De ki: "Ben, kendime dahi Allah'ın dilediğinden başka ne bir yarar sağlama ne de bir zarar verme gücüne sahibim." Her ümmetin bir süresi vardır. Süreleri gelince ne bir saat öne alınırlar ne de geriye bırakılırlar.
# | kelime | anlam | kök |
---|---|---|---|
1 | kul | de ki | قول |
2 | la | ||
3 | emliku | ben dokunduramam | ملك |
4 | linefsi | kendime | نفس |
5 | derran | bir zarar | ضرر |
6 | ve la | veya | |
7 | nef'an | yarar | نفع |
8 | illa | başka | |
9 | ma | ||
10 | şa'e | dilediğinden | شيا |
11 | llahu | Allah'ın | |
12 | likulli | hepsi için vardır | كلل |
13 | ummetin | ümmetin | امم |
14 | ecelun | bir eceli | اجل |
15 | iza | zaman | |
16 | ca'e | geldiği | جيا |
17 | eceluhum | ecelleri | اجل |
18 | fela | ne | |
19 | yeste'hirune | öne alınırlar | اخر |
20 | saaten | bir saat | سوع |
21 | ve la | ne de | |
22 | yestekdimune | geriye bırakılırlar | قدم |
De ki: "Ben kendime bile, Allah'ın istediği dışında ne bir zarar ne de bir fayda verme gücüne sahibim." Her ümmetin bir eceli vardır. Ecelleri geldiği zaman, artık ne bir saat geri kalırlar ne de ileri giderler.
De ki: "Allah'ın dilemesi hariç, kendime herhangi bir zarar veya yarar sağlayacak güce sahip değilim." Her ümmetin bir süresi vardır. Süreleri geldiği zaman artık ne bir saat (bir an) geri kalabilir ne de ileri gidebilirler.*
De ki: "ALLAH'ın dilemesi dışında, ben kendime dahi ne bir zarar ne de bir yarar verme gücüne sahip değilim. Her toplumun bir süresi vardır. Süreleri bitince ne bir an geciktirilir ne de öne alınırlar.
De ki: "Ben, kendime dahi Allah'ın dilediğinden başka ne bir yarar sağlama ne de bir zarar verme gücüne sahibim." Her ümmetin bir süresi vardır. Süreleri gelince ne bir saat öne alınırlar ne de geriye bırakılırlar.
De ki "Kendim için, zararlı veya yararlı bir iş yapmaya gücüm yetmez; Allah'ın koyduğu kanuna uyarsam başka*. Her toplumun (ümmetin) bir eceli vardır. Ne ecelleri gelince onu bir süre erteleyebilirler, ne de ecelleri gelmeden* onun gelmesini sağlayabilirler.*"
De ki: "Allah dilemedikçe, kendime bile, ne bir yitim ne de bir yarar verme gücüm yok. Her toplum için bir süre belirlenmiştir. Süreleri dolduğunda, artık, ne bir saat ertelenirler ne de öne alınırlar!"
De ki: "Allah dilemedikçe, ben kendim için dahi ne yarar sağlayacak ne de zararı önleyecek bir güce sahibim. Her ümmet için belirlenmiş bir süre vardır; süreleri dolduğunda artık onu ne bir an erteleyebilirler, ne de öne alabilirler."
De ki: "Ben kendime bile Allah'ın istediği dışında bir zarar verme yahut yarar sağlama gücünde değilim. Her ümmetin bir eceli var. Ecelleri geldiğinde bir saat geri de kalamazlar, ileri de gidemezler."
De ki: "Allah'ın dilemesi dışında, kendim için zarardan ve yarardan (hiç bir şeye) malik değilim. Her ümmetin bir eceli vardır. Onların ecelleri gelince, artık ne bir saat ertelenebilirler, ne öne alınabilirler.
(48-49) "Ne zamandır bu va'dedilen (azap); eğer doğru söylüyorsanız?" diyorlar. De ki: "Ben Allah'ın dilediğinin dışında kendi kendime ne bir yarar, ne de bir zarara malikim!" Her ümmetin bir eceli vardır; ecelleri gelince artık bir an geride kalamazlar, ileri de gidemezler.
