"Ey İbrahim! Bundan vazgeç. Çünkü Rabb'inin takdiri kesindir. Onlara gelecek azap engellenemez."
"Ey İbrahim! Bundan vazgeç. Çünkü Rabbinin emri gelmiştir. Onlara, geri çevrilemeyecek bir azap kesinlikle gelecektir!"
(Melekler) şöyle demişlerdi: "Ey İbrahim! Bundan vazgeç! Çünkü Rabbinin (azap) emri elbette gelmiştir. Şüphesiz ki onlara geri döndürülemez bir azap gelecektir!"
"Bundan vazgeç İbrahim. Efendinin emri gelmiş bulunuyor; onlar önlenemez bir azaba mahkûm olmuşlardır."
"Ey İbrahim! Bundan vazgeç. Çünkü Rabb'inin takdiri kesindir. Onlara gelecek azap engellenemez."
Dediler ki "İbrahim! Vazgeç bu işten. Rabbinin emri çıktı bir kere. Onlara engellenemez bir azap gelecektir."
"Ey İbrahim; buna son ver! Kuşkusuz, Efendinin buyruğu gelmiştir. Aslında, onlara, geri çevrilemeyecek bir ceza gelecektir!"
(Elçilerimiz): "Ey İbrahim, bundan vazgeç! Gerçek şu ki, Rabbinin kesin talimatı gelmiştir: artık onlar geri dönülmez bir cezaya çarptırıldılar!" dedi.
"Ey İbrahim! Bu halinden vazgeç. Rabbinin emri gelmiştir. Geri çevrilemez bir azap onların enselerine binecektir."
"Ey İbrahim, bundan vazgeç. Çünkü gerçek şu ki, Rabbinin emri gelmiştir ve gerçekten onlara geri çevrilmeyecek bir azab gelmiştir."
Elçiler: "Ey İbrahim, vazgeç bundan, çünkü Rabbinin buyruğu geldi ve kesinlikle onlara geri döndürülemeyecek bir azap gelecektir.
(Elçiler:) "Ey İbrahim, vazgeç bu yakarıdan!" dediler, "Rabbinin hükmü bir kere gelmiş bulunuyor: artık onlara geri çevrilmez bir azap vaki olacak!"
Elçilerimiz, "Ey İbrahim bundan vazgeç! Çünkü Rabbinin emri kesin olarak gelmiştir. Şüphesiz onlara geri döndürülemeyecek bir azap gelecektir" dediler.
Ya İbrahim, bundan vazgeç, çünkü rabbının emri geldi ve her halde onlara reddi gayri kabil bir azab gelecektir
(Melekler): "Ey İbrahim, dediler, bundan vazgeç (boşuna uğraşma). Zira Rabbinin emri gelmiştir. Mutlaka onlara, geri çevrilmez azab gelecektir!"
"Ey İbrahim, bundan vazgeç. Çünkü gerçek şu ki, rabbinin buyruğu gelmiştir ve gerçekten onlara geri çevrilmeyecek bir azab gelmiştir."
"Ey İbrahim, (dediler), bundan (bu mücadeleden) vaz geç. Zira hakıykat şudur: Rabbinin emri gelmişdir. Onlara muhakkak reddolunamıyacak bir azab gelib çatıcıdır",
Ey İbrahim; bundan vazgeç, zira Rabbının fermanı gelmiştir. Onlara muhakkak geri çevirilmeyecek bir azab gelmektedir.
-Ey İbrahim, bundan vazgeç. Şüphesiz Rabbinin emri gelmiştir. Ve onlara kesinlikle geri çevrilemeyecek bir azap gelmektedir, dediler.
"İbrahim! Vazgeç sen bu işten. İşte Rabbinin helak emri gelip çattı ve hiç şüphe yok ki onlara, geri çeviremeyecekleri bir azap geliyor."
(Melekler): "Ya İbrahim! Tartışmaktan vazgeç! Rabbinin hükmü kesin gelmiştir! Muhakkak ki onlara reddolunmayacak bir azap ulaşacaktır!"
'Bundan vazgeç İbrahim. Rabbinin emri gelmiş bulunuyor; onlar önlenemez bir azaba mahkum olmuşlardır.'
Ey İbrahim! Bundan vazgeç. Çünkü Rabb'inin takdiri kesindir. Onlara gelecek azap engellenemez.
O Abraham, turn away from this. Your Lord's command has come, and a retribution that will not be turned back is coming for them.
“O Abraham: forsake thou this; the command of thy Lord has come, and there will come to them a punishment which cannot be repelled.”
‘Ibrahim, turn away from this! Your Lord’s command has come. A punishment is coming to them which cannot be repelled.’
"O Abraham, refrain from this. Your Lord's judgment has been issued; they have incurred unavoidable retribution."
"O Abraham, turn away from this. The command of your Lord has been passed, and a retribution that will not be turned back is coming for them."
O Abraham, turn away from this. Your Lord's command has come, and a retribution that will not be turned back is coming for them.