Onlar, göklerde ve yerde, önlerinde ve arkalarında olanları görmediler mi? Dilersek onları yere geçiririz. Veya gökten üzerlerine parçalar düşürürüz. Bunlarda yönelen her kul için ayet vardır.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | efelem | ||
2 | yerav | görmüyorlar mı? | راي |
3 | ila | ||
4 | ma | bulunanı | |
5 | beyne | arasında (önlerinde) | بين |
6 | eydihim | elleri (önlerinde) | يدي |
7 | ve ma | ve bulunanı | |
8 | halfehum | arkalarında | خلف |
9 | mine | -ten | |
10 | s-semai | gök- | سمو |
11 | vel'erdi | ve yerden | ارض |
12 | in | eğer | |
13 | neşe' | dilesek | شيا |
14 | nehsif | batırırız | خسف |
15 | bihimu | onları | |
16 | l-erde | yere | ارض |
17 | ev | ya da | |
18 | nuskit | düşürürüz | سقط |
19 | aleyhim | üzerlerine | |
20 | kisefen | parçalar | كسف |
21 | mine | -ten | |
22 | s-semai | gök- | سمو |
23 | inne | şüphesiz | |
24 | fi | vardır | |
25 | zalike | bunda | |
26 | layeten | bir ibret | ايي |
27 | likulli | hepsi için | كلل |
28 | abdin | kul(ların) | عبد |
29 | munibin | yönelen | نوب |
Onlar, gökten ve yerden önlerinde ve arkalarında bulunana bakmıyorlar mı? Dilesek onları yere batırırız, ya da üzerlerine gökten parçalar indiririz. Şüphesiz bunda Rabbine yönelen her kul için bir ders vardır.
Onlar gökten ve yerden, önlerinde ve arkalarında (olup bitenlere) hiç bakmıyorlar mı? Dilesek onları yere batırır veya üzerlerine gökten parçalar düşürürüz. Şüphesiz ki bunda (Rabbine) yönelen her kul için bir ders vardır.
Göklerde ve yerde, önlerinde ve arkalarında bulunanlara bakmadılar mı? Dilersek onları yere batırır veya gökten bir kütle düşürürüz. Her yönelen kul için elbette bunda bir işaret vardır.
Onlar, göklerde ve yerde, önlerinde ve arkalarında olanları görmediler mi? Dilersek onları yere geçiririz. Veya gökten üzerlerine parçalar düşürürüz. Bunlarda* yönelen* her kul için ayet* vardır.
Bunlar, önlerinde ve arkalarındaki göğe ve yere bakmadılar mı? Emretsek onları yere batırır veya gökten başlarına parçalar düşürürdük. Bunda, Allah'a yönelen her kul için dersler vardır.
Hem gökten hem de yeryüzünden, önlerinde ve arkalarında olanı görmüyorlar mı? Eğer dilersek, onları yerin dibine geçiririz veya onların üzerine gökten parçalar düşürürüz. Aslında, işte bunda, içtenlikle yönelen her kul için kesinlikle bir gösterge vardır.
Onlar gökten ve yerden ne kadarını önlerine serdiğimize, ne kadarını da kendilerinden gizlediğimize bakmazlar mı? Eğer Biz dileseydik, onları yerin dibine geçirir ya da göğü başlarında paralardık. Şüphe yok ki bütün bunlarda, O'na yönelen her bir kul için mutlaka alınacak bir ders vardır.
Onlar, önlerinde ve arkalarında, gökten ve yerden neler var, görmediler mi? Dilesek onları yere batırırız ya da üzerlerine gökten parçalar düşürürüz. Hiç kuşkusuz, bütün bunlarda Allah'a yönelen her kul için mutlak bir ibret vardır.
Onlar, gökten ve yerden önlerinde ve arkalarında olanı görmüyorlar mı? Eğer biz dilersek, onları yerin dibine geçirir ya da gökten üzerlerine parçalar düşürürüz. Hiç şüphesiz, bunda 'gönülden (Allah'a) yönelen' her kul için bir ayet vardır.
Ya gökten ve yerden önlerindekine ve arkalarındakine bir bakmazlar mı? Dilersek kendilerini yere indiriveririz yahut gökten üstlerine parçalar düşürürüveririz. Gerçekten onda hakka gönül veren her kul için şüphesiz bir ibret vardır.
Göğün ve yerin ne kadar az kısmının önlerine serildiğini, ne kadarının da gizlendiğini anlamazlar mı? (Yine anlamazlar mı ki) Biz dileseydik onları yerin dibine batırır, yahut göğü başlarına geçirirdik? Bütün bunlarda, (pişmanlık duyarak) O'na yönelen her (Allah'ın) kul(u) için bir ders vardır.
