Allah'ın, beldeler halkından, Resul'üne verdiği feyler; aranızda zenginliğe neden olan, elden ele dolaşan bir zenginlik olmasın diye; Allah, Resul, yakınlık sahipleri, yetimler, miskinler ve yol oğlu içindir. Resul size ne verdiyse onu alın. Sizi neden alıkoyduysa ondan vazgeçin. Allah'a karşı takva sahibi olun. Kuşkusuz Allah, Cezalandırması Çok Şiddetli Olan'dır.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | ma | ||
2 | efa'e | verdikleri (ganimetler) | فيا |
3 | llahu | Allah'ın | |
4 | ala | ||
5 | rasulihi | Elçisine | رسل |
6 | min | -ndan | |
7 | ehli | halkı- | اهل |
8 | l-kura | o kent | قري |
9 | felillahi | Allah'a (aittir) | |
10 | velirrasuli | ve Elçiye | رسل |
11 | velizi | ve olanlara | |
12 | l-kurba | akraba | قرب |
13 | velyetama | ve yetimlere | يتم |
14 | velmesakini | ve yoksullara | سكن |
15 | vebni | ve yolcuya | بني |
16 | s-sebili | ve yolcuya | سبل |
17 | key | ta ki | |
18 | la | ||
19 | yekune | olmasın | كون |
20 | duleten | dolaşan bir şey | دول |
21 | beyne | arasında | بين |
22 | l-egniya'i | zenginler | غني |
23 | minkum | içinizden | |
24 | ve ma | ne ki | |
25 | atakumu | size verdi | اتي |
26 | r-rasulu | Elçi | رسل |
27 | fehuzuhu | onu alın | اخذ |
28 | ve ma | ve ne ki | |
29 | nehakum | size yasakladı | نهي |
30 | anhu | ondan | |
31 | fentehu | sakının | نهي |
32 | vetteku | ve korkun | وقي |
33 | llahe | Allah'tan | |
34 | inne | çünkü | |
35 | llahe | Allah'ın | |
36 | şedidu | şiddetlidir | شدد |
37 | l-ikabi | azabı | عقب |
Allah'ın fethedilen ülkeler halkından peygamberine verdiği ganimetler, Allah, Peygamber, yakınları, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir. Bu taksim, malların içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir devlet olmaması içindir. Peygamber size ne verdiyse onu alınız, size ne yasakladıysa ondan da sakınınız. Allah'a saygılı olunuz, çünkü Allah'ın azabı çetindir.
Allah'ın (fethedilen) şehirler(in) halkından (sorumluluğunu) Elçisine verdiği şeyler, içinizden sadece zenginler arasında (dolaşan) bir devlet olmasın diye Allah, Elçi, yakınlık sahibi (olanlar), yetimler, yoksullar ve yolcu(lar) içindir. Elçi size ne verdiyse onu alın; size neyi yasakladıysa ondan da kaçının! Allah'a karşı takvâlı (duyarlı) olun! Şüphesiz ki Allah azabı şiddetli olandır.
ALLAH'ın o ülkelerin halklarından elçisine ganimet bıraktığı şeyler ALLAH'ın ve elçisinindir. Yani akrabalara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara verilmelidir ki zenginlerinizin arasında tekelleşmesin. Elçinin size verdiğini alın; ancak onun size vermediğinden uzak durun. ALLAH'ı dinleyin. ALLAH'ın cezalandırması çetindir.
Allah'ın, beldeler halkından, Resul'üne verdiği feyler; aranızda zenginliğe neden olan, elden ele dolaşan bir zenginlik olmasın diye; Allah, Resul, yakınlık sahipleri, yetimler, miskinler ve yol oğlu içindir. Resul size ne verdiyse onu alın. Sizi neden alıkoyduysa ondan vazgeçin. Allah'a karşı takva sahibi olun. Kuşkusuz Allah, Cezalandırması Çok Şiddetli Olan'dır.
Allah'ın, o kentlerin halkından alıp Elçisine fey olarak verdiği şeyler; Allah için, elçisi ve yakınları için, yetimler, çaresizler ve yolcular içindir. Böylece onlar, içinizden zenginler arasında dolaşan bir servet haline gelmez. Elçi size ne verirse onu alın ve sizi neden men ederse ondan geri durun. Allah'tan çekinerek korunun; Allah'ın cezası pek ağır olur
Allah'ın, o yörelerin halkından Kendi elçisine aktardıkları, Allah, elçi, yakınlar, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir. Aranızdaki varlıklılar arasında dönüp dolaşan bir değer durumuna dönüşmesin diye böyledir. Artık, elçi size ne verdiyse onu alın; size vermediği şeyden sakının. Ve Allah'a yönelik sorumluluk bilinci taşıyın. Kuşkusuz, Allah'ın cezası çok yamandır.
