Erhan Aktaş - Kerim Kur'an

Resul, Rabb'inden kendisine indirilene iman etti, Mü'minler de. Hepsi; Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve resullerine iman ettiler: "Biz, O'nun resullerinden hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz. İşittik ve itaat ettik. Rabb'imiz! Bizi bağışla, dönüşümüz ancak Sana'dır." dediler.

اٰمَنَ الرَّسُولُ بِمَٓا اُنْزِلَ اِلَيْهِ مِنْ رَبِّه۪ وَالْمُؤْمِنُونَۜ كُلٌّ اٰمَنَ بِاللّٰهِ وَمَلٰٓئِكَتِه۪ وَكُتُبِه۪ وَرُسُلِه۪ۜ لَا نُفَرِّقُ بَيْنَ اَحَدٍ مِنْ رُسُلِه۪۠ وَقَالُوا سَمِعْنَا وَاَطَعْنَا غُفْرَانَكَ رَبَّنَا وَاِلَيْكَ الْمَص۪يرُ
Amener resulu bima unzile ileyhi min rabbihi vel mu'minun, kullun amene billahi ve melaiketihi ve kutubihi ve rusulih, la nuferriku beyne ehadin min rusulih, ve kalu semi'na ve ata'na gufraneke rabbena ve ileykel masir.
#kelimeanlamkök
1ameneinandıامن
2r-rasuluResulرسل
3bimaşeye
4unzileindirilenنزل
5ileyhikendisine
6min-nden
7rabbihiRabbi-ربب
8velmu'minuneve mü'minler (de)امن
9kullunhepsiكلل
10ameneinandıامن
11billahiAllah'a
12ve melaiketihive meleklerineملك
13ve kutubihive Kitaplarınaكتب
14ve rusulihive resullerineرسل
15la
16nuferrikuayırdetmeyiz (dediler)فرق
17beynearasınıبين
18ehadinhiçbiriniاحد
19min-nden
20rusulihiO'nun elçileri-رسل
21ve kaluve dediler kiقول
22semia'naİşittikسمع
23ve etaa'nave ita'at ettikطوع
24gufranekebağışlamanı dilerizغفر
25rabbenaRabbimizربب
26ve ileykesanadır
27l-mesirudönüş(ümüz)صير
  • Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali

    Peygamber ve onunla birlikte olan müminler, Rabbi tarafından ona indirilene inandılar. Hepsi Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine inandılar. O'nun peygamberleri arasında hiçbir ayırım yapmıyoruz ve "İşittik ve itaat ettik. Bizi bağışla ey Rabbimiz, zira bütün yolculukların varış yeri sensin" derler.

  • Mehmet Okuyan Kur’an Meal-Tefsir

    O elçi, Rabbinden kendisine indirilene iman etti, müminler de. Hepsi Allah'a, meleklerine, kitaplarına, elçilerine iman ettiler. (Müminler) "O'nun (Allah'ın) elçilerinden hiçbiri arasında fark gözetmeyiz."* (derler). "İşittik, itaat ettik. Rabbimiz, affına (sığındık)! Dönüş yalnızca sanadır." derler.

  • Edip Yüksel Mesaj: Kuran Çevirisi

    Elçi, Efendisinden kendisine indirileni onayladı, müminler de... Hepsi, ALLAH'ı, meleklerini, kitaplarını ve elçilerini onaylarlar: "Elçilerinin hiçbirisi arasında ayrım yapmayız." Derler ki: "İşittik ve uyduk. Efendimiz bizi bağışla; dönüş sanadır."*

  • Erhan Aktaş Kerim Kur'an

    Resul, Rabb'inden kendisine indirilene iman etti, Mü'minler de. Hepsi; Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve resullerine iman ettiler: "Biz, O'nun resullerinden hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz. İşittik ve itaat ettik. Rabb'imiz! Bizi bağışla, dönüşümüz ancak Sana'dır." dediler.

  • Süleymaniye Vakfı Süleymaniye Vakfı Meali

    Bu elçi, Sahibinden (Rabbinden) kendine indirilen her şeye inanıp güvenmiştir, müminler de öyle! Her biri Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve elçilerine inanıp güvenir. "O'nun elçileri arasında ayrım yapmayız." derler. Şunu da derler: "Dinledik ve boyun eğdik! Bağışla bizi ey Sahibimiz (Rabbimiz)! Dönüp varılacak yer, Senin huzurundur."