Onlar, önlerindeki ve arkalarındaki (kendilerini dört bir yandan kuşatan) göğe ve yere bakmadılar mı? Eğer dilersek onları yere geçirir veya gökten üzerlerine parçalar düşürürüz. Bunda, Rabbine yönelen her kul için bir ibret vardır.
Ya Gökten ve Yerden önlerindekine ve arkalarındakine bir bakmazlar mı? Dilersek kendilerini Yere geçiriveririz, yahud Gökten üzerlerine parçalar düşürüveririz hakıkaten onda inabe edecek (hakka gönül verecek) bir kul için şübhesiz bir ayet vardır
Onlar gökten ve yerden önlerinde ve arkalarında bulunanı, (kendilerini her yandan kuşatan göğü ve yeri) görmüyorlar mı? Dilesek onları yere batırırız ya da üzerlerine gökten parçalar düşürürüz. Şüphesiz bunda (Rabbine) yönelen her kul için bir ibret vardır.
Onlar, gökten ve yerden önlerinde ve arkalarında olanı görmüyorlar mı? Eğer biz dilersek, onları yerin dibine geçirir ya da gökten üzerlerine parçalar düşürürüz. Hiç şüphesiz, bunda 'gönülden (Tanrı'ya) yönelen' her kul için bir ayet vardır.
Gökden ve yerden önlerinde ne var, arkalarında ne var, bakmadılar mı? Eğer biz dilersek onları yere geçiririz, yahud gökden üstlerine parçalar düşürürüz. Şübhe yok ki bunda Rabbine dönen her kul için elbet bir ibret vardır.
Gökten ve yerden önlerinde ve arkalarında olanı görmüyorlar mı? Biz, istersek; onları yerin dibine geçirir veya üzerlerine gökten parçalar indiririz. Muhakkak ki bunda, Allah'a yönelen her kul için bir ayet vardır.
Onlar önlerindeki arkalarındaki göğe ve yeryüzüne bakmıyorlar mı? Dilersek onları yere batırır veya gökten bir parça üzerlerine düşürürüz. İşte bunda, her ihlasla yönelen kul için bir işaret vardır.
Onlar gökte ve yerde önlerinde ne var, arkalarında ne var bakmadılar mı? Eğer dilersek onları yerin dibine geçiririz, yahut üzerlerine gökten parçalar düşürürüz. Elbette bunda Rabbine yönelen her kul için ibret vardır.
Önlerinde ve arkalarında (gelecekte ve geçmişte), semadan ve arzdan (bilinç ve bedenen) neler olduğunu görmediler mi? Eğer dilesek onları arza batırırız (bedensellikte boğarız Esma'mızdan açığa çıkan bir şekilde) yahut üzerlerine semadan parçalar düşürürüz (düşüncelerini alt - üst ederiz)! Muhakkak ki bunda (hakikatine) yönelen her kul için elbette bir işaret vardır.
Göklerde ve yerde, önlerinde ve arkalarında bulunanlara bakmadılar mı? Dilersek onları yere batırır veya gökten bir kütle düşürürüz. Her yönelen kul için elbette bunda bir işaret vardır.
Onlar, göklerde ve yerde, önlerinde ve arkalarında olanları görmediler mi? Dilersek onları yere geçiririz. Veya gökten üzerlerine parçalar düşürürüz. Bunlarda* yönelen* her kul için ayet* vardır.
Have they not seen to all that is before them and behind them, in the heaven and the Earth If We wished, We could cause the Earth to swallow them, or cause pieces of the sky to fall on them. In this is a sign for every obedient servant.
Do they then not see what is before them, and what following them of the heaven and the earth? If We will, We can make the earth swallow them, or cause to fall upon them pieces of the sky. In that is a proof for every repentant servant.
Have they not looked at the sky and the earth in front of them and behind them? If We willed We would cause the earth to swallow them up or make great lumps fall down on them from the sky. There is certainly a Sign in that for every remorseful slave.
Have they not seen all the things in front of them and behind them, in the heaven and the earth? If we willed, we could have caused the earth to swallow them, or caused masses to fall on them from the sky. This should be a sufficient proof for every obedient servant.
Have they not seen all that is before them and behind them, in the heaven and the earth? If We wished, We could cause the earth to swallow them, or cause pieces of the heaven to fall on them. In this is a sign for every obedient servant.
Have they not seen all that is before them and behind them, in the heaven and the earth? If We wished, We could cause the earth to swallow them, or cause pieces of the sky to fall on them. In this is a sign for every obedient servant.