Allah, malum beldelerin sakinlerinden alıp iade ettiği tüm savaş gelirlerinin sorumluluğunu Rasulü'ne vermiştir: Artık (bu gelirler) Allah'a, Rasulüne, (onun) yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolculara aittir: bunu böyle yaptık ki, servet (sırf) zengin sınıflarınız arasında dolaşan bir güç ve iktidar aracına dönüşmesin. İmdi, Rasul size (ondan) ne (pay) verirse onu alın, ama size vermediği şeyde de ısrarcı olmayın: Allah'a karşı sorumlu davranın; unutmayın ki Allah cezası çetin olandır.
Allah'ın, kentler halkından resulüne zahmetsizce aktardığı mal ve nimetler şunlar içindir: Allah, Peygamber, yakınlar, yetimler, yoksullar, yolda kalmışlar. Bu böyle düzenlenmiştir ki, o mal ve nimetler sizden yalnız zengin olanlar arasında dönüp duran bir kudret aracı olmasın. Resul size ne verdiyse onu alın; sizi neden yasakladıysa ona son verin ve Allah'tan korkun. Hiç kuşkusuz, Allah'ın azabı çok şiddetlidir.
Allah'ın o (fethedilen) şehir halkından Resulü'ne verdiği fey, Allah'a, Resul'e, (ve Resul'e) yakın akrabalığı olanlara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. Öyle ki (bu mallar ve servet) sizden zengin olanlar arasında dönüp dolaşan bir devlet olmasın. Resul size ne verirse artık onu alın, sizi neden sakındırırsa artık ondan sakının ve Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah, cezası (ikabı) pek şiddetli olandır.
Allah'ın peygamberine diğer memleketlerden tahvil buyurduğu fey'i de Allah'a peygamberine, onun yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmış kimselere verilir; yalnızca içinizden zenginler arasında dolaşan bir servet olmasın diye. Bir de peygamber size her ne emir verirse onu tutun, yasakladığından da sakının ve Allah'tan korkun; çünkü Allah, cezalandırması çetin olandır.
Bu beldelerin halkından (ganimet olarak) ne alındıysa Allah, hepsini Elçisi'ne devretti, (ganimetin tümü,) Allah'a ve Elçisi'ne, (ölen müminlerin) yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolculara aittir; (böyle yapıldı) ki o, içinizden (zaten) zengin olanlar arasında dolaşıp duran (bir servet) haline gelmesin. Bu nedenle, Elçi size (ondan) ne kadar verirse (gönülden) kabul edin ve size vermediği şey(i istemek)ten kaçının; ve Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun! Çünkü Allah misillemesinde çetindir.
Allah'ın, (fethedilen) memleketlerin ahalisinden savaşılmaksızın peygamberine kazandırdığı mallar; Allah'a, peygambere, onun yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. O mallar, içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir servet (ve güç) haline gelmesin diye (Allah böyle hükmetmiştir). Peygamber size ne verdiyse onu alın, neyi de size yasak ettiyse ondan vazgeçin. Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz, Allah'ın azabı çetindir.
Allahın Resulüne kura ehalisinden tahvil buyurduğu Fey'i de Allah için ve Resulü için ve karabet sahibi ve yetimler ve miskinler ve yolda kalmış kimseler içindir, ki sade içinizden zenginler arasında dolaşır bir devlet olmaya, bir de Peygamber size her ne emir verirse tutun, nehy ettiğinden de sakının ve Allahdan korkun, çünkü Allah "şediydul'ikab" dır
Allah'ın, o kent halkından, Elçisine verdiği ganimetler, Allah'a, Elçiye, (ona) akraba olanlara, yetimlere, yoksullara (yolda kalan) yolcuya aittir. Ta ki (o mallar), içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir şey olmasın. Elçi size ne verdiyse onu alın, size neyi yasakladıysa ondan sakının ve Allah'tan korkun. Çünkü Allah'ın azabı şiddetlidir.
Tanrı'nın o (fethedilen) şehir ehlinden Resulü'ne verdiği fey, Tanrı'ya, Resule (ve Resule) yakın akrabalığı olanlara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. Öyle ki (bu mallar ve servet) sizden zengin olanlar arasında dönüp dolaşan bir devlet olmasın. Resül size ne verirse artık onu alın, sizi neden sakındırırsa artık ondan sakının ve Tanrı'dan korkun. Şüphesiz Tanrı cezası (ikabı) pek şiddetli olandır.
Allahın (fethedilen diğer küffar) memleketler (i) ehalisinden peygamberine verdiği "Feyi Allaha, peygamberine, hısımlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalanlara aiddir. Taki' (bu mallar) içinizden (yalınız) zenginler arasında dolaşan bir devlet olmasın. Peygamber size ne verdiyse onu alın, size ne yasak etdiyse ondan da sakının. Allahdan korkun. Çünkü Allah (ın) azabı çetindir.