  • Ali Rıza Safa Kur'an-ı Kerim Gerçek

    Elçi, Efendisinden kendisine indirilene inandı; inananlar da öyle. Tümü, Allah'a, O'nun meleklerine, O'nun kitaplarına ve O'nun elçilerine inandılar. "O'nun elçileri arasında ayrım yapmayız!" Şöyle de dediler: "Duyduk ve boyun eğdik. Efendimiz; bağışlamanı diliyoruz. Çünkü dönüş, Sana olacaktır!"*

  • Mustafa İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’an

    Rasul Rabbinden kendine indirilene önce kendisi iman etti, sonra da mü'minler. Hepsi Allah'a, meleklerine, mesajlarına ve elçilerine inandılar: "O'nun elçilerinden hiçbiri arasında ayrım yapmayız. İşittik ve itaat ettik; bağışlamanı dileriz ey Rabbimiz: zira varış sanadır!" dediler.

  • Yaşar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim Meali

    Resul, Rabb'inden kendisine indirilene inanmıştır; müminler de. Hepsi; Allah'a, onun meleklerine, kitaplarına, resullerine inanmışlardır. Allah'ın resullerinden hiç birini ötekinden ayırmayız. Şöyle demişlerdir: "Dinledik, boyun eğdik. Affet bizi, ey Rabb'imiz. Dönüş yalnız sanadır."

  • Ali Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı

    Elçi, kendisine Rabbinden indirilene iman etti, mü'minler de. Tümü, Allah'a, meleklerine, Kitaplarına ve elçilerine inandı. "O'nun elçileri arasında hiç birini (diğerinden) ayırdetmeyiz. İşittik ve itaat ettik. Rabbimiz bağışlamanı (dileriz). Varış ancak Sana'dır" dediler.

  • Elmalılı (sadeleştirilmiş)

    Peygamber, Rabbinden ne indirildiyse ona iman etti, müminler de. Hepsi, Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve: "Peygamberleri arasında hiçbir ayırım yapmayız." diye Peygamberlerine inandılar ve: "İşittik ve boyun eğdik, bağışlamanızı dileriz, ey Rabbimiz! Dönüş sanadır!" dediler.

  • Muhammed Esed Kur'an Mesajı

    Elçi ve o'nunla birlikte olan müminler, Rabbi tarafından o'na indirilene inanırlar: Hepsi, Allah'a, meleklerine, vahiylerine ve elçilerine inanırlar; O'nun elçilerinden hiç biri arasında ayrım yapmazlar ve: "İşittik ve itaat ettik. Bize mağfiret et ey Rabbimiz, zira bütün yolculukların varış yeri Sensin!" derler.

  • Diyanet İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali

    Peygamber, Rabbinden kendisine indirilene iman etti, mü'minler de (iman ettiler). Her biri; Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman ettiler ve şöyle dediler: "Onun peygamberlerinden hiçbirini (diğerinden) ayırt etmeyiz." Şöyle de dediler: "İşittik ve itaat ettik. Ey Rabbimiz! Senden bağışlama dileriz. Sonunda dönüş yalnız sanadır."

  • Elmalılı Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali

    Peygamber, Rabbından ne indirildi ise ona iman getirdi, mü'minler de, her biri "Allaha ve melaikesine ve kitablarına ve peygamberlerine: Peygamberlerinden hiç birinin arasını ayırmayız diye" iman getirdiler ve şöyle dediler: semi'na ve eta'na, gufranını dileriz ya rabbena! sanadır gidiş

  • Süleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce Meali

    Elçi, Rabbinden, kendisine indirilene inandı, mü'minler de. Hepsi Allah'a, meleklerine, Kitaplarına ve peygamberlerine inandı. "O'nun elçilerinden hiçbirini diğerinden ayırdetmeyiz" (dediler). Ve dediler ki: "İşittik, ita'at ettik! Rabbimiz, (bizi) bağışlamanı dileriz. Dönüş(ümüz) sanadır!"

  • Gültekin Onan

    Elçi, kendisine rabbinden indirilene inandı, inançlılar da. Tümü Tanrı'ya, meleklerine, kitaplarına ve elçilerine inandı. "O'nun elçileri arasında hiç birini (diğerinden) ayırdetmeyiz. İşittik ve itaat ettik. Rabbimiz bağışlamanı (dileriz). Varış ancak sanadır" dediler.

  • Hasan Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i Kerim

    O peygamber de kentlisine Rabbinden indirilene iman etdi, müminler de. (Onlardan) her biri Allaha, onun meleklerine, Kitablarına, peygamberlerine inandı. "Onun (Allanın) peygamberlerinden hiç birini diğerlerinin arasından ayırmayız (hepsine inanırız), dinledik (kabul etdik; emrine) itaat etdik. Ey Rabbimiz, mağfiretini (isteriz). Son varış (ımız) ancak Sanadır" dediler.