(Ey Peygamber) de ki: "Allah dilemedikçe, ben kendim ne bir zararı önleyecek ne de kendime bir yarar sağlayabilecek güçteyim. Her ümmet için bir süre belirlenmiştir: süreleri son bulunca, onu ne bir an geciktirebilirler, ne de çabuklaştırabilirler".
De ki: "Allah dilemedikçe, ben kendime bile ne bir zarar, ne de fayda verme gücüne sahibim. Her milletin bir eceli vardır. Onların eceli geldi mi, ne bir an geri kalabilirler ne de öne geçebilirler."
De ki: ben kendi kendime Allahın dilediğinden başka ne bir menfeate ne de bir mazarrata malik değilim, her ümmet için bir ecel vardır, ecelleri geldiği vakıt artık bir saat geri de kalamazlar, ileri de gidemezler
De ki: "Ben kendime dahi, Allah'ın dilediğinden başka, ne zarar, ne de yarar verme gücüne sahip değilim. Her ümmetin bir süresi vardır. Süreleri gelince ne bir an geri kalırlar, ne de ileri giderler."
De ki: "Tanrı'nın dilemesi dışında, kendim için zarardan ve yarardan (hiç bir şeye) malik değilim. Her ümmetin bir eceli vardır. Onların ecelleri gelince artık ne bir saat ertelenebilirler, ne öne alınabilirler."
De ki: "Ben kendi kendime Allahın dilediğinden başka ne bir zarar, ne de bir faide (yapmıya) muktedir değilim. Her ümmetin (helakleri için mukadder) bir eceli vardır. Ecelleri geldiği zaman artık bir saat geri de kalamazlar, öne de geçemezler".
De ki: Allah'ın dilemesi dışında, ben; kendime bir fayda ve zarar verecek durumda değilim. Her ümmet için bir sure vardır. Sureleri gelince; ne bir an geciktirilir, ne de öne alınırlar.
De ki: -Allah'ın dilediğinden başka kendim için bir zarar da fayda da sağlayamam. Her ümmetin bir eceli vardır. Eceli geldiği zaman bir saat bile geri de bırakılmaz; ileri de alınmaz."
De ki: "Ben kendi kendime bile, Allah'ın dilediğinden başka ne bir zararı savma, ne de bir fayda sağlama imkanına sahip değilim. Her ümmetin belirlenmiş bir ömür süresi vardır. Artık o vadeleri gelince, onu ne bir saat ileri, ne de bir saat geri alamazlar."
De ki: "Nefsim için Allah'ın dilediği haricinde bir zarar ve bir faydaya malik değilim.. . Her ümmetin bir ömrü vardır. . . Yaşam süreleri tamam olduğunda, ne bir saat geri kalırlar ve ne de ileri giderler. "
De ki: 'ALLAH'ın dilemesi dışında, ben kendime dahi ne bir zarar ne de bir yarar verme gücüne sahip değilim. Her toplumun bir süresi vardır. Süreleri bitince ne bir saat geciktirilir ne de öne alınırlar.
De ki: "Ben, kendime dahi Allah'ın dilediğinden başka ne bir yarar sağlama ne de bir zarar verme gücüne sahibim. Her ümmetin bir süresi vardır. Süreleri gelince ne bir saat öne alınırlar ne de geriye bırakılırlar.
Say: "I do not posses for myself any harm or benefit except what God wills. For every nation is a time. When their time comes, they cannot delay it one hour nor advance it."
Say thou: “I have power to do myself neither harm nor benefit save that God should will.” For every community is a term; when their term comes, then they will not defer an hour, nor will they advance.
Say: ‘I possess no power to harm or help myself except as Allah wills. Every nation has an appointed time. When their appointed time comes, they cannot delay it a single hour or bring it forward.’
Say, "I possess no power to harm myself, or benefit myself; only what GOD wills takes place." Each community has a predetermined life span. Once their interim comes to an end, they cannot delay it by one hour, nor advance it.
Say: "I do not possess for myself any harm or benefit except what God wills. For every nation is a time. When their time comes, they cannot delay it one hour nor advance it."
Say, "I do not posses for myself any harm or benefit except what God wills. For every nation is a time. When their time comes, they cannot delay it one moment nor advance it."