Kasabalar halkından, Allah'ın Rasulüne fey' olarak verdiği; Allah, peygamber, akrabalar, yetimler, yoksullar ve yolda kalanlar içindir. Ta ki içinizden zenginler arasında elden ele dolaşan bir devlet olmasın. Peygamber, size ne verirse onu alın, neden de nehyederse ondan sakının. Ve Allah'tan korkun. Muhakkak ki Allah; azabı şiddetli olandır.
Allah'ın kasaba halkından Peygamberine verdiği ganimetler; içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir devlet/güç olmasın diye Allah'a, Peygamber'e yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. -Peygamber size ne verdiyse, onu alın ve sizi neden sakındırmışsa, ondan uzak durun. Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah'ın azabı şiddetlidir.
Savaş olmaksızın fethedilen ülkelerin halklarına ait mallardan Allah'ın, Peygamberine nasib ettiği ganimetler; Allaha, Resulüne, akrabalara (Peygamber'in yakın akrabalarına), yetimlere, fakirlere ve yolda kalmış gariplere aittir. Ta ki o mallar, sizden yalnız zenginler arasında el değiştiren bir servet haline gelmesin. Peygamber size ne verirse onu alınız, o sizi neden men ederse onu terk ediniz. Allah'a karşı gelmekten sakınınız. Muhakkak ki Allah'ın cezası pek çetindir.
Allah'ın, fethedilen bölge halkından, Rasulüne verdiği savaşsız ganimet (fey'), Allah'a, Rasule, yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolcuya aittir.. . (Bu böyle takdir edilmiştir) ki (varlık) sizden (sadece) zenginler arasında elden ele dolaşan bir şey olmasın! Rasul size ne verdi ise, onu alın (kabul edin); sizi neden engelledi ise, ona son verin! Allah'tan (yaptıklarınızın sonucunu kesinlikle yaşatacağı içindir ki) korunun. . . Muhakkak ki Allah "Şediyd'ül Ikab"dır.
ALLAH'ın o ülkelerin halklarından elçisine ganimet bıraktığı şeyler ALLAH'ın ve elçisinindir. Yani akrabalara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara verilmelidir ki zenginlerinizin arasında tekelleşmesin. Elçinin size verdiğini alın; ancak onun size vermediğinden uzak durun. ALLAH'ı dinleyin. ALLAH'ın cezalandırması çetindir.
Allah'ın, beldeler halkından, Rasul'üne verdiği feyler; aranızda zenginliğe neden olan, elden ele dolaşan bir zenginlik olmasın diye; Allah, Rasul, yakınlık sahipleri, yetimler, miskinler ve yol oğlu içindir. Rasul size ne verdiyse onu alın. Sizi neden alıkoyduysa ondan vazgeçin. Allah'a karşı takva sahibi olun. Kuşkusuz Allah, Cezalandırması Çok Şiddetli Olan'dır.
And whatever God provided to His messenger from the people of the townships, then it shall be to God and His messenger, and the relatives, and the orphans, and the poor, and the wayfarer. Thus, it will not remain monopolized by the rich among you. And you may take what the messenger gives you, but do not take what he withholds you from taking. And be aware of God, for God is mighty in retribution.
What God gave in spoil to His messenger from the people of the cities belongs to God and His messenger, and to relatives, and the fatherless, and the needy, and the wayfarer that it be not a distribution by turns between the rich among you. And what the Messenger gives you: take it, and from what he forbids you: refrain — and be in prudent fear of God; God is severe in retribution —
whatever booty Allah gives to His Messenger from city dwellers belongs to Allah and to the Messenger and to near relatives and orphans and the very poor and travellers, so that it does not become something which merely revolves between the rich among you. Whatever the Messenger gives you you should accept and whatever he forbids you you should forgo. Have taqwa of Allah – Allah is severe in retribution.
Whatever GOD restored to His messenger from the (defeated) communities shall go to GOD and His messenger (in the form of a charity). You shall give it to the relatives, the orphans, the poor, and the traveling alien. Thus, it will not remain monopolized by the strong among you. You may keep the spoils given to you by the messenger, but do not take what he enjoins you from taking. You shall reverence GOD. GOD is strict in enforcing retribution.
Whatever God bestowed upon His messenger from the people of the towns, then it shall be to God and His messenger, and the relatives, and the orphans, and the poor, and the wayfarer. Thus, it will not remain monopolized by the rich among you. And you may take what the messenger gives you, but do not take what he prohibits you from taking. And be aware of God, for God is mighty in retribution.
Whatever God provided to His messenger from the people of the townships, then it shall be to God and His messenger; for the relatives, the orphans, the poor, and the wayfarer. Thus, it will not remain monopolized by the rich among you. You may take what the messenger gives you, but do not take what he withholds you from taking. Be aware of God, for God is mighty in retribution.