  • İbni Kesir

    Peygamber de, iman edenler de O'na indirilene inandı. Hepsi de Allah'a, meleklerine, kitablarına, peygamberlerine iman etti. O'nun peygamberlerinden hiçbirinin arasını tefrik etmeyiz. İşittik ve itaat ettik. Affını dileriz, ey Rabbımız. Dönüş Sana'dır, dediler.

  • Şaban Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe Anlamı

    Peygamber, Rabbi'nden kendisine indirilene iman etmiştir, mü'minler de! Hepsi de, Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman etmiş ve: -Allah'ın peygamberlerinden hiç birini (diğerinden) ayırmayız. İşittik ve itaat ettik, Rabbimiz, bağışlamanı dileriz, dönüş sanadır." demişlerdir.

  • Suat Yıldırım Kuran-ı Kerim ve Meali

    Peygamber, Rabbi tarafından kendisine ne indirildi ise ona iman etti, müminler de! Onlardan her biri Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine iman etti. "O'nun resullerinden hiç birini diğerinden ayırt etmeyiz." dediler ve eklediler: "İşittik ve itaat ettik ya Rabbena, affını dileriz, dönüşümüz Sanadır."

  • Ahmed Hulusi Türkçe Kur'an Çözümü

    Er Rasul (Hz. Muhammed a. s. ) Rabbinden (varlığını oluşturan Allah Esma'sı bileşiminden) kendisine (şuuruna) inzal olana (boyutsal bir geçiş yapan bilgiye) iman etmiştir. İman edenler de! Hepsi iman etti ("B" harfinin işaret ettiği anlam doğrultusunda) nefslerini oluşturan hakikatlerinin Allah Esma'sı olduğuna, meleklerine (nefslerinin aslı olan Esma kuvvelerine), Kitaplarına (inzal olan bilgilerine), Rasullerine.. . O'nun Rasulleri arasında (irsal olmaları konusunda) hiçbir ayırım yapmayız. . . "Algıladık ve itaat ettik, mağfiretini isteriz Rabbimiz; dönüşümüz sanadır" dediler.

  • Edip Yüksel (Eski Baskı) Mesaj: Kuran Çevirisi

    Elçi, Rabbinden kendisine indirilene inandı, inananlar da... Hepsi, ALLAH'a, meleklerine, kitaplarına ve elçilerine inanırlar: 'Elçilerinin hiçbirisi arasında ayırım yapmayız.' Derler ki: 'İşittik ve uyduk. Rabbimiz bizi bağışla; dönüş sanadır.'

  • Erhan Aktaş (Eski Baskı) Kerim Kur'an

    Rasul, Rabb'inden kendisine indirilene iman etti, mü'minler de. Hepsi; Allah'a, meleklerine, kitaplarına ve rasullerine iman ettiler: "Biz, O'nun rasullerinden hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz.". "İşittik ve itaat ettik. Rabb'imiz! Bizi bağışla, dönüşümüz ancak Sana'dır." dediler.

  • Progressive Muslims

    The messenger believes in what was sent down to him from his Lord. And the believers, all who believe in God, and His angels, and His Scriptures, and His messengers: "We do not differentiate between any of His messengers"; and they said: "We hear and obey, forgive us O Lord, and to you is our destiny."

  • Sam Gerrans The Qur'an: A Complete Revelation

    The Messenger believes in what is sent down to him from his Lord, as do the believers; each believes in God and His angels, and His Writs and His messengers: “We make no distinction between any of His messengers.” And they say: “We hear and we obey; Thy forgiveness our Lord. And to Thee is the journey’s end.”

  • Aisha Bewley

    The Messenger has iman in what has been sent down to him from his Lord, and so do the muminun. Each one has iman in Allah and His angels and His Books and His Messengers. We do not differentiate between any of His Messengers. They say, ‘We hear and we obey. Forgive us, our Lord! You are our journey’s end.’

  • Rashad Khalifa The Final Testament

    The messenger has believed in what was sent down to him from his Lord, and so did the believers. They believe in GOD, His angels, His scripture, and His messengers: "We make no distinction among any of His messengers." They say, "We hear, and we obey. Forgive us, our Lord. To You is the ultimate destiny.",

  • The Monotheist Group The Quran: A Monotheist Translation

    The messenger believes in what was sent down to him from his Lord; and the believers, all who believe in God, and His angels, and His Books, and His messengers: "We do not make a distinction between any of His messengers;" and they said: "We hear and obey, forgive us our Lord, and to you is our destiny."

  • Edip-Layth Quran: A Reformist Translation

    The messenger acknowledges what was sent down to him from his Lord and those who have acknowledged. All acknowledged God, His controllers, His books, and His messengers, "We do not discriminate between any of His messengers;" and they said, "We hear and obey, forgive us O Lord, and to you is our destiny."