Kim şehadetini gizlerse, muhakkak onun kalbi suçludur (kalbi hakikatini yansıtmamaktadır, hakikatinden perdelenmiştir). Allah yapmakta olduklarınızı B işareti kapsamında bilmektedir.
Yolculukta olup bir yazıcı bulamasanız, ödemeyi garantileyecek bir senet veya makbuz gönderin. Birbirinize bu şekilde güvenirseniz, senedin sahibi ödemeyi zamanında yapsın ve Rabbi olan ALLAH'ı saysın. Tanıklığı gizlemeyin. Kim gizlerse kalbi günahkardır. ALLAH tüm yaptıklarınızı bilir.
Eğer yolculukta olup da yazıcı bulamazsanız, alınan rehinler yeterlidir. Eğer, birbirinize güveniyorsanız, güvenilen kimse, üzerindeki emaneti ödesin. Rabb'i olan Allah'a takvalı olsun. Ve tanık olduğunuz şeyi gizlemeyin. Kim onu gizlerse kalben günah işlemiş olur. Allah, yaptığınız her şeyi bilir.
And if you are traveling or do not find a scribe, then a pledge of collateral. If you trust each other then let the one who was entrusted deliver his trust, and let him be aware of God, and do not hold back the testimony. And whoever holds it back, then he has sinned in his heart, and God is aware of what you do.
And if you are on a journey, and find not a writer, then: a pledge in hand. But if one of you trusts another, then let him who is trusted discharge his trust, and let him be in prudent fear of God, his Lord. And conceal not the witness; and he who conceals it, his heart is sinful; and God knows what you do.
If you are on a journey and cannot find a writer, something can be left as a security. If you leave things on trust with one another the one who is trusted must deliver up his trust and have taqwa of Allah his Lord. Do not conceal testimony. If someone does conceal it, his heart commits a crime. Allah knows what you do.
If you are traveling, and no scribe is available, a bond shall be posted to guarantee repayment. If one is trusted in this manner, he shall return the bond when due, and he shall observe GOD his Lord. Do not withhold any testimony by concealing what you had witnessed. Anyone who withholds a testimony is sinful at heart. GOD is fully aware of everything you do.
And if you are traveling or do not find a scribe, then a pledge of collateral. So, if you have entrusted each other in this manner, then let the one who was entrusted deliver his trust, and let him be aware of God his Lord. And do not hold back the testimony. And whoever holds it back, then he has sinned in his heart, and God is aware of what you do.
If you are traveling or do not find a scribe, then a pledge of collateral. If you trust each other then let the one who was entrusted deliver his trust, and let him be conscientious of God, and do not hold back the testimony. Whoever holds it back, then he has sinned in his heart; God is aware of what